Mark Twain, İnsan nedir (Kitap Özeti)
Mark Twain'den şahane bir eser! "insan nedir?" Çokça tavisye edilen bir kişisel gelişime katkıda bulunan bir kitap. Okuyanları vicdanları ile başbaşa bırakan ve vicdanlarının en derin noktalarına götüren bir şaheser. Bu kitabı sizler için özetledik.
Editör: adalet.tv
30 Mayıs 2020 - 20:45 - Güncelleme: 30 Mayıs 2020 - 21:10
MARK TWAİN – İNSAN NEDİR
‘’Her şeyin bir sınırı vardır-demir madeni, altın olmak için yetiştirilemez.’’
Mark Twain’in, insan nedir? Adlı kitabında hem insanın kendiyle olan iç çelişkisinden hem de insan beynin ne kadar mükemmel çalışsa da aslında ardında işleyen bir makine sistemi olduğundan bahsediliyor.
İnsan, herhangi bir iyilik yaptığı, kötü hissettiği ya da endişelendiği zaman, dışarıdan aldığı etkenlerle bunları anladı yani yoksula yardım etmeyi dışarıdan aldı ve bir dilenci gördüğü zaman para vermek artık onun için kodlanmış gibiydi, eğer o dilenciye para vermezse rahat edemezdi.
İnsan, ibadet ettiği zaman aslında tanrı için görevi yerine getirmiş olmaz, kendi içini rahatlatmak ve içinde şüphe kalmaması için bunu yapar. Ama her seferinde yaptığı her ibadeti Tanrı’ya karşı yükümlülüğü olduğu için yaptığına inanır. Fakat bu kitapla birlikte bazı inançların yıkılmasına kapı açtı.
Hep derler ya insanın asıl polisi kendi kalbidir diye, bu kitapta tam tersi olarak insanın polisinin beyni olduğunu ve yaptığı her şeyi sadece kafasını rahatlatmak için yaptığını gördük. Yine aynı şekilde bir dine inanma olgusunun da aslında insanın kendi içinden doğal olarak değil de dışarıdan harmanlayıp, anlam kazandırdığını anlamış olduk.
Kitapta gelgelelim başka bir konunun yıkılışı ise özgür iradedir. Yazara göre insanın özgür iradesi yoktur. Yine bir örnek verirsek, yoldan geçen bir yaşlıya yardım ederken insan buna kendi özgür iradesiyle karar vermez çünkü bunu yapmak zorundadır, kafasının içindeki makine ona şık sunmadı, yardım etmeyecek olursa ruhen rahat edemeyecekti.
Kitaba aslında bir çok kişi tarafından karşı çıkılmıştır çünkü, insanlar hep seçme haklarının kendi ellerinde olduğuna inanmışlardır ama bu kitapta insanın seçme hakkının bulunmadığı ve makinesi onun için hangi kodu biçerse onu yapmak zorunda olduğu söylenmiştir.
Kitap kişisel gelişim alanında gerçekten önemli eserlerden biridir. Bu kitabı okuyacaklara tavsiyem şudur:
Kitabı okurken etkilendiğiniz cümlelerin altını çizin çünkü eşsiz ve bir o kadarda muntazam cümleler var.
ETKİLENDİĞİM /ALTINI ÇİZDİĞİM KISIMLAR
-Sen ve ben birer dikiş makinalarıyız. Başka bir şey değil. Elimizden gelen ne ise onu imal etmeliyiz; çabamızı ortaya koymalı ve düşüncesizler, Goblen imal etmediğimiz için bizi kınadığında bunu hiç umursamamalıyız.
-Adam kendisine yüreğindeki keskin bir acıdan kurtuluş satın aldı. Bütün bir gecenin uykusunu satın aldı-tamamı yirmi beş sente.
-Üzgünüm, ama sen de görüyorsun ki zihnin sadece bir makina, daha fazlası değil. Senin, onun üzerinde hiçbir komutan yok; onun kendi üzerinde komutası yok-o yalnızca dışarıdan çalıştırılabilir. Bu onun yapım yasasıdır. Bu, bütün makinaların yasasıdır
-Her şeyin bir sınırı vardır-demir madeni altın olmak için yetiştirilemez.
‘’Her şeyin bir sınırı vardır-demir madeni, altın olmak için yetiştirilemez.’’
Mark Twain’in, insan nedir? Adlı kitabında hem insanın kendiyle olan iç çelişkisinden hem de insan beynin ne kadar mükemmel çalışsa da aslında ardında işleyen bir makine sistemi olduğundan bahsediliyor.
İnsan, herhangi bir iyilik yaptığı, kötü hissettiği ya da endişelendiği zaman, dışarıdan aldığı etkenlerle bunları anladı yani yoksula yardım etmeyi dışarıdan aldı ve bir dilenci gördüğü zaman para vermek artık onun için kodlanmış gibiydi, eğer o dilenciye para vermezse rahat edemezdi.
İnsan, ibadet ettiği zaman aslında tanrı için görevi yerine getirmiş olmaz, kendi içini rahatlatmak ve içinde şüphe kalmaması için bunu yapar. Ama her seferinde yaptığı her ibadeti Tanrı’ya karşı yükümlülüğü olduğu için yaptığına inanır. Fakat bu kitapla birlikte bazı inançların yıkılmasına kapı açtı.
Hep derler ya insanın asıl polisi kendi kalbidir diye, bu kitapta tam tersi olarak insanın polisinin beyni olduğunu ve yaptığı her şeyi sadece kafasını rahatlatmak için yaptığını gördük. Yine aynı şekilde bir dine inanma olgusunun da aslında insanın kendi içinden doğal olarak değil de dışarıdan harmanlayıp, anlam kazandırdığını anlamış olduk.
Kitapta gelgelelim başka bir konunun yıkılışı ise özgür iradedir. Yazara göre insanın özgür iradesi yoktur. Yine bir örnek verirsek, yoldan geçen bir yaşlıya yardım ederken insan buna kendi özgür iradesiyle karar vermez çünkü bunu yapmak zorundadır, kafasının içindeki makine ona şık sunmadı, yardım etmeyecek olursa ruhen rahat edemeyecekti.
Kitaba aslında bir çok kişi tarafından karşı çıkılmıştır çünkü, insanlar hep seçme haklarının kendi ellerinde olduğuna inanmışlardır ama bu kitapta insanın seçme hakkının bulunmadığı ve makinesi onun için hangi kodu biçerse onu yapmak zorunda olduğu söylenmiştir.
Kitap kişisel gelişim alanında gerçekten önemli eserlerden biridir. Bu kitabı okuyacaklara tavsiyem şudur:
Kitabı okurken etkilendiğiniz cümlelerin altını çizin çünkü eşsiz ve bir o kadarda muntazam cümleler var.
ETKİLENDİĞİM /ALTINI ÇİZDİĞİM KISIMLAR
-Sen ve ben birer dikiş makinalarıyız. Başka bir şey değil. Elimizden gelen ne ise onu imal etmeliyiz; çabamızı ortaya koymalı ve düşüncesizler, Goblen imal etmediğimiz için bizi kınadığında bunu hiç umursamamalıyız.
-Adam kendisine yüreğindeki keskin bir acıdan kurtuluş satın aldı. Bütün bir gecenin uykusunu satın aldı-tamamı yirmi beş sente.
-Üzgünüm, ama sen de görüyorsun ki zihnin sadece bir makina, daha fazlası değil. Senin, onun üzerinde hiçbir komutan yok; onun kendi üzerinde komutası yok-o yalnızca dışarıdan çalıştırılabilir. Bu onun yapım yasasıdır. Bu, bütün makinaların yasasıdır
-Her şeyin bir sınırı vardır-demir madeni altın olmak için yetiştirilemez.
FACEBOOK YORUMLAR