Özel sporcuların "manevi babası" Birol Aydın: "Bu çocuklar beyaz kağıt gibidir"
- "Dünyada en sevdiğim ve mutlu olduğum zaman, engelli çocuklarla birlikte geçirdiğim zaman"
Başkan Aydın, Babalar Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, geride kalan yıllarda otizmli, down sendromlu veya mental çocuklar denilen zihinsel engelli çocukların evlerin arka odalarına kapatılan kişiler olduğunu belirterek, "Son 20 yılda devletimizin sahip çıkmasıyla artık insanlar şunu anladı; bu çocuklar da normal insanlar gibi her şeyi yapabilir." dedi.
"Ülkemizde engellilerin sayısı artmadı, sadece engelliler evlerinden okullara ve spor salonlarına gelmeye başladı." diyen Aydın, şöyle devam etti:
"Çünkü devlet onlara kıymet verdi, önem verdi, toplumun bir parçası olduklarını gösterdi. Bunun en büyük mimarı da son 20 yılda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bu çocukların hepsiyle tek tek ilgilenmesidir. Düşünebiliyor musunuz, bir devlet başkanı, bütün özel sporcularımın isimlerini biliyor. İşte engelliler artık evlerinden çıktı ve sahalarda spor yapıyor. Şükürler olsun 20 yılımı bu işe verdim. Ailemde engelli yok ama federasyondaki işlerimi bitirip okuluma gittiğim zaman da 250-300 engelli çocukla ilgileniyorum. Dünyada en sevdiğim ve mutlu olduğum zaman, engelli çocuklarla birlikte geçirdiğim zaman. Bu çocuklar beyaz kağıt gibidir. Çünkü dünyaya geldikleri gibi hiç kirlenmeden, hiçbir olaya karışmadan, beyaz bir kağıt gibi gelip, aynı şekilde göçüyorlar."
Özel çocukların çok kolay şeylerle mutlu olduğunu, asla birbirlerine kin ve öfke duymadığını anlatan Aydın, "Göreve geldiğimde özel sporcuların 30-40 kulübü vardı. Şu anda özel sporcular, 730 kulüple Türkiye'nin en büyük federasyonu. 81 ilde temsilcimiz var. Bugün yaklaşık 500 bin çocuğa amatör, 50 bine yakın çocuğa da profesyonel olarak spor yaptırıyoruz. Amacımız bu çocukları evlerinden çıkartıp, annelerinin ümidi yapmak." şeklinde konuştu.
- "Türkiye'deki bütün özel çocuklar benim çocuğum"
Bazen kendi çocuklarına vakit ayıramamasından şikayet aldığını aktaran Aydın, "Bir baba olarak kendi çocuklarım, 'Baba bize de vakit ayır, baba seni çok özledik.' dedikleri zaman, çocuklarımı down sendromlu çocukların bir şampiyonasında buluşturdum. O down sendromlu, otizmli ve mental çocukları gördüklerinde, kızım Aydasu bana sarılarak, 'Baba çok güzel bir iş yapıyormuşsun, sen artık eve gelmesen de sana kızmayacağım.' demişti. Ben de 'Aydasu kızım, Türkiye'deki bütün özel çocuklar benim çocuğum. Ben onlara spor yaptırıyor, onları evden çıkarmaya çalışıyorum.' dedim. İşimi çok severek yapıyorum. En motive olduğum anlar, bu çocuklara sarıldığım anlar." ifadelerini kullandı.
Bu çocukların bütün sorunlarını çözmenin boynunun borcu olduğunu dile getiren Aydın, şunları kaydetti:
"Onlarla beraber olmak zorundayım. Uzaktan kumanda şeklinde olmaz. İşte Ebru Acer'i gördünüz. Dünya şampiyonu oldu. Ebru Acer, Ankara'nın gecekondu mahallesinde doğan bir çocuk. Bu çocuklara hizmet ettiğim için hep Allah'ıma şükrettim. Bizim dünyamız çok başka. Bu çocukları sevmezseniz başarılı olma şansınız yok. Sadece Türkiye'de değil, Avrupa'daki ve dünyadaki bütün bu çocuklara sahip çıkmak gerekiyor. Siyaset ve ırk bilmeyen çocuklar bunlar. Herkesin sahip çıkması gerekiyor."
- "Üniversitelerde okuyan, evini geçindiren özel çocuklarım var"
Bu çocukların acıktıklarını dahi söyleyemediklerini kaydeden Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Saatlerce 'Şurada otur' dersin, oturur. Ben 'Kalk' demeden kalkmaz. Kendisine vurulsa söyleyemez. Benim çocuklarım Allah ile vicdan arasında... Onun için ben özel çocukların bütün annelerini, babalarını tanırım. Biz bir aile olmuşuz. 'Baba' kelimesi çok kıymetli bir şey, 'baba' lider demek, gözetleyen, kollayan demek. Düşünebiliyor musunuz hem Türkiye'de hem dünyada özel çocukların babası olmak, Allah herkese nasip etmez. Ben onlarla gerçekten çok mutluyum. Allah'ım bana nefes verdiği, güç verdiği sürece bu çocukların hayata girmeleri için, bu çocukları toplumun benimsemesi için, bu çocukları gördükleri zaman sevecen gözle bakmaları için hizmet etmeye devam edeceğim."
Ekip olarak 81 ilde çok iyi çalıştıklarını aktaran Aydın, "Şu anda üniversitelerde okuyan, evini geçindiren özel çocuklarım var. Ebru Acer mesela dünyanın en başarılı masa tenisi sporcusu. Kazandığı ödülle ailesine ev aldığını duydum. Mesela Esra Bayrak, annesinin mutfağını yaptırdı. Onun için el ele vereceğiz. Bu çocukların bize hiçbir zaman bir ceza değil, ödül olduğunu kabul edeceğiz." açıklamasında bulundu.
Röportajın sonunda Anıttepe Spor Tesisleri'nde antrenman yapan özel çocuklara milli forma dağıtıp onlarla sohbet eden Aydın, çocuklar ve ailelerine, Babalar Günü için hazırlanan yaş pastadan keserek ikram etti.
FACEBOOK YORUMLAR