Müddetname artık yıl hesabı lehe ve aleyhe durumları
Mahkumlar için düzenlenen müddetnamelerde artık yıl lehe ve aleyhe durumları ile ilgili kesinlik bulunmamaktadır. Evrakı imzalayacak savcı yorumu belirleyicidir.
Editör: adalet.tv
08 Temmuz 2020 - 19:25
Bir mahkûm cezasını kesilnleşip infaz ederken hakkında müddetname (süre belgesi) düzenlenir. Bu süre belgesinde hükümlünün tahliye olacağı tarih, mahsup edilen süreler, kimlik bilgileri, mahkeme ve ceza bilgileri, şartla ve bihakkın tahliye olacağı tarihler yer almaktadır.
Müddetname hesbaı yapılırken şubat ayının 29 çektiği yıllar (4 yılda 1 kez) lehe veya aleyhe hesap yapılacağı hususu ile ilgili net bir hüküm bulunmamaktadır. Bu konu tamamen evrakı düzenleyen savcının yorumuna bırakılmıştır. Yer yer bu artık yıl lehe, aleyhe mevzusu değişkenlik göstermektedir. Ancak genellikle savcılarımız bu konuyu hükümlü lehine hesap yapmaktadırlar.
Lehe hesap yapma dayanağı ile ilgili Yargıtay emsal kararı:
"Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin 2009/8612 esas, 2009/7885 karar sayılı ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 26/12/2016 tarih 2016/3517 esas, 2016/4425 karar sayılı ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 13/02/2017 tarih 2016/4701 esas, 2017/342 karar sayılı ilamları doğrultusunda artık yıl hesabı hükümlü lehine hesaplanarak müddetname tanzim edilmiştir."
Aleyhe hesp yapma dayanağı ile ilgili Yargıtay emsal kararı:
"5275 Sayılı TCK-61/6 maddesi gereğince “yıl resmi takvime göre hesap edilir“ cümlesi ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi 24/06/2011 gün ve 2011/6019-4054 Esas Karar ve Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2012/3731 Esas ve 2012/5741 karar sayılı ilamlarına göre şubat ayının 29 çektiği (artık yıl) yıl dikkate alınmamıştır."
Emsal kararlar ile savcıların lehe ve aleyhe uygulama yapmalarının önü açılmıştır.
Tanzim edilen müddetnameler ise 5275 Sayılı CGTİHK'nun 20/4 maddesi uyarınca müddetnamenin bir sureti hükümlüye tebliğ edilir. Hükümlü ise tanzim edilen bu müddetnameye hükmü veren Mahkemeye nezdinde itiraz hakkı bulunmaktadır.
Müddetname hesbaı yapılırken şubat ayının 29 çektiği yıllar (4 yılda 1 kez) lehe veya aleyhe hesap yapılacağı hususu ile ilgili net bir hüküm bulunmamaktadır. Bu konu tamamen evrakı düzenleyen savcının yorumuna bırakılmıştır. Yer yer bu artık yıl lehe, aleyhe mevzusu değişkenlik göstermektedir. Ancak genellikle savcılarımız bu konuyu hükümlü lehine hesap yapmaktadırlar.
Lehe hesap yapma dayanağı ile ilgili Yargıtay emsal kararı:
"Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin 2009/8612 esas, 2009/7885 karar sayılı ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 26/12/2016 tarih 2016/3517 esas, 2016/4425 karar sayılı ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 13/02/2017 tarih 2016/4701 esas, 2017/342 karar sayılı ilamları doğrultusunda artık yıl hesabı hükümlü lehine hesaplanarak müddetname tanzim edilmiştir."
Aleyhe hesp yapma dayanağı ile ilgili Yargıtay emsal kararı:
"5275 Sayılı TCK-61/6 maddesi gereğince “yıl resmi takvime göre hesap edilir“ cümlesi ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi 24/06/2011 gün ve 2011/6019-4054 Esas Karar ve Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2012/3731 Esas ve 2012/5741 karar sayılı ilamlarına göre şubat ayının 29 çektiği (artık yıl) yıl dikkate alınmamıştır."
Emsal kararlar ile savcıların lehe ve aleyhe uygulama yapmalarının önü açılmıştır.
Tanzim edilen müddetnameler ise 5275 Sayılı CGTİHK'nun 20/4 maddesi uyarınca müddetnamenin bir sureti hükümlüye tebliğ edilir. Hükümlü ise tanzim edilen bu müddetnameye hükmü veren Mahkemeye nezdinde itiraz hakkı bulunmaktadır.