OMÜ'de "Şiddet Döngüsü ve Çözüm Önerileri Sempozyumu" başladı
- Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal: - "Gazze'deki olaylar üzerinden konuşulacak olursa, çıkan savaş üzerinden algı oluşturulmaya başlandı. İlginç olan taraf ise aynı kültüre, coğrafyaya ve gelecek açısından aynı riske sahip insanların, oluşturulan algı sebebiyle savaşa kayıtsız ve sessiz kalmasıdır"
Şiddetin arkasında yatan olguları ve çözüm önerilerini disiplinler arası bakış açısıyla ele almak, şiddet ile ilgili çalışma yapan birimleri bir araya getirmek amacıyla OMÜ Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyumda şiddet olgusu, şiddetin türleri, aile, eğitim, medya ve sağlıkta şiddet, nedenleri, sosyal, psikolojik ve ekonomik boyutları ile önlenmesine yönelik çözüm önerileri ele alınacak.
OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, "şiddet nedir, nasıl başlar, nasıl önlenir ve neyin şiddet olduğunun" bilinmesi gerektiğini söyledi.
Sempozyumun, şiddet olgusunun yeniden düşünülmesine, değerlendirilmesine ve raporlanmasına katkı sağlayacağına işaret eden Ünal, "Şiddetle alakalı asıl konuşulması gereken şey, algıdır. Dünyada bir dönüşüm ve şiddet yaşanıyor fakat biz bunu nasıl algılıyoruz? Algılama biçimimiz, aslında nasıl tepki verdiğimizi gözler önüne seriyor." dedi.
- "Gazze'de bir insanlık suçu, soykırım yaşanıyor"
Ünal, Gazze'de uygulanan şiddetin tipolojisinin ortaya konulması gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bugün Gazze'de, Doğu Türkistan'da ve dünyanın birçok yerinde yaşanan olaylara bakıldığında, insanlar vicdanlarını bir şekilde teskin ediyor. Uydurulmuş algılarla vicdanlarını rahatlatıyorlar. Gazze'deki olaylar üzerinden konuşulacak olursa, çıkan savaş üzerinden algı oluşturulmaya başlandı. İlginç olan taraf ise aynı kültüre, coğrafyaya ve gelecek açısından aynı riske sahip insanların, oluşturulan algı sebebiyle savaşa kayıtsız ve sessiz kalmasıdır. Bugün orada olan savaş, yarın burada da olacaktır. Birlik ve beraberlik içinde, 'Benim yaptığım boykottan ne olacak ki' demeden karşı tarafın elinde olan gücü kırmak gerekmektedir. Yaşanan şiddete bakıldığında, Gazze'de bir insanlık suçu, soykırım yaşanıyor."
- "Salgın döneminde kadına yönelik şiddet vakaları artış gösterdi"
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç ise kadına yönelik şiddete karşı kurumsal olarak birden çok farkındalık artırıcı faaliyet yürüttüklerini anlattı.
Yaptıkları çalışmalarda özellikle kadınların hak ihlallerine rastladıklarını belirten Kılıç, Dünya Sağlık Örgütünün önceki yıllarda hazırladığı Kadına Yönelik Şiddet Raporuna göre dünyada 736 milyon kadının şiddet mağduru olduğunu söyledi. Kılıç, "Özellikle salgın döneminde kadına yönelik şiddet vakaları artış gösterdi. Psikolojik şiddet, ekonomik şiddet gibi durumları örnek olarak gösterebiliriz. Siber zorbalık konusunda da farkındalığın artırılması ve önlenmesi için ilgili kurumlarla temas halindeyiz." ifadelerini kullandı.
Çocuklara yönelik şiddetin ise ulusal, bölgesel ve küresel ölçeklerde ağır bir trajediye dönüştüğünü vurgulayan Kılıç, "Çocuk istismarı ve çocuk işçiliğinin arttığını görüyoruz. Akran şiddeti ve zorbalığı da ne yazık ki iç acıtıcı bir durum. Dünya Sağlık Örgütünün 2015 yılı verilerine göre, küresel ölçekte yaşlı nüfusun yüzde 16'sı fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsel şiddete maruz kalıyor. 2050 yılına kadar şiddet mağduru yaşlıların sayısının 320 milyona ulaşacağı öngörülüyor." diye konuştu.
TİHEK, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Türkiye İstatistik Kurumu, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Samsun Teknopark, Teknoloji Transfer Ofisi ile OMÜ Vakfı Kolejinin de destek verdiği sempozyumda şiddet temalı afiş sergisi de açıldı.
OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Eren, Rektör Danışmanları Doç. Dr. Recep Yılmaz ve Doç. Dr. Şener Şentürk'ün de katıldığı sempozyum yarın sona erecek.
FACEBOOK YORUMLAR