TCK 32. Madde ile hastaneye yapılan sevkler ve Kati raporun aldırılması
Çok sayıda gelen sorular doğrultusunda hükümlü ve tutukluların işlemiş olduğu suçun niteliği durumuna göre soruşturma evresinde soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, kovuşturma aşamasında Hakim gerek görmesi halinde şüpheliye en yakın devlet hastanesi, adli tıp kurumu veya İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na sevk edilmektedir. Hastane sevklerine genelde ceza infaz kurumunda kalan hükümlü ve tutuklular gitmemekte bu durum ise yargılamanın gecikmesine yol açmaktadır.
Editör: adalet.tv
05 Mayıs 2021 - 16:06
TCK 32. MADDE KAPSAMINDA SEVKLER - Bilindiği üzere kişi kendisi ile alakalı tedaviyi kabul etmeyebilir. Ancak örneğin TCK. 32 madde kapsamında;
Akıl hastalığı
Madde 32- (1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.
(2) Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 25 yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek ceza, 6/1 fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.
Şüphelinin işlemiş olduğu suç zamanı akıl sağlığı yerinde olup olmadığı konusunda soruşturma ve kovuşturma aşamasında şüpheliyi hastaneye sevk edilmektedir. Ancak hükümlü ve tutuklular tarafından bazı gerekçeler gösterilerek sevke gitmedikleri bu da yargılamanın gecikmesine yol açtığı bilinmektedir. Her ne kadar mevzuatta sağlık kuruluşuna sevke gitmenin zorunlu olduğu yönünde bir ibare olmasa da sevk işleminin yargılama işi olması sebebi ile Ceza Muhakemeleri Kanunun 146. Maddesine atıf yapılarak şüpheli zorla ilgili kuruma sevki sağlanır.
Akıl hastalığı
Madde 32- (1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.
(2) Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 25 yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek ceza, 6/1 fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.
Şüphelinin işlemiş olduğu suç zamanı akıl sağlığı yerinde olup olmadığı konusunda soruşturma ve kovuşturma aşamasında şüpheliyi hastaneye sevk edilmektedir. Ancak hükümlü ve tutuklular tarafından bazı gerekçeler gösterilerek sevke gitmedikleri bu da yargılamanın gecikmesine yol açtığı bilinmektedir. Her ne kadar mevzuatta sağlık kuruluşuna sevke gitmenin zorunlu olduğu yönünde bir ibare olmasa da sevk işleminin yargılama işi olması sebebi ile Ceza Muhakemeleri Kanunun 146. Maddesine atıf yapılarak şüpheli zorla ilgili kuruma sevki sağlanır.
FACEBOOK YORUMLAR