Üsküdar'da bir kafenin İBB ekiplerince yıkılmak istenmesi gerginliğe neden oldu

Üsküdar'da sahil yolundaki bir kafenin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) zabıta ekiplerince yıkılmak istenmesi nedeniyle taraflar arasında gerginlik yaşandı.

İBB'ye bağlı zabıta ekipleri, sabah saatlerinde sahilde bulunan bir kafeyi yıkmak istedi. Bu sırada kafe sahipleri ve çalışanları ile belediye ekipleri arasında gerginlik çıktı.

Zaman zaman arbedeye dönüşen gerginlik sırasında darbedildiğini iddia eden İBB İmar Müdürü Ramazan Gülten şikayette bulundu. Çevik Kuvvet ekipleri kafe çevresinde önlem aldı.

İşletme sahipleri, ellerinde tapularının olduğunu, özel mülk olan alanda İBB'nin yetkisinin bulunmadığını ve yıkımın hukuksuz olduğunu öne sürdü.

İBB ekiplerine tepki gösteren işletme sahibi Fethi Baloğlu, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, gelen ekiplerin özel mülkü yıktığını söyledi.

Bu yıkımın sadece siyasi olduğunu iddia eden Baloğlu, "Yapmasınlar, burada zabıtayla bizi karşı karşıya getirmesinler. Özel mülkü nasıl yıktıklarını ispatlasınlar. Televizyonlara çıkıp bize kabadayılık yapmasınlar, burada şov yapmasınlar. Hepimize haksızlık yapıyorlar. Gelsinler, evrak üzerinde konuşalım. Burada (İstanbul) Büyükşehir Belediyesinin hiçbir yetkisi yoktur." diye konuştu.

Bu konuda evrak gösterebileceğine dikkati çeken Baloğlu, şunları kaydetti:

"Burası sit alanıdır, öngörünüm değildir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına geçmiştir. Burada gelip yıkım yapamaz. Velev ki yıkım yaptı, niye kaymakamlığa, valiliğe yazı yazmıyor, polis kuvveti istemiyor? Zabıtayı vatandaşla karşı karşıya getiriyor. Ne zaman burada kavga çıkıyor? Sonra gidiyor, kaymakamlığın kapısında 'Bana polis verin' diyor. Yazık, günah değil mi? Kanunlar böyle mi yürüyor? Ekrem İmamoğlu bu işleri böyle mi yürütüyor? Vatandaşa ayıptır, günahtır. Özel mülktür. Ben altına 'Herkes girer, İmamoğlu giremez' diye yazdıracaktım. Terbiyemden yazdırmadım."

- "İmamoğlu halkı yanıltıyor, popülist davranıyor."

Kafe sahibinin avukatı Mehmet Taşdelen de yıkılmak istenen yerde İBB'nin yetkisinin olmadığını kaydetti.

İmar planının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca günübirlik konaklama ve tesis alanı haline getirildiğini, bu kısımlara ilişkin yetkinin de Üsküdar Belediyesinde olduğunu aktaran Taşdelen, sabah saatlerinde 3-4 belediye yetkilisinin burada sürekli video ve fotoğraf çekmeleri üzerine kişisel verileri kaydedemeyecekleri konusunda kendilerini uyardığını anlattı.

Belediye yetkililerince "Bizi tahrik etme" denilerek karşılık verildiğini söyleyen Taşdelen, "Burayla ilgili bir karar almışsınız. Karşısına geçip insanları fotoğraflamak, videoya çekmek neyin nesi? Kabadayılık, oldu bitti yapıyorlar. Halkı yanlış bilgilendiriyorlar." dedi.

Taşdelen, "İmamoğlu halkı yanıltıyor, popülist davranıyor. Üsküdar'da bir CHP'li olarak, önümüzdeki seçimde de CHP'den aday olacak birisi olarak 'Üsküdar'dan elini çek, bize seçim kaybettirme' diyorum." ifadelerini kullandı.

Hukuksuz ve yanlış tespitlere dayanarak alınan kararın mutlaka mahkemeden döneceğini bildiren Taşdelen, "Bu yapılar burada duruyor. Bir gün sonra, bir hafta sonra yıkarsın. Yangından mal kaçırır gibi yapmak buradaki insanlara düşmanlıktır, husumettir. Bu da hiçbir şekilde kamuya yakışmaz." değerlendirmesini yaptı.

İBB Destek Hizmetlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı ise yaklaşık 4 yıldır süren hukuki girişimleri sonucu ellerine ulaşan mahkeme kararı üzerine kafenin yıkım işlemini gerçekleştirmek istediklerini ifade etti.

Mahkemenin yıkım işleminin durdurulmasına ilişkin talebi reddettiğini öne süren Yazıcı, "Bugün ilgili kamu kurumlarıyla kaymakamlık üzerinden emniyet tedbiri alınması, İSKİ ve İGDAŞ üzerinden aboneliklerin iptal edilmesi hususlarında bildirimlerimizi de yapmak suretiyle ekiplerimiz sabah itibarıyla burada hazırlıklarını yaparken üzücü bir hadiseyle karşılaştık. Arkadaşlarımız özellikle imar müdürümüz Ramazan Bey darbedildi. Şu anda hastanede tedavisi devam ediyor." dedi.

Yazıcı, Devlet İhale Kanunu'na göre kaymakamlıklar üzerinden yürütmek zorunda oldukları tahliye için işlemlerinin yaklaşık 2 yıldır ilerlemediğini iddia ederek, "Bu yıkım kararları mahkeme gördü ve mahkemeler üzerinden değerlendirildiğinde yürütmeyi durdurmayı gerektirecek herhangi bir husus olmadığı mahkeme tarafından tespit edildi. İdareye 'işlemine devam edebilirsin' dendiği için bugün itibarıyla yıkımı gerçekleştirmeye çalışacağız." şeklinde konuştu.

Kafenin önünde tarafların bekleyişi devam ediyor.