Tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuğun dava şartı olması Anayasa'ya uygun bulundu
Anayasa Mahkemesi, tüketici mahkemelerinde dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasını zorunlu kılan yasal düzenlemenin Anayasa'ya uygun olduğuna ve iptal isteminin reddine karar verdi.
Editör: adalet.tv
23 Aralık 2023 - 11:29
Resmi Gazete'de yer alan karara göre, CHP, 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a eklenen arabuluculuğun tüketici uyuşmazlıklarında "dava şartı" olmasına ilişkin hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Başvuruyu görüşen Yüksek Mahkeme, anılan kanuni düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin reddine hükmetti.
Kararın gerekçesinden
Anayasa Mahkemesinin kararında, iptali istenen düzenlemenin tüketici mahkemelerinde dava açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvurulma şartını getirdiği, bunun mahkemeye erişim hakkına yönelik bir sınırlama anlamına geldiği ifade edildi.
Söz konusu sınırlamanın, uyuşmazlıkların daha kısa sürede ve basitçe çözülebilmesini ve yargı makamlarının iş yükünün azaltılmasını amaçladığı belirtilen kararda, arabulucuya başvurulması zorunluluğu bulunmasına rağmen tarafların istedikleri zaman süreci sonlandırabilecekleri, anlaşmaya varıp varmama konusunda tercih hakkına sahip oldukları, anlaşma olmaması halinde yargı yoluna başvurulabilecekleri aktarıldı.
Arabulucuya başvurulmadığı için dava şartı yokluğundan reddedilen bir davanın, arabulucuya başvurup anlaşılamamasından sonra tekrar açılabildiğine işaret edilen kararda, arabulucuya başvurulduğunda zaman aşımı sürelerinin de durduğu anımsatıldı.
Anılan yasal düzenlemenin kişiler ile kamu yararı arasındaki dengeyi koruduğu kaydedilen kararda, "Kuralla mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın kişilere orantısız bir külfet getirmediği ve ölçülü olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin reddine karar vermiştir." ifadelerine yer verildi.
Başvuruyu görüşen Yüksek Mahkeme, anılan kanuni düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin reddine hükmetti.
Kararın gerekçesinden
Anayasa Mahkemesinin kararında, iptali istenen düzenlemenin tüketici mahkemelerinde dava açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvurulma şartını getirdiği, bunun mahkemeye erişim hakkına yönelik bir sınırlama anlamına geldiği ifade edildi.
Söz konusu sınırlamanın, uyuşmazlıkların daha kısa sürede ve basitçe çözülebilmesini ve yargı makamlarının iş yükünün azaltılmasını amaçladığı belirtilen kararda, arabulucuya başvurulması zorunluluğu bulunmasına rağmen tarafların istedikleri zaman süreci sonlandırabilecekleri, anlaşmaya varıp varmama konusunda tercih hakkına sahip oldukları, anlaşma olmaması halinde yargı yoluna başvurulabilecekleri aktarıldı.
Arabulucuya başvurulmadığı için dava şartı yokluğundan reddedilen bir davanın, arabulucuya başvurup anlaşılamamasından sonra tekrar açılabildiğine işaret edilen kararda, arabulucuya başvurulduğunda zaman aşımı sürelerinin de durduğu anımsatıldı.
Anılan yasal düzenlemenin kişiler ile kamu yararı arasındaki dengeyi koruduğu kaydedilen kararda, "Kuralla mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın kişilere orantısız bir külfet getirmediği ve ölçülü olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin reddine karar vermiştir." ifadelerine yer verildi.
FACEBOOK YORUMLAR