TBMM Başkanı Şentop "Türkiye Yüzyılı Sempozyumu Açılış Programı"nda konuştu
- "Türkiye'de iki tür seçimi kazanma söz konusu. Bir anketlerde kazananlar var, bir de sandıkta kazananlar var. Türkiye'yi sandıkta kazananlar yönetir, ankette kazananlar değil" - "Son 20 yılda bilhassa siyasetin alanının genişlemesiyle ve siyasete sınırlar getiren vesayetçi anlayışın tasfiye edilmesiyle beraber Türkiye'de hem siyaset kıymetlendi hem siyasete yol veren, istikamet veren seçimlerin önemi arttı hem de tek tek seçmenlerin kullandığı oyun önemi arttı''
Bahçelievler'deki Nurettin Topçu Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye Yüzyılı Sempozyumu Açılış Programı"nda konuşan Şentop, 1980'li yılların Türkiye'de siyasetin sıkıntılı olduğu dönemler olduğunu söyledi.
Gençlerin bu dönemde siyaset yapamadığını dile getiren Şentop şöyle devam etti:
"1982 Anayasası'nın ilk halinde, siyasi partilerin gençlik kollarının ve kadın kollarının olması yasaklanmıştı. Dahası da vardı. Siyasi partilerin derneklerle, vakıflarla, sendikalarla birlikte çalışma yapması da yasaktı. 1982'den 13 sene geçtikten sonra 1995 yılında bu yasaklar kaldırılabilmiş. 1995 yılında anayasa değişikliğiyle buna imkan verildi."
Türkiye'nin geçtiği çok zor dönemler olduğunu ifade eden Şentop, "Ama son 20 yılda bilhassa siyasetin alanının genişlemesiyle ve siyasete sınırlar getiren vesayetçi anlayışın tasfiye edilmesiyle beraber Türkiye'de hem siyaset kıymetlendi hem siyasete yol veren, istikamet veren seçimlerin önemi arttı hem de tek tek seçmenlerin kullandığı oyun önemi arttı. Bunda Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki siyasetin, onun özel tercihlerinin ve siyaseti güçlü kılacak adımlar atmasının önemi var." diye konuştu.
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 14 Mayıs seçimlerinde "Öndeyiz" şeklinde paylaşımda bulunduğunu hatırlatan Şentop, "Halbuki o sırada kendi sistemlerinde de önde değiller, gerideler. Islak imzalılar, görememiş herhalde. Onun için farkında değil. Bilerek tabii aslında bunu yapıyorlar. Bir algı yönetimi onlar açısından önemli." dedi.
- "Anketlerle kazanmak yetmiyor Türkiye'yi yönetmek için''
Türkiye'de seçimlerden önce yapılan anketlerde sürekli CHP'nin kazandığının görüldüğünü işaret eden Şentop, "Türkiye'de iki tür seçimi kazanma söz konusu. Bir anketlerde kazananlar var, bir de sandıkta kazananlar var. Türkiye'yi sandıkta kazananlar yönetir, ankette kazananlar değil." ifadesini kullandı.
Bazı anket firmalarının siyasi manipülasyon yaptığını belirten Şentop bu tür firmaların bu işi bırakması gerektiğini söyledi.
Şentop şöyle devam etti:
"Anketlerde kazanmak yetmiyor Türkiye'yi yönetmek için. Gerçekten seçimde, milletin verdiği oylarla kazanmanız lazım. Biz bunu başardık hep bugüne kadar. İnşallah 29 Mayıs'ta da bunu bir daha tescil edeceğiz. Milletimiz 14 Mayıs'ta baktı ki çok az fark var, 'Olmaz.' dedi, içine sinmedi. Bir sonraki seçimde açık ara bir farkla, çok daha güçlü bir destekle Cumhurbaşkanımızı seçeceğiz. Onun için 28 Mayıs'ta sandığa gitmek, sandığa sahip çıkmak önemli. Bu çok önemli, tarihi bir seçim."
- Erdoğan'ın evinden yemek masası ve sandalye alınması
Şentop daha sonra katılımcıların sorularını yanıtladı.
Başörtüsü yasağıyla ilgili bir soru üzerine Şentop 1988 yılında İstanbul'da bir hukuk dergisi yayımladığını söyledi.
Kendisinin yayın yönetmeni olduğunu, yazı işleri müdürlüğünü ise eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın yaptığını anlatan Şentop, bu dergiyi 3 yıl boyunca çıkardıklarını belirtti.
Fatih'te dergi için bir çatı katı tuttuklarını ve hiçbir şeylerinin olmadığını ifade eden Şentop, "Bize sandalye, masa falan lazım. O zaman Cumhurbaşkanımız il başkanıydı. Ona gittik. Dedik ki 'Bize masa, sandalye lazım'. Düşündü biraz 'Ne yapalım?' diye. Dedi ki 'Gidin, bizim evden yemek masasını alın'. Eve gittik, yemek masasını, sandalyeleri aldık, onun üzerinde dergi çalışmasını yaptık." dedi.
Dergideki ilk yazısının başörtüsü yasağıyla ilgili olduğunu aktaran Şentop, kız kardeşinin bu yasak nedeniyle okuyamadığını, diğer kardeşinin de okuldan atıldığını anlattı.
Başörtüsü yasağının Türkiye'de sadece üniversite okuyan kızların sorunundan ibaret olmadığını, çok ciddi bir toplumsal sorun olduğunu işaret eden Şentop, 2008 yılında AK Parti tarafından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de desteğiyle 411 milletvekilinin oyuyla başörtüsüne serbestlik getiren bir anayasa değişikliği yapıldığını hatırlattı.
Anayasa Mahkemesinin, serbestlik getiren anayasa değişikliğini iptal ettiğini ve AK Parti için kapatma davası açıldığını anımsatan Şentop, Anayasa Mahkemesinde bir üyenin oy vermemesiyle partinin kapanmaktan kurtulduğunu vurguladı.
FACEBOOK YORUMLAR