Yargıtay'ın "Can Atalay" kararına ilişkin değerlendirmeler
- CHP Grup Başkanvekili Günaydın: - "Yargıtay, yalnızca Can Atalay'a ya da Gezi davasına yönelik tutum almakla kalmamakta, adeta Anayasa Mahkemesini gayri milli ilan etmektedir" - Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu: - "Anayasa Mahkemesi üyelerinin itham edilmesi kabul edilebilir bir yaklaşım değil"
CHP Grup Başkanvekili Günaydın, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Anayasa Mahkemesinin (AYM) Türkiye İşçi Partisinden (TİP) milletvekili seçilen Gezi Parkı davası sanığı Can Atalay'a ilişkin hak ihlali kararına uyulmaması ile AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması kararını değerlendirdi.
Yaşananların hukukun araçsallaştırılması ve yargının siyasallaştırılmasının bir örneği olduğunu savunan Günaydın, meselenin "Can Atalay boyutunu" çoktan aştığını ifade etti. Günaydın, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Anayasa Mahkemesi yalnızca Can Atalay'ın siyasi haklarını kullanamaması nedeniyle ihlal kararı vermemiş, onun yanında kişi güvenliğine yönelik adil yargılanma sorununa da dikkati çekerek kişi güvenliği ihlali kararını da vermiştir. Bunu uygulamayan Yargıtay, yalnızca Can Atalay'a ya da Gezi davasına yönelik tutum almakla kalmamakta, adeta Anayasa Mahkemesini gayri milli ilan etmektedir. Derhal bu kararı veren Yargıtay üyelerine Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulu üzerinden soruşturmaların yapılması ve gerekli yaptırımların uygulanması gerekmektedir."
Günaydın, TBMM'de CHP'li milletvekillerinin Genel Kurulu boşaltmama eyleminin bugünden itibaren başlayacağını ve süreceğini söyledi.
- Karamollaoğlu ve Davutoğlu'nun açıklamaları
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da Meclis'te milletvekillerinin katılımıyla ortak basın toplantısı düzenledi.
"Anayasa Mahkemesi üyelerinin itham edilmesi, hele de bunun müesses nizam tarafından gündeme getirilmesi kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Bundan dolayı duyduğumuz üzüntüyü ve bu konuda atılması icap eden adımların da mutlaka ciddi bir şekilde atılmasının gerekli olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullanan Karamollaoğlu, hem Cumhurbaşkanlığının hem de Meclis'in bu konuya müdahale etmesine ve bu yanlışlıkları düzeltmesine ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Davutoğlu da devlet düzenine ve hukuk düzenine yapılan müdahale karşısında her yolu deneyerek Türkiye'de demokratik hukuk devleti kurallarını korumaya kararlı olduklarını belirterek, "Demokrasimizin geleceği buna bağlı. Aksi takdirde her mahkeme kendi alanı dışında hükümler verir ve bu ülke yaşanamaz, mahkemelere güvenilemez bir duruma düşer." dedi.
- İYİ Parti Sözcüsü Zorlu'nun açıklaması
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu da partililerle birlikte Ahlatlıbel'deki Yargıtay yerleşkesi önünde açıklama yaptı. Zorlu, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi görevlileri hakkında Hakimler ve Savcılar Kuruluna, ihlal kararına uymayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hakkında da Yargıtay Başkanlar Kuruluna suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.
- Türkiye Barolar Birliğinden disiplin soruşturması talebi
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan da Yargıtay yerleşkesi önünde yaptığı açıklamada, AYM'nin Can Atalay hakkındaki ihlal kararı sonrası Yargıtay 3. Ceza Dairesinin "ihlal kararına uyulmaması" kararını eleştirdi.
Sağkan, Yargıtay 3. Ceza Dairesi başkan ve üyeleri bakımından disiplin soruşturması başlatılması adına Yargıtay Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığına dilekçe verdiklerini belirtti.
FACEBOOK YORUMLAR