Resmi makamlara yazılan dilekçelere yapılan işlemler
Hükümlü ve tutukluların cezaevinden resmi makamlara hitaben yazmış olduğu dilekçelerinde kimi zaman kamu kuruluşu yöneticilerine hitaben tehdit ve hakaret vari dilekçeler yazmaktadırlar. Bu dilekçeler ile ilgili olarak ne şekilde bir uygulama yapılmaktadır, yanlış yapılan uygulamaları araştırdık.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 74. maddesi ile; " Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir." hükmünün yer aldığı, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun Disiplin cezası ve Tedbirleri Kınama başlıklı 39/2-a. Maddesi "Mektuplarda tehdit, hakaret ve sövme gibi çirkin ifadeler kullanmak" hükmüne yer verildiği,
Dilekçe gönderme ve bilgi edinmenin anayasal bir hak olduğu bu nedenle engellenmesinin mümkün olmadığı, ancak dilekçede kişilere hakaret ve tehdit vari içerikli sözlerin olması durumunda dilekçe ilgili makama gönderilmeden önce bir sureti ceza infaz kurumunun adli yönden bağlı bulunduğu yer cumhuriyet başsavcılığına aynı zamanda ilgili makama gönderilerek ve ilgili makama dilekçe hakkında adli işlem yapılması yönünde talepte bulunulduğu bilgisi verilmesi tekerrür suç duyurusu işlemine sebebiyet vermemesine yol açar.
Hakaret ve tehdit vari dilekçelere cezaevinin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanununda yer almadığından idari olarak disiplin cezasının verilmesinin mümkün olmadığı, cezaevi idaresi tehdit ve hakaret vari içerikli dilekçeye sadece adli işlem başlatılması için Cumhuriyet Başsavcılığına talepte bulunur.