Yenilikçi Ceza İnfaz Kurumu Altyapısı Konferansı, CTE ev sahipliğinde başladı
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, ceza infaz kurumlarında kullanılan yenilikçi tasarım çözümlerini ele aldığı Yenilikçi Ceza İnfaz Kurumu Altyapısı Konferansı'na (IPIC) ev sahipliği yaptı.
Editör: adalet.tv
30 Nisan 2024 - 13:39
Yenilikçi Ceza İnfaz Kurumu Altyapısı Konferansı, 21-24 Nisan 2024 tarihleri arasında yapılan Ceza İnfaz Kurumlarında Teknoloji Konferansı (TIC) sonrası 25-26 Nisan 2024 tarihleri arasında yapılacak. Bu konferansla, ceza infaz kurumlarında yenilikçi tasarım çözümlerinin paylaşılması ve gelişmiş planlama ve tasarım çözümlerinin uygulanması noktasındaki anlayışın geliştirilmesini amaçlanıyor.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım konuşmasına; “Genel Müdürlüğümüz ev sahipliğinde, Uluslararası Islah ve Ceza İnfaz Kurumları Birliği ve Avrupa Cezaevleri ve Islah Hizmetleri Kuruluşunun düzenlediği Yenilikçi Ceza İnfaz Kurumu Altyapısı Konferansı’na hoş geldiniz diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. İlk kez düzenlenecek olan bu konferansın, ceza infaz kurumları mimarisinin ve tesislerinin iyileştirilmesi, modernleştirilmesi ile ceza infaz kurumlarının alt yapılarına yenilikçi yaklaşımların nasıl uygulanabileceğini ve geleceğin daha güvenli, daha insancıl ve daha etkili ceza infaz kurumlarını nasıl şekillendirebileceğimizi tartışabileceğimiz bir platform ortamı yaratacağı düşüncesini paylaşıyoruz.” sözleri ile başladı.
“Ceza İnfaz Kurumu Mimarisi Önemli Bir Konudur”
Genel Müdür Yıldırım, ceza infaz kurumlarının mimari yapısının hükümlü ve tutuklular için değerli bir konu olduğuna dikkat çekerek; “Özgürlüğü kısıtlanmış kişilerin barındığı mekânlar olan ceza infaz kurumlarının tasarımı; mahkûmların fiziksel çevresini sahiplenebilecek bir yaşam alanı sağlamanın yanı sıra kişiler üzerinde yaratabileceği duygusal, psikolojik ve sosyal etkiler yönünden değerli bir konudur. Bilindiği üzere, ceza infaz kurumları toplumun önemli bir parçası olan adalet sisteminin merkezinde yer almaktadır. Ancak bu kurumlar sadece cezalandırma amacıyla değil, aynı zamanda suçlunun rehabilite edilmesi, güvenliğin sağlanması ve adaletin tesisi için de hayati öneme sahip olduğundan ceza infaz kurumu mimarisinin tasarımı ve işlevselliği büyük önem taşmaktadır. Dolayısıyla ceza infaz kurumu mimarisini tasarlarken, insan odağından uzak bir yaklaşım sergilenmesi mümkün değildir. Ceza infazkurumlarının altyapısı ve mimarisi, toplumsal izolasyonu artıran bir faktör olmak yerine özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilerin rehabilite olmalarını ve topluma geri kazandırmalarını destekleyici nitelikte olmalıdır.” dedi.
Genel Müdür Yıldırım, ülkemizde infaz rejimi ihtiyaçları doğrultusunda ceza infaz kurumları oluşturulduğunu aktararak; “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile ulusal mevzuatımız kapsamında ceza infaz kurumlarımız; kapalı ceza infaz kurumları, yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumları, kadın kapalı ceza infaz kurumları, çocuk kapalı ceza infaz kurumları, gençlik kapalı ceza infaz kurumları, açık ceza infaz kurumları, çocuk eğitimevleri şeklinde tanımlanmaktadır. Bu kurumlarda barındırılan hükümlü ve tutukluların özellikleri de mevzuatımız kapsamında belirtilmiştir. Bu kapsamda 12-18 yaş grubu hükümlü çocuklarımız ve 0-6 yaş grubu annesinin yanında kalan çocuklarımız için özel olarak dizayn edilmiş kurumlar, üniteler oluşturulmuştur.“ sözlerini dile getirdi.
Genel Müdür Yıldırım ayrıca, ruhsal problemleri ağır olan hükümlü ve tutuklular için özel kurumlar oluşturulduğunu dile getirerek; “Özellikle ruhsal problemleri ağır olan hükümlüler için Tedavi ve Rehabilitasyon Kurumlarının oluşturulması ve kapalı ceza infaz kurumlarının bir bölümünün Bağımlılara Özel Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezine dönüştürülmesi planlanmakta olup, bu amaçla bir adet Rehabilitasyon tipi kapalı ve açık ceza infaz kurumunun yapımına yönelik gerekli girişimlerde bulunulmuştur.” dedi.
“Ceza İnfaz Kurumu Koşullarının İyileştirilmesi Bizler İçin Daimi Gündem Maddesidir”
Yıldırım, ceza infaz kurumlarının uluslararası kanunlar ile ulusal mevzuat sistemi çerçevesinde insan haklarına saygılı olarak cezanın infazının gerçekleştirilmesi olduğunu dile getirdi. Bu kapsamda, ülkemizde çağdaş infaz anlayışına uygun dönüşüme dikkat çekerek; “Bu çerçevede, genelde ceza infaz kurumu şartlarının ve özelde hükümlülere muamelenin, bir ülkede insan hakları ve temel özgürlüklerin ne derece korunduğunun önemli bir göstergesi olduğu bilinciyle hareket edilmiştir. Bu nedenle, bugüne kadar yürütülen çalışmalarda, öncelikle ceza infaz kurumlarının fiziki yapısının kalite ve kapasite açısından iyileştirilmesine yönelik yatırımlar gerçekleştirilmiş, eski ve yetersiz durumdaki pek çok ceza infaz kurumu kapatılarak çağdaş infaz anlayışına uygun yeni kurumlar ve kampüsler inşa edilmiştir. Bu bağlamda 41.923 kapasiteli 394 kurumu son 20 yılda kapattık. Aynı zamanda çağdaş infaz anlayışına uygun ve dönüşümü gerçekleştirebileceğimiz, gerekli teknolojik imkânlara sahip 234.532 kapasiteli 299 adet ceza infaz kurumunu da hizmete açmış bulunmaktayız. Yeni hizmete açılmış kurumlarımız; her türlü mekanik ve elektronik güvenlik sistemleri, duyarlı kapı, x-ray cihazları ile donatılarak güvenlik en üst düzeye getirilmiş, buna karşılık muhafaza edilen hükümlü ve tutukluların bedensel ve ruhsal açıdan rehabilite edilmesi amacına yönelik donatılarla da çağdaş kurumlar haline getirilmiştir.” dedi.
Genel Müdür Yıldırım, konuşmasının sonunda; “İki gün boyunca devam edecek olan bu konferansta; mimarlık, çevre bilimi, ceza adaleti ve rehabilitasyon alanlarındaki uzmanları dinleyeceğiz. Ceza infaz kurumlarının çevresel ayak izini en aza indirmek için yenilenebilir enerji kaynaklarını dahil etme, su ve atık yönetim sistemlerini optimize etme ve yeşil bina malzemeleri uygulama stratejilerini tartışacağız. Ayrıca, cezaevlerinde eğitim, mesleki eğitim, ruh sağlığı hizmetleri ve diğer rehabilitasyon programlarını uygulanabilen alanlar yaratmanın önemini keşfedeceğiz. Tüm katılımcıları tartışmalara aktif olarak katılmaya, görüşlerini ve deneyimlerini paylaşmaya ve gelecekteki projeleri bilgilendirebilecek yenilikçi çözümleri belirlemek için birlikte çalışmaya davet ediyorum. Bütün bu duygu ve düşünceler ile; Uluslar arası düzeyde gerçekleştirilen Yenilikçi Ceza İnfaz Kurumu Altyapısı Konferansı'nın tüm katılımcılar için verimli olmasını diliyor, katkılarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.” ifadeleriyle sözlerine son verdi.
Ülkemizde düzenlenen bu prestijli konferans, ceza infaz kurumlarının geleceğine ve mimari altyapısına yönelik kritik bir bakış açısı sunuyor. Etkinlik, ceza infaz sistemindeki çağdaş uygulamaların ve mimari yeniliklerin tartışılması için bir platform sağlıyor.
Katılımcılar, ceza infaz kurumlarının sadece cezalandırma değil, aynı zamanda rehabilite etme ve topluma yeniden entegrasyon sürecine de nasıl katkı sağlayabileceğini ele alıyorlar. Ayrıca, ceza infaz kurumlarının mimari tasarımında insan odaklı yaklaşımların ve çevresel sürdürülebilirliğin nasıl entegre edilebileceği üzerine derinlemesine görüşmeler yapılacak.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım konuşmasına; “Genel Müdürlüğümüz ev sahipliğinde, Uluslararası Islah ve Ceza İnfaz Kurumları Birliği ve Avrupa Cezaevleri ve Islah Hizmetleri Kuruluşunun düzenlediği Yenilikçi Ceza İnfaz Kurumu Altyapısı Konferansı’na hoş geldiniz diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. İlk kez düzenlenecek olan bu konferansın, ceza infaz kurumları mimarisinin ve tesislerinin iyileştirilmesi, modernleştirilmesi ile ceza infaz kurumlarının alt yapılarına yenilikçi yaklaşımların nasıl uygulanabileceğini ve geleceğin daha güvenli, daha insancıl ve daha etkili ceza infaz kurumlarını nasıl şekillendirebileceğimizi tartışabileceğimiz bir platform ortamı yaratacağı düşüncesini paylaşıyoruz.” sözleri ile başladı.
“Ceza İnfaz Kurumu Mimarisi Önemli Bir Konudur”
Genel Müdür Yıldırım, ceza infaz kurumlarının mimari yapısının hükümlü ve tutuklular için değerli bir konu olduğuna dikkat çekerek; “Özgürlüğü kısıtlanmış kişilerin barındığı mekânlar olan ceza infaz kurumlarının tasarımı; mahkûmların fiziksel çevresini sahiplenebilecek bir yaşam alanı sağlamanın yanı sıra kişiler üzerinde yaratabileceği duygusal, psikolojik ve sosyal etkiler yönünden değerli bir konudur. Bilindiği üzere, ceza infaz kurumları toplumun önemli bir parçası olan adalet sisteminin merkezinde yer almaktadır. Ancak bu kurumlar sadece cezalandırma amacıyla değil, aynı zamanda suçlunun rehabilite edilmesi, güvenliğin sağlanması ve adaletin tesisi için de hayati öneme sahip olduğundan ceza infaz kurumu mimarisinin tasarımı ve işlevselliği büyük önem taşmaktadır. Dolayısıyla ceza infaz kurumu mimarisini tasarlarken, insan odağından uzak bir yaklaşım sergilenmesi mümkün değildir. Ceza infazkurumlarının altyapısı ve mimarisi, toplumsal izolasyonu artıran bir faktör olmak yerine özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilerin rehabilite olmalarını ve topluma geri kazandırmalarını destekleyici nitelikte olmalıdır.” dedi.
Genel Müdür Yıldırım, ülkemizde infaz rejimi ihtiyaçları doğrultusunda ceza infaz kurumları oluşturulduğunu aktararak; “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile ulusal mevzuatımız kapsamında ceza infaz kurumlarımız; kapalı ceza infaz kurumları, yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumları, kadın kapalı ceza infaz kurumları, çocuk kapalı ceza infaz kurumları, gençlik kapalı ceza infaz kurumları, açık ceza infaz kurumları, çocuk eğitimevleri şeklinde tanımlanmaktadır. Bu kurumlarda barındırılan hükümlü ve tutukluların özellikleri de mevzuatımız kapsamında belirtilmiştir. Bu kapsamda 12-18 yaş grubu hükümlü çocuklarımız ve 0-6 yaş grubu annesinin yanında kalan çocuklarımız için özel olarak dizayn edilmiş kurumlar, üniteler oluşturulmuştur.“ sözlerini dile getirdi.
Genel Müdür Yıldırım ayrıca, ruhsal problemleri ağır olan hükümlü ve tutuklular için özel kurumlar oluşturulduğunu dile getirerek; “Özellikle ruhsal problemleri ağır olan hükümlüler için Tedavi ve Rehabilitasyon Kurumlarının oluşturulması ve kapalı ceza infaz kurumlarının bir bölümünün Bağımlılara Özel Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezine dönüştürülmesi planlanmakta olup, bu amaçla bir adet Rehabilitasyon tipi kapalı ve açık ceza infaz kurumunun yapımına yönelik gerekli girişimlerde bulunulmuştur.” dedi.
“Ceza İnfaz Kurumu Koşullarının İyileştirilmesi Bizler İçin Daimi Gündem Maddesidir”
Yıldırım, ceza infaz kurumlarının uluslararası kanunlar ile ulusal mevzuat sistemi çerçevesinde insan haklarına saygılı olarak cezanın infazının gerçekleştirilmesi olduğunu dile getirdi. Bu kapsamda, ülkemizde çağdaş infaz anlayışına uygun dönüşüme dikkat çekerek; “Bu çerçevede, genelde ceza infaz kurumu şartlarının ve özelde hükümlülere muamelenin, bir ülkede insan hakları ve temel özgürlüklerin ne derece korunduğunun önemli bir göstergesi olduğu bilinciyle hareket edilmiştir. Bu nedenle, bugüne kadar yürütülen çalışmalarda, öncelikle ceza infaz kurumlarının fiziki yapısının kalite ve kapasite açısından iyileştirilmesine yönelik yatırımlar gerçekleştirilmiş, eski ve yetersiz durumdaki pek çok ceza infaz kurumu kapatılarak çağdaş infaz anlayışına uygun yeni kurumlar ve kampüsler inşa edilmiştir. Bu bağlamda 41.923 kapasiteli 394 kurumu son 20 yılda kapattık. Aynı zamanda çağdaş infaz anlayışına uygun ve dönüşümü gerçekleştirebileceğimiz, gerekli teknolojik imkânlara sahip 234.532 kapasiteli 299 adet ceza infaz kurumunu da hizmete açmış bulunmaktayız. Yeni hizmete açılmış kurumlarımız; her türlü mekanik ve elektronik güvenlik sistemleri, duyarlı kapı, x-ray cihazları ile donatılarak güvenlik en üst düzeye getirilmiş, buna karşılık muhafaza edilen hükümlü ve tutukluların bedensel ve ruhsal açıdan rehabilite edilmesi amacına yönelik donatılarla da çağdaş kurumlar haline getirilmiştir.” dedi.
Genel Müdür Yıldırım, konuşmasının sonunda; “İki gün boyunca devam edecek olan bu konferansta; mimarlık, çevre bilimi, ceza adaleti ve rehabilitasyon alanlarındaki uzmanları dinleyeceğiz. Ceza infaz kurumlarının çevresel ayak izini en aza indirmek için yenilenebilir enerji kaynaklarını dahil etme, su ve atık yönetim sistemlerini optimize etme ve yeşil bina malzemeleri uygulama stratejilerini tartışacağız. Ayrıca, cezaevlerinde eğitim, mesleki eğitim, ruh sağlığı hizmetleri ve diğer rehabilitasyon programlarını uygulanabilen alanlar yaratmanın önemini keşfedeceğiz. Tüm katılımcıları tartışmalara aktif olarak katılmaya, görüşlerini ve deneyimlerini paylaşmaya ve gelecekteki projeleri bilgilendirebilecek yenilikçi çözümleri belirlemek için birlikte çalışmaya davet ediyorum. Bütün bu duygu ve düşünceler ile; Uluslar arası düzeyde gerçekleştirilen Yenilikçi Ceza İnfaz Kurumu Altyapısı Konferansı'nın tüm katılımcılar için verimli olmasını diliyor, katkılarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.” ifadeleriyle sözlerine son verdi.
Ülkemizde düzenlenen bu prestijli konferans, ceza infaz kurumlarının geleceğine ve mimari altyapısına yönelik kritik bir bakış açısı sunuyor. Etkinlik, ceza infaz sistemindeki çağdaş uygulamaların ve mimari yeniliklerin tartışılması için bir platform sağlıyor.
Katılımcılar, ceza infaz kurumlarının sadece cezalandırma değil, aynı zamanda rehabilite etme ve topluma yeniden entegrasyon sürecine de nasıl katkı sağlayabileceğini ele alıyorlar. Ayrıca, ceza infaz kurumlarının mimari tasarımında insan odaklı yaklaşımların ve çevresel sürdürülebilirliğin nasıl entegre edilebileceği üzerine derinlemesine görüşmeler yapılacak.
FACEBOOK YORUMLAR