Tayin giden müdürlerin cezaevlerinde köklü değişiklik yapma çabaları

Ceza infaz kurumlarında görev yapan  Ceza infaz kurumu Müdürleri her yıl yaz kararnamesi sonucunda görev süreleri tamamlanması durumunda kendi isteği veya Re’sen Genel Müdürlük kararı gereğince başka ceza infaz kurumlarına görevlendirilmektedir.

Ancak bu kararnameler neticesinde ortalama her kurumun beş yılda bir uygulamaları değişmektedir. Personel imza sirküsü, kılık-kıyafet, mesai giriş-çıkış saatleri, ziyaret,sayım alımı, personelin izne çıkma şekli, kurul toplantı işleyişi, jandarma ile ilişkiler, sürekli gereksiz bilgi / belge talebi, diğer kurum ve kuruluşlar ile iletişim irtibat ile büro uygulamaları yazışma şekilleri resmi olarak sabit olmasına rağmen yeni atanan müdürler tarafından değiştirilmeye çalışılmaktadır.

Hal böyle iken özellikle müdürler bir önceki görev yaptığı kurumun işleyişini yeni atandığı kuruma adapte etmeye çalışmakta, kurumun fiziki yapısı tip farkı gözetmeksizin biran önce uygulama geçirmeye çalışmaları nedeniyle personeli yıpratan tavırlar ve memnuniyetsiz davranışlar sergileyerek personelin moral motivasyonunu olumsuz etkilemektedirler.

Ceza infaz kurumlarının çoğu 10 yıl önce açılan kurumlar olup, kendi tip ve şekline göre belli bir işleyişi mevcuttur. Bilindiği üzere ceza infaz kurumları F, T, L, M, S, Y.. tipi kapalı ve yüksek güvenlikli ceza infaz kurumları gibi farklı fiziki özellikte ve kapasite de kurumlar olduğu gibi kadın kapalı, çocuk eğitimevi, çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumları ile erkek ve kadın açık ceza infaz kurumları olmak üzere birden fazla tipte infaz hizmetleri yürütülmektedir.

Örneğin; tayini çıkan bir müdürün; T tipi kapalı ceza infaz kurumundan F tipi veya Y tipi ceza infaz kurumuna nakil gittiği esnada adli hükümlülerin barındığı T tipinin işleyişini atandığı terör hükümlülerinin barındığı yüksek güvenlikli kuruma uydurmaya çalışması bu kurumların doğasına aykırıdır.

Şuan ceza infaz kurumlarının işleyişleri yeni kurum amirlerinin göreve başlamasıyla personel başta olmak üzere hükümlü/tutuklu ve yakınları ile en az bir yıl sıkıntılı bir geçiş süreci yaşanacaktır.

Profesyonellikten uzak bu tür uygulamalar artık personel ve kurumlar açısından son derece sıkıntı olmaya başlamıştır. Buna bir önlem alınması önem arz etmektedir. Ülkemizde (özellikle) kapalı ceza infaz kurumları sürekli denetlenmekte, 24 saat kameralar ile kayıt altına alınmakta, personel yıllar içerisinde tecrübe kazanmakta olumsuz durumlarda ise zaten adli ve idari süreçler diğer kurumlara göre hızlı bir şekilde (2-3 saat içerisinde) başlatılmaktadır.