Terör örgütü propagandası yapmak ve örgüte üye olmadan yardım etmek suçları hangi kurulun görev alanına giriyor?
Ülkemizde hukuki alanda yaşanılan sorunlar ve düzeltilmesi gerekli olan problemleri sizler için araştırmaya devam ediyoruz. Terör konusunda arafta kalan önemli bir problemi derinlemesine araştırdık.
Editör: adalet.tv
31 Mart 2021 - 13:15
TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASI YAPMAK VE ÖRGÜTE ÜYE OLMAMAK KAYDIYLA ÖRGÜTE YARDIM ETME SUÇLARI HANGİ KURULUN GÖREV ALANINA GİRİYOR - Yargıtay ilgili ceza dairelerinin verilen kararları doğrultusunda öncelikli olarak örgüt, terör suçları ve örgüt üyeliğinin bilinmesi gerekmektedir. 01 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe giren "yeni açık cezaevine ayrılma, denetimli serbestliğe ayrılma ve tahliye işlemleri" düzenlemeleri ile yeni oluşturulan kurulların görev alanları ile ilgili önemli bir soru işaretini gündeme getiriyoruz.
ÖRGÜT TANIMI
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf. 383 vd.)Örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır.
TERÖR SUÇU:
Öncelikli olarak terör suçu; 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 3 maddesinde; 26 Eylül 2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 302, 307, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 320 nci maddeleri ile 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında yazılı suçlar, terör suçlarıdır.
Aynı zamanda aynı kanunun 4. Maddesinde, terör örgütü faaliyeti çerçevesinde aşağıda belirtilen suçlar terör suçu sayılır:
a) Türk Ceza Kanununun 79, 80, 81, 82, 84, 86, 87, 96, 106, 107, 108, 109, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 142, 148, 149, 151, 152, 170, 172, 173, 174, 185, 188, 199, 200, 202, 204, 210, 213, 214, 215, 223, 224, 243, 244, 265, 294, 300, 316, 317, 318 ve 319. maddeleri ile 310. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.
b) 10 Temmuz 1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan suçlar.
c) 31 Ağustos 1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.
ç) 10 temmuz 2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
d) Anayasanın 120. maddesi gereğince olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde, olağanüstü halin ilanına neden olan olaylara ilişkin suçlar.
e) 21 Temmuz 1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68. maddesinde tanımlanan suç." suçlarda terör suçudur.
Belirtildiği üzere;
Kanun ve Yargıtay ilamlarında belirtildiği üzere örgüt üyeliği ve terör suçunun hangilerinin olduğu belirtilmiştir. Daha öncede belirttiğimiz üzere terör örgütü propagandası yapmak suçundan hüküm alanlar dosyalarında başka hüküm yoksa terör hükümlüsü olarak değerlendirilemeyeceği konusunda; Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 29 Nisan 2019 Tarih, Esas No : 2017/3312, Karar No : 2019/2376, Tebliğname No : KYB - 2017/65439 sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; '.....Somut olayda hükümlünün infaza konu cezasının terör örgütü propagandası yapmak suçuna ilişkin olduğu, hükümlünün işlediği suçun niteliği gereği örgüt mensubu olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, buna rağmen açık ceza infaz kurumuna ayrılması ve hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması yönündeki talebi değerlendirildiği sırada ceza infaz kurumu idaresi ve İnfaz Hakimliği tarafından örgüt mensubu kabul edilerek hakkında işlem yapılması ve karar verilmesinin yerinde olmadığı gibi örgüt mensubu olmadığı kesinleşen yargı kararı ile kabul edilen bir kişinin mensup olduğu örgütten ayrılıp ayrılmadığı gibi tamamen subjektif ve bu dosya açısından hukuki açıdan sonuç doğurması mümkün olmayan bir değerlendirmeye konu yapılmasınında yerinde olmadığı..." yönünde karar vermiştir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 89/3. Maddesinde "Toplam 10 yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanlar hakkında yapılacak açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin değerlendirmelerde idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet savcısı başkanlık eder..."
Bu haliyle örgüt üyeliğinden hüküm almayan toplam 10 yıl altı terör örgütü propagandası yapmak ve örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek hükümlerinden ceza alanların, açık ceza infaz kurumuna ayrılma, koşullu salıverilme, ve denetimli serbestlik ile cezasının infazına ceza infaz kurumu mevcut idare ve gözlem kurulu tarafından değerlendirilecek, açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebi cumhuriyet başsavcılığı, denetimli serbestlik talebi ise infaz hakimliği tarafından değerlendirilecektir. Yapılan değerlendirme genel bir değerlendirme olup, her hükümlünün ilam infaz durumunun aynı olmayacağı konusunda dikkat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu durumun cezanın infazı ile karıştırılmaması gerekmektedir.
adalet.tv / özel haber
ÖRGÜT TANIMI
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf. 383 vd.)Örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır.
TERÖR SUÇU:
Öncelikli olarak terör suçu; 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 3 maddesinde; 26 Eylül 2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 302, 307, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 320 nci maddeleri ile 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında yazılı suçlar, terör suçlarıdır.
Aynı zamanda aynı kanunun 4. Maddesinde, terör örgütü faaliyeti çerçevesinde aşağıda belirtilen suçlar terör suçu sayılır:
a) Türk Ceza Kanununun 79, 80, 81, 82, 84, 86, 87, 96, 106, 107, 108, 109, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 142, 148, 149, 151, 152, 170, 172, 173, 174, 185, 188, 199, 200, 202, 204, 210, 213, 214, 215, 223, 224, 243, 244, 265, 294, 300, 316, 317, 318 ve 319. maddeleri ile 310. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.
b) 10 Temmuz 1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan suçlar.
c) 31 Ağustos 1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.
ç) 10 temmuz 2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
d) Anayasanın 120. maddesi gereğince olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde, olağanüstü halin ilanına neden olan olaylara ilişkin suçlar.
e) 21 Temmuz 1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68. maddesinde tanımlanan suç." suçlarda terör suçudur.
Belirtildiği üzere;
Kanun ve Yargıtay ilamlarında belirtildiği üzere örgüt üyeliği ve terör suçunun hangilerinin olduğu belirtilmiştir. Daha öncede belirttiğimiz üzere terör örgütü propagandası yapmak suçundan hüküm alanlar dosyalarında başka hüküm yoksa terör hükümlüsü olarak değerlendirilemeyeceği konusunda; Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 29 Nisan 2019 Tarih, Esas No : 2017/3312, Karar No : 2019/2376, Tebliğname No : KYB - 2017/65439 sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; '.....Somut olayda hükümlünün infaza konu cezasının terör örgütü propagandası yapmak suçuna ilişkin olduğu, hükümlünün işlediği suçun niteliği gereği örgüt mensubu olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, buna rağmen açık ceza infaz kurumuna ayrılması ve hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması yönündeki talebi değerlendirildiği sırada ceza infaz kurumu idaresi ve İnfaz Hakimliği tarafından örgüt mensubu kabul edilerek hakkında işlem yapılması ve karar verilmesinin yerinde olmadığı gibi örgüt mensubu olmadığı kesinleşen yargı kararı ile kabul edilen bir kişinin mensup olduğu örgütten ayrılıp ayrılmadığı gibi tamamen subjektif ve bu dosya açısından hukuki açıdan sonuç doğurması mümkün olmayan bir değerlendirmeye konu yapılmasınında yerinde olmadığı..." yönünde karar vermiştir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 89/3. Maddesinde "Toplam 10 yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanlar hakkında yapılacak açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin değerlendirmelerde idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet savcısı başkanlık eder..."
Bu haliyle örgüt üyeliğinden hüküm almayan toplam 10 yıl altı terör örgütü propagandası yapmak ve örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek hükümlerinden ceza alanların, açık ceza infaz kurumuna ayrılma, koşullu salıverilme, ve denetimli serbestlik ile cezasının infazına ceza infaz kurumu mevcut idare ve gözlem kurulu tarafından değerlendirilecek, açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebi cumhuriyet başsavcılığı, denetimli serbestlik talebi ise infaz hakimliği tarafından değerlendirilecektir. Yapılan değerlendirme genel bir değerlendirme olup, her hükümlünün ilam infaz durumunun aynı olmayacağı konusunda dikkat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu durumun cezanın infazı ile karıştırılmaması gerekmektedir.
adalet.tv / özel haber