Suç işleyenlerin Organize Suç Örgütü kapsamında değerlendirilmesi nasıl gerçekleşir?
Organize suç örgütü tanımı ve çerçevesi yasalar ile belirtilmiş olup, bu kapsamın nasıl belirlendiği ve kimlerin bu kapsamda yargılanacağı hususları açıkça belirtilmiştir. Organize suç örgütü kapsamı ile ilgili bilinmeyenler özel haberimizde.
Editör: adalet.tv
16 Temmuz 2021 - 16:58 - Güncelleme: 16 Temmuz 2021 - 17:08
Organize Suçlar, sadece Türkiye’de değil dünya genelinde çok çeşitli şekillerde ortaya çıkmakla beraber, işlenen suçların şekli hem nitelik hem de nicelik bakımından toplum için tehdit oluşturan bir boyuta ulaşmış ve çok tehlikeli bir hal almıştır. Vatandaşların mağduriyetini gidermek ve adli suçlara göre daha ağır cezalar verilmesi adına ORG. 220 kapsamında yargılamalar yapılmaktadır.
Organize Suç Örgütleri; üyelerine ve diğer kişilere yönelik şiddet-tehdit gibi yıldırma, sindirme ve korkutma yöntemlerini uygulayabilen, kamuyu ve özel sektörü doğrudan etkileyebilen, elde ettiği haksız kazancı aklayabilen oluşumlardır. Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile mücadele edilmemesi/edilememesi durumunda ise, bir yandan hukuk devletini tahrip ederken, diğer bir yandan demokrasinin imkânlarını istismar etmekte ve devletin sarsılmaz otoritesini zaafa uğratmaktadırlar.
TCK 220/1 madde ile örgüt tanımı: Örgütün tanımının ise Türk Ceza Kanunun 220/1 madde düzenlendiği, düzenlemenin Türkiye'nin de taraf olduğu sınır aşan suçlara karşı Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesinin 2/A hükmüne uygun olarak yapıldığı, bu sözleşmeye göre örgüt; "kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla yapısı ve üye sayısı ile sahip olduğu araç gereç bakımından, amaç suçları işlemeye elverişli en az 3 ve daha fazla kişiden oluşan birlik” olarak tanımlanmıştır.
Örgütü kuran yöneten, üye olan, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen, hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte yardım eden, örgütün yöntemlerini meşru gösterecek şekilde propagandasını yapan, kişilere ceza yaptırımları belirlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) 220/1; suç örgütünün varlığından söz edilebilmesi için,
En az 3 kişinin suç işlemeye elverişli araç gereçlere sahip olarak, iş bölümü ve hiyerarşik bir ilişki içerisinde suç işlemek amacıyla ve süreklilik arz edecek şekilde bir araya gelmesi gerekmektedir. Kanun koyucu örgütün varlığı için 5 ana hususun tespitini ve bu hususların varlığı halinde örgütün kabul edilebileceği hususunu öngörmüştür.
Suç işleme amacıyla örgüt kurma, yönetme, üye olma suçları somut tehlike suçudur. Kesintisiz süreklilik gösteren suçlardandır. Örgütün kurulması ve üye olunması ile suç tamamlanır ve devam eder. TCK 314 madde de belirtilen silahlı örgütün oluşabilmesi için gerekli koşullar TCK 220 madde koşullara göre belirlenir. TCK 314 madde bakımından silah kurucu unsurdur. 220. madde, bakımından ağırlaştırıcı nedendir. Terörle mücadele kanununun (TMK) kapsamına giren suçları işlemek için kurulan örgütün hukuki niteliği ile Terörle Mücadele Kanunu (TMK), 1,2,3, maddeler ve TCK, 314 ve 220. maddeye göre belirlenir.
KONUYA DAİR YARGITAY KARARLARI
"Suç örgüte katılma iradesine sahip olan, örgütlenmeye dâhil olma saiki ile hareket eden ve örgüt tarafından kabul gören, örgüt disiplinine ve hiyerarşisine bağlı ve bu konuda makul bir süre geçiren kişiler örgütün üyesi olarak kabul edileceklerdir." (Aynı kapsamda Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 25 Şubat 2009 tarih 2018'e 15466 esas 2009'a 4055 karar sayılı kararı)
"Örgütün varlığının kabul edilebilmesi için üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa bir hiyerarşinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibari ile devamlılık göstermesi gerektiği, örgütün yapısı sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması da arandığı, örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibari ile somutlaştırılması mümkün ancak zorunlu olmadığı..." (Yargıtay 10. Ceza Dairesi) 12 Ekim 2011 tarih 2011/9702 esas, 2011/5550 karar sayılı kararı)
Silahlı Suç Örgütü; Haksız çıkar sağlamak amaçlı Cebir ve Şiddete dayalı, suç işlemeyi meslek edinmek için bir araya gelmiş şahısların örgüt olabilmesi bazı özellikleri taşımasına bağlıdır. Nitelik ve faaliyetler, bir oluşumun örgüt olduğunu net olarak ortaya koymakla birlikte, örgütün faaliyetlerinin suç olması, faaliyetler neticesinde yüksek haksız kazanç elde edilmesi, örgütün Suç örgütü olduğunu bize göstermektedir. Cebir ve Şiddete dayalı örgütün araç, gereç ve ekipman olarak yapılan işe uygun olması gerektiği gibi, bu argümanları temin etmedeki becerisi ve hızı bize örgütün potansiyelini göstermektedir. Eylemlerinde mutlaka silah kullanmak zorunluluğu hissettiklerinden, Silahlı Suç Örgütünün ortaya konması gerekmektedir.
Organize suç örgütleri için verilen hapis cezaları üst sınır olarak 32 yıla bağlanmaktadır. Ayrıca infaz aşamasında indirim oranı 2/3 olarak hesap edilir. TCK 58. Maddesinin uygulanmaması veya unutulması lehe durum oluşturmaz. Bu konuda da emsal kararlar bulunmaktadır.
adalet.tv / hukuk servisi – özel haber
Organize Suç Örgütleri; üyelerine ve diğer kişilere yönelik şiddet-tehdit gibi yıldırma, sindirme ve korkutma yöntemlerini uygulayabilen, kamuyu ve özel sektörü doğrudan etkileyebilen, elde ettiği haksız kazancı aklayabilen oluşumlardır. Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile mücadele edilmemesi/edilememesi durumunda ise, bir yandan hukuk devletini tahrip ederken, diğer bir yandan demokrasinin imkânlarını istismar etmekte ve devletin sarsılmaz otoritesini zaafa uğratmaktadırlar.
TCK 220/1 madde ile örgüt tanımı: Örgütün tanımının ise Türk Ceza Kanunun 220/1 madde düzenlendiği, düzenlemenin Türkiye'nin de taraf olduğu sınır aşan suçlara karşı Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesinin 2/A hükmüne uygun olarak yapıldığı, bu sözleşmeye göre örgüt; "kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla yapısı ve üye sayısı ile sahip olduğu araç gereç bakımından, amaç suçları işlemeye elverişli en az 3 ve daha fazla kişiden oluşan birlik” olarak tanımlanmıştır.
Örgütü kuran yöneten, üye olan, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen, hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte yardım eden, örgütün yöntemlerini meşru gösterecek şekilde propagandasını yapan, kişilere ceza yaptırımları belirlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) 220/1; suç örgütünün varlığından söz edilebilmesi için,
En az 3 kişinin suç işlemeye elverişli araç gereçlere sahip olarak, iş bölümü ve hiyerarşik bir ilişki içerisinde suç işlemek amacıyla ve süreklilik arz edecek şekilde bir araya gelmesi gerekmektedir. Kanun koyucu örgütün varlığı için 5 ana hususun tespitini ve bu hususların varlığı halinde örgütün kabul edilebileceği hususunu öngörmüştür.
Suç işleme amacıyla örgüt kurma, yönetme, üye olma suçları somut tehlike suçudur. Kesintisiz süreklilik gösteren suçlardandır. Örgütün kurulması ve üye olunması ile suç tamamlanır ve devam eder. TCK 314 madde de belirtilen silahlı örgütün oluşabilmesi için gerekli koşullar TCK 220 madde koşullara göre belirlenir. TCK 314 madde bakımından silah kurucu unsurdur. 220. madde, bakımından ağırlaştırıcı nedendir. Terörle mücadele kanununun (TMK) kapsamına giren suçları işlemek için kurulan örgütün hukuki niteliği ile Terörle Mücadele Kanunu (TMK), 1,2,3, maddeler ve TCK, 314 ve 220. maddeye göre belirlenir.
KONUYA DAİR YARGITAY KARARLARI
"Suç örgüte katılma iradesine sahip olan, örgütlenmeye dâhil olma saiki ile hareket eden ve örgüt tarafından kabul gören, örgüt disiplinine ve hiyerarşisine bağlı ve bu konuda makul bir süre geçiren kişiler örgütün üyesi olarak kabul edileceklerdir." (Aynı kapsamda Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 25 Şubat 2009 tarih 2018'e 15466 esas 2009'a 4055 karar sayılı kararı)
"Örgütün varlığının kabul edilebilmesi için üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa bir hiyerarşinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibari ile devamlılık göstermesi gerektiği, örgütün yapısı sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması da arandığı, örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibari ile somutlaştırılması mümkün ancak zorunlu olmadığı..." (Yargıtay 10. Ceza Dairesi) 12 Ekim 2011 tarih 2011/9702 esas, 2011/5550 karar sayılı kararı)
Silahlı Suç Örgütü; Haksız çıkar sağlamak amaçlı Cebir ve Şiddete dayalı, suç işlemeyi meslek edinmek için bir araya gelmiş şahısların örgüt olabilmesi bazı özellikleri taşımasına bağlıdır. Nitelik ve faaliyetler, bir oluşumun örgüt olduğunu net olarak ortaya koymakla birlikte, örgütün faaliyetlerinin suç olması, faaliyetler neticesinde yüksek haksız kazanç elde edilmesi, örgütün Suç örgütü olduğunu bize göstermektedir. Cebir ve Şiddete dayalı örgütün araç, gereç ve ekipman olarak yapılan işe uygun olması gerektiği gibi, bu argümanları temin etmedeki becerisi ve hızı bize örgütün potansiyelini göstermektedir. Eylemlerinde mutlaka silah kullanmak zorunluluğu hissettiklerinden, Silahlı Suç Örgütünün ortaya konması gerekmektedir.
Organize suç örgütleri için verilen hapis cezaları üst sınır olarak 32 yıla bağlanmaktadır. Ayrıca infaz aşamasında indirim oranı 2/3 olarak hesap edilir. TCK 58. Maddesinin uygulanmaması veya unutulması lehe durum oluşturmaz. Bu konuda da emsal kararlar bulunmaktadır.
adalet.tv / hukuk servisi – özel haber
FACEBOOK YORUMLAR