Millet İttifakı'nı oluşturan altı partinin "deprem" gündemli toplantısının ardından açıklama yapıldı:

- "Millet İttifakı olarak, omuzlarımızdaki ağır sorumlulukların farkındayız. Şimdi önümüzde zorlu bir sınav bizleri beklemektedir. Yaşanan bu felaketten dersler çıkararak, şehirlerimizi ve geleceğimizi ortak akılla inşa etmek mecburiyetindeyiz" - "Uyarıyoruz, afet bölgelerinde yabancılara ev, arsa ve arazi satışı yasaklanmalıdır. Bölgenin yeniden imarı esnasında Hatay başta olmak üzere demografik ve sosyal yapının korunması büyük önem arz etmektedir" - "Deprem sonrası tehir ettiğimiz rutin toplantımızı Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde 2 Mart Perşembe günü gerçekleştireceğiz"

Millet İttifakı'nı oluşturan altı partinin "deprem" gündemli toplantısının ardından açıklama yapıldı:
Editör: AA
18 Şubat 2023 - 20:42
Millet İttifakı'nı oluşturan altı partinin genel başkanlarının katıldığı "deprem" gündemli toplantının ardından yapılan açıklamada, "Millet İttifakı olarak, omuzlarımızdaki ağır sorumlulukların farkındayız. Şimdi önümüzde zorlu bir sınav bizleri beklemektedir. Yaşanan bu felaketten dersler çıkararak, şehirlerimizi ve geleceğimizi ortak akılla inşa etmek mecburiyetindeyiz." denildi.

Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle 13 Şubat'taki toplantısını erteleyen Millet İttifakı partileri, bugün "deprem" gündemiyle toplandı.

Saadet Partisi'nin ev sahipliğinde yapılan toplantı, 4 saat sürdü.

Toplantıya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu katıldı.

Toplantının ardından yapılan ortak açıklamada, "Ülke ve millet olarak tarihimizin en büyük acılarından birini yaşıyoruz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. İktidarın şaşkınlığına, acziyetine ve ayrıştırıcı tutumuna rağmen, depremin ilk anından itibaren sorumluluklarını yerine getiren, ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışan kurumlarımıza ve kamu görevlilerimize teşekkür ediyoruz." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, büyük bir fedakarlık ve gayretle çalışan sivil toplum kuruluşlarına, vatandaşlara ve uluslararası dayanışma gösterenlere teşekkür edildi.

Deprem ülkesi olan Türkiye'de afet öncesi gerekli hazırlıkların yapılmadığı, yeterli tedbirlerin alınmadığının ortada olduğu aktarılan açıklamada, "Eskiden Başbakanlığa bağlı olan AFAD’ın kurumsal kapasitesinin zayıflatılması, liyakatten yoksun insanlara üst düzey kadrolarda sorumluluk verilmesi, depreme dayanıksız binalara hiçbir rapor istenmeden imar affı çıkarılması ve inşaat sektöründe yolsuzluklara kapı aralayan ölçüsüz rant hırsı milletimize ölümcül bir fatura ödetmiştir." değerlendirmesi yapıldı.

"Ülkedeki her kurumda yaşanan özerklik, liyakat ve şeffaflık kaybının afet yönetimini ve depreme müdahale sürecini de doğrudan etkilediği" belirtilen açıklamada, şöyle devam edildi:

"Hiçbir bürokratın inisiyatif alamadığı, her konuda talimatın bir kişiden beklendiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yüzünden acılar ve zayiat katlanarak artmıştır. Afet süreci ne yazık ki iyi yönetilememiş, arama-kurtarma çalışmalarında geç ve yetersiz kalınmıştır. Başlangıçtan itibaren, temel ihtiyaçların temininin ve yardım faaliyetlerinin doğru koordine edilemediği, bunların sonucunda felaketin etkisinin vahim boyutlara ulaştığı acı bir gerçek olarak görülmektedir. Ne yazık ki, belediyeler ve sivil toplum kuruşları arasında ayrım yapılmış, bunların sürece dahil edilmeleri hususunda geç kalınmıştır. Kutuplaştırıcı söylemlerden vazgeçilmemiş, tek bir merkezden alınan kararlar çalışmaları yavaşlatmıştır. Kolluk kuvvetlerinin, madencilerin ve iş makinelerinin sahaya geç gönderilmesi, sosyal medya platformlarında bant yavaşlatma, borsanın kapatılmaması gibi akıl dışı uygulamalar telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurmuş, krizi daha da derinleştirmiştir."

- "Salgın hastalık riskine karşı gerekli tedbirler alınmadı"

İktidarın barınma, seyyar tuvalet ve hijyen konusunda yeterli adımları halen atmadığı, bölgede salgın hastalık riskine karşı gerekli tedbirleri de almadığı kaydedilen açıklamada, deprem sonrası yaşanan iç göçle ilgili de herhangi bir planlama ve yönlendirme yapılmadığı aktarıldı.

Tüm hata, kusur, ihmal ve kasıtların apaçık ortada olduğu belirtilen açıklamada, "Hukuki, idari ve siyasi sorumlular da arşivlenerek dosyalarda ve hafızalarımızda not edilmiştir." ifadesine yer verildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Millet İttifakı olarak, omuzlarımızdaki ağır sorumlulukların farkındayız. Şimdi önümüzde zorlu bir sınav bizleri beklemektedir. Yaşanan bu felaketten dersler çıkararak, şehirlerimizi ve geleceğimizi ortak akılla inşa etmek mecburiyetindeyiz. Unutulmamalıdır ki, jeoloji, sismoloji, psikoloji, sosyoloji, ekoloji, tıp, ekonomi, eğitim, hukuk, siyaset, şehir planlama ve mimarlık birbirlerinden asla bağımsız düşünülemez, hiçbiri ihmal edilemez. Bu çerçevede tüm bu alanların uzmanlarıyla süreci anbean takip edeceğiz. Depremin etkilerinin ortadan kaldırılmasına dair kısa, orta ve uzun vadede yapılacak işler ve buna dair ortak çalışmalar için bir komisyon kuracağız.

Uyarıyoruz, afet bölgelerinde yabancılara ev, arsa ve arazi satışı yasaklanmalıdır. Bölgenin yeniden imarı esnasında Hatay başta olmak üzere demografik ve sosyal yapının korunması büyük önem arz etmektedir. Özellikle bu konunun takipçisiyiz.

Toplantımızda ele aldığımız bir diğer konu ise üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi kararıdır. Bu karardan derhal geri dönülmesi gerekmektedir. Gençlerimizi nitelikli eğitim hakkından mahrum edecek hiçbir çözüm gerçek bir çözüm değildir. Depremzede vatandaşlarımızın barınma ihtiyacı için turizm sektörünün kapasitesinin ve büyükşehirlerdeki boş konutların kullanılması ve bu yönde derhal çalışmaların başlaması gerekmektedir. Biz siyaseten sorumluluk alacağız. Ortak Politikalar Metnimizde yer alan 'Kentleşme' ve 'Afet Yönetimi' başlıkları altındaki yol haritamızı aynen uygulayacağız. 'Nasıl olsa deprem olmaz' diye değil, 'yarın deprem olacakmış gibi' güçlü bir kriz yönetimi inşa edeceğiz. Halkımız müsterih olsun. Bizler hızlı, sağlıklı ve kalıcı çözümlerimizle insanca yaşam standartlarına uygun yaşanabilir şehirler inşa etmekte kararlıyız. Aç ve açıkta tek bir insanımızı dahi bırakmayacağız. Acılarımızı hep beraber paylaşacak, maddi ve manevi yaralarımızı hep birlikte saracağız."

- Altılı masa toplantısı 2 Mart'ta yapılacak

"Ülkemizin en acil ihtiyacı, içinde bulunduğumuz siyasi enkazı kaldıracak, devlet kurumlarını şeffaf ve halka hizmet esasına göre güçlendirecek, kriz koşullarında ülkeyi yönetebilecek, içinde bulunduğumuz ekonomik krizden ülkemizi çıkaracak, iktidarın içine düştüğü israf ve şatafata son verecek, yaşanan felaketten ötürü etkilenecek olan ekonomimizi güçlendirecek, devlet yönetiminde liyakati esas alacak yeni ve etkin bir iktidardır." görüşü aktarılan açıklamada, "Milletimizden aldığımız destekle, kendimize olan inancımızla Türkiye için hazır olduğumuzu duyururuz. Suriye’de meydana gelen depremin yaralarını sarabilmek adına uluslararası camiaya bugün buradan çağrıda bulunuyor, Suriye halkına da sabır ve başsağlığı diliyoruz." denildi.

Açıklamada, Millet İttifakı olarak önceden planladıkları ancak deprem sonrası ertelenen rutin altılı masa toplantısının ise Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde 2 Mart Perşembe günü gerçekleştireceği bildirildi.



FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum