Ulaştırma ve Altyapı ile Tarım ve Orman bakanlıklarının 2024 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulunda
- CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay: - "Türkiye'de devletin harcadığı paranın yüzde 69'unu direkt vatandaştan alıyorsunuz. Herkes sizin bu ucube ekonomik düzeninizden şikayetçi" - CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu: - "Bu bütçe, garantili ihalelerle yandaşların kasasına milyarların aktarıldığı, yeni doğan her bebeğin geleceğinin ipotek altına alındığı vurgun düzenine çanak tutan bu bütçedir" - CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız: - "Gelin, bu yap-işlet-devret modeliyle yapılan bütün projeleri kamulaştıralım. Çünkü yap-işlet-devret sistemi Türkiye Cumhuriyeti'ni soyan bir sistem" - CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut: - "Yasal bir zorunluluk olarak 2024 yılında tarıma verilecek desteğin 412 milyar lira olması gerekiyordu. Ancak siz bu desteği 91 milyar lirayla sınırlandırıyorsunuz"
TBMM Genel Kurulunda, CHP milletvekilleri, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığının 2024 yılı bütçelerine ilişkin söz aldı.
CHP İstanbul Milletvekili Altay, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmeden önce 4,70 lira olan dolar kurunun 30 liraya çıktığını söyledi.
Bazı kalemlerdeki vergi oranlarına değinen Altay, 1000 liralık akaryakıta 360, 2 bin liralık akaryakıta 720, 2 bin 500 liralık akaryakıta ise 850 lira vergi adı altında "haraç" ödendiğini ifade etti. Altay, "Eskiden vergi dairesi vardı, vergi mükellefleri vardı. Türkiye'de devletin harcadığı paranın yüzde 69'unu direkt vatandaştan alıyorsunuz. Herkes sizin bu ucube ekonomik düzeninizden şikayetçi. Maliyeti 693 bin lira olan bir araba bayide 1 milyon 501 bin liraya satılıyor. Arada 809 bin lira vergi adı altında alınan haraç var." diye konuştu.
Altay, 2024 yılı bütçesinin, adaleti, edebi, cömertliği olmadığını, savunarak, "Bütçenin mantığı hak üzerinedir. Burada fukaradan toplayıp zengine dağıtmak hak değildir, haramdır. Millet zamların, enflasyonun, faizin altında aç açık, inim inim inliyor; siz pembe bir tablo çiziyorsunuz. Tost en kolay işti, öğrenciler tostu unuttu." ifadelerini kullandı.
Savaş halinde olan Ukrayna ve Rusya'da enflasyonun yüzde 20'yi bulmadığını dile getiren Altay, Türkiye'de enflasyonun yüzde 70'ler civarında olduğunu, bunun nedeninin AK Parti'nin yanlış politikaları olduğunu öne sürdü.
- "Halkın beklentilerini karşılayan bir bütçe değil"
CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, 2024 bütçesinin halkın beklentilerini karşılayan ve sorunlara çözüm üreten bir bütçe olmadığını iddia etti.
Türkiye'de adaletsizlik ve eşitsizliğin çığ gibi büyüdüğünü savunan Karasu, "Bu bütçe garantili ihalelerle yandaşların kasasına milyarların aktarıldığı, yeni doğan her bebeğin geleceğinin ipotek altına alındığı ve vurgun düzenine çanak tutan bu bütçedir. Bizim bu bütçeye onay vermemiz mümkün değil. İşçiyi, çiftçiyi, emekliyi, esnafı, memuru unuttunuz. Hazinenin gerçek sahibi olan vatandaşın değil, sermayenin sesi oldunuz." dedi.
CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, yap-işlet-devret modelini eleştirerek "Gelin, bu yap-işlet-devret modeliyle yapılan bütün projeleri kamulaştırın. Çünkü yap-işlet-devret sistemi Türkiye Cumhuriyeti’ni soyan bir sistem. Bunlara 30 yıl para vermememiz gerekiyor. Kamulaştırma yapalım ki bir köprü yerine 12 köprü parası vermeyelim." değerlendirmesinde bulundu.
CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, Türkiye'de yük taşımacılığının yüzde 90'ının, yolcu taşımacılığının ise yüzde 93'ünün kara yollarıyla yapıldığını söyledi.
AK Parti iktidarının 21 yılda ancak 2 bin kilometre demir yolu yapabildiğini belirten Tahtasız, "Onu da beceremediniz. Hatalarınızdan dolayı Çorlu, Ankara ve Sakarya'da onlarca vatandaşımız hayatını kaybetti, birçok vatandaşımız sakat kaldı." diye konuştu.
- "Çiftçilerimiz bitik durumda"
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut ise tarımın stratejik önemine değinerek gelişmiş ülkelerin tarıma büyük destek verdiğini ancak Türkiye'de bu desteğin yeterince yapılmadığını öne sürdü.
Türkiye ile Avrupa Birliği ülkelerini kıyaslayan Barut, "Yasal bir zorunluluk olarak 2024 yılında tarıma verilecek desteğin 412 milyar lira olması gerekiyordu ancak siz bu desteği 91 milyar lirayla sınırlandırıyorsunuz. AB'nin 168 milyar avro olan 2022 yılındaki bütçesinden tarıma 53 milyar avro ayırıyor. ABD de tarıma verdiği desteği artırıyor. Onlar sürekli tarımı desteklerken Türkiye'de çiftçilerimiz bitik durumda, cayır cayır yanıyor." dedi.
Seçim bölgesindeki narenciye üreticilerinin sorunlarını anlatan Barut, konuşmasına başlarken taktığı kasketini yere attı.
Elindeki pamuk, limon ve portakal gibi ürünleri gösteren Barut, "Mandalina, limon hepsi şu anda dalında çürüyor, çiftçi satamıyor. Milli servet dediğimiz ağaçlar sökülüyor. Üretici zarar ediyor, tüketici de pahalıya tüketiyor." ifadelerini kullandı.
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ise Türkiye'de iktidar değişmediği sürece hiçbir sorunun çözülemeyeceğini ileri sürdü.
Sarıbal, "Köylerde bakkallar kapandı, bunların yerine emlakçı ofisleri açıldı. Köylü vatandaşlarımız tarlalarını satıyor. İnsanlar kuru ekmek kuyruğunda. Halkımız pazarlardaki artık ürünlerden besleniyor. Bu bütçe, egemenlerin, ithalat lobilerinin, IMF ve zenginlerin bütçesi. Bu bütçede çiftçi, asgari ücretli, yoksul halk ve emekçiler yok." diye konuştu.
CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün, kısıtlı olan su kaynaklarının verimli kullanılması gerektiğini belirtti.
Ün, seçim bölgesinde yapılan sulama projelerinin bitirilmediğini, iktidarın bir an önce bu projeleri bitirmesi gerektiğini dile getirdi.
CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, bütçede çiftçiye, köylüye, eli nasırlı çalışan vatandaşa güzel bir haber olmadığını iddia etti.
Uluslararası verilere göre, Türkiye'de yaklaşık 15 milyon kişinin yetersiz beslendiğini aktaran Gündoğdu, "Yaklaşık 20 milyon vatandaşımız açlık sınırında, çocuklarımızın artık karnı doymuyor. Üç dört yıl öncesine kadar 1 lira olan ekmek 8 lira olmuş. 70 kuruşa satılan yumurta 4 lira olmuş, 5 liralık süt 25 lira olmuş. Çocuk yoksulluğunda da dünyada ikinci sıraya gelmişiz." dedi.
CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, plansız ve ölçeksiz yapılan yatırımların ileride Türkiye'ye zarar olarak döneceğini öne sürdü.
Et ve Balık Kurumunun, "Et ve Süt Kurumuna" dönüştüğünü ifade eden Karadeniz, planlamadaki eksikler nedeniyle balık üreticilerinin mağdur olduğunu söyledi.
Karadeniz, Türkiye'de üretilen somonların Rusya ve Japonya'ya ihraç edildiğini ancak çıkan savaş nedeniyle üretim fazlalığının ortaya çıktığını, bu nedenle de balık üreticilerinin zarar ettiğini kaydetti.
FACEBOOK YORUMLAR