TBB Başkanı Sağkan, "Türkiye'de Kadınların Adalete Erişiminin Desteklenmesi" Projesi Konferansı'nda konuştu
- "Projemizin ikinci fazında destek alanı deprem mağduru kadınları da kapsayacak şekilde genişletilmiş ve depremden en yoğun etkilenen illerimiz projeye dahil edilmiştir"
Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliğinin (AB) ortak programı "Batı Balkanlar ve Türkiye için Yatay Destek 2023-2026" çerçevesinde, Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve AB ortaklığında, "Türkiye'de Kadınların Adalete Erişiminin Desteklenmesi" projesi kapsamında uluslararası konferans düzenlendi.
Sağkan, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, birliğin, mesleki faaliyetlerin özünü oluşturan hak savunuculuğu kapsamında uluslararası kuruluşlarla işbirliği halinde birçok uluslararası projeyi hayata geçirdiğini söyledi.
Kadınların tüm dünyada başta yaşam hakkı olmak üzere çeşitli hak ihlallerine ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet türlerine maruz kalmaya devam ettiğini belirten Sağkan, bugün Gazze'de 2 bin 500'ün üzerinde kadının İsrail'in saldırıları nedeniyle hayatını kaybettiğini, sivillere özellikle de kadın ve çocuklara zarar verilmesinin uluslararası savaş hukuku bakımından da açıkça suç teşkil ettiğini dile getirdi.
Sağkan, içinde bulunulan ekonomik ve toplumsal koşullarda bu proje gibi ortak çalışmaların öneme işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kapsamda yürüttüğümüz faaliyetlerin önemi ve gerekliliği, 6 Şubat'ta yaşadığımız deprem felaketinin akabinde bir kez daha ortaya çıkmıştır. 'Deprem Bölgelerinde Toplumsal Cinsiyet Analizi: Kadınların Adalete ve Adli Yardıma Erişimi' başlıklı raporda uzmanlarımızın saha bulguları, depremden sonra toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadınların erkeklere bağımlılığının baroların ve avukatların uğradığı zararlar sebebiyle adli yardımın önündeki temel kurumsal engellerin arttığını açık bir şekilde göstermektedir."
- "382 başvuru dosyasında şiddet mağduru 273 kadına destek sağlanmıştır"
Sağkan, kadına yönelik şiddetin fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik ve dijital gibi farklı boyutlarıyla toplumsal ve küresel alanda en hayati sorunlardan biri olduğunun altını çizdi.
Kadının maruz kaldığı şiddeti bir hak arama mücadelesine dönüştürebilmesinin en önemli ayağının adalete erişimin sağlanması olduğunu belirten Sağkan, şöyle devam etti:
"Hepimizin malumu olduğu üzere adalete erişimin önündeki engellerin başında ekonomik zorluklar gelmektedir. Adli yardım, avukatlık ücretini karşılayamayacak durumda olan kadınların nitelikli avukat temsilinden yararlanmasını sağlayabilecek bir sistemdir. Adli yardım bir dayanışma ya da seçenek değil toplumun bütününün dezavantajlı gruplara karşı yükümlülüğüdür. Ne yazık ki bu alandaki ihtiyaçlar mevcut olanakların çok daha ötesindedir. Depremin ve sebep olduğu çok yönlü mağduriyetin boyutları düşünüldüğünde, kadınlar için bu ihtiyaç çok daha büyük boyutlara ulaşmıştır.
Geçtiğimiz yıl ilk fazını gerçekleştirdiğimiz projemiz kapsamında 382 başvuru dosyasında şiddet mağduru 273 kadına destek sağlanmıştır. Birliğimiz, 6 Şubat'ta yaşadığımız deprem felaketi sonrası tüm faaliyet alanlarında olduğu gibi yürüttüğümüz projelerde de deprem sonrası iyileştirme çalışmalarına öncelik vermiştir. Bu kapsamda, projemizin ikinci fazında destek alanı deprem mağduru kadınları da kapsayacak şekilde genişletilmiş ve depremden en yoğun etkilenen illerimiz projeye dahil edilmiştir. Projemizin şiddet veya deprem mağduru kadınların adalete erişimini desteklemek için çok önemli bir işlevi bulunduğunu yinelemek isterim."
- "Tek başına sürdürülebilecek bir mücadele değil"
Avrupa Konseyi Ankara Ofisi Başkanı William Massolin de söz konusu konferansla yaşamın tüm döngülerinde kadınların güçlendirilmesinin amaçlandığını söyledi.
Kadının hukuk sistemine erişimini engelleyen her şeyin ortadan kaldırılması gerektiğine işaret eden Massolin, bugün hukukçuların kadınların adalete erişimlerinde çok önemli olduğunu dile getirdi.
Massolin, kadın haklarıyla ilgili mücadelenin tek başına sürdürülebilecek bir mücadele olmadığına işaret ederek, kadınların adalete erişimi konusundaki desteklerinden ve çalışmalarından dolayı TBB ve AB'ye teşekkürlerini iletti.
Konuşmaların ardından, Avrupa Konseyi ile Türkiye Barolar Birliği arasında Türkiye'de kadınların adalete erişimini destekleyecek proje ve fon anlaşmasının hibe sözleşmesi imzalandı.
İmzalanan sözleşmenin ardından, 6 Şubat depremlerinden etkilenenlerin de aralarında bulunduğu 8 pilot ilde (Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş, Hatay, Sinop, Bilecik, Bursa ve Tunceli) kadınlara sunulacak her türlü adli yardım hizmetinin fonlanmasına yönelik hibe programı başlatılacağı bildirildi.
FACEBOOK YORUMLAR