Kandilli Rasathanesinde Düzce depremi değerlendirildi
- Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener: - "Yaklaşık 7-8 kilometrelik bir fay parçasının kırıldığını söyleyebiliriz. Bizim için sürpriz bir deprem değil bu deprem" - "Bu depremin olası Marmara depremini tetiklemeyeceği görüşünü taşımaktayız"
KRDAE Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme-Değerlendirme Merkezinde (BDTİM) Düzce'de meydana gelen depreme ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Özener, depremin Marmara, Batı Karadeniz ve İç Anadolu gibi farklı bölgelerde hissedildiğine değindi.
Kuzey Anadolu fayının Bolu civarında iki kola ayrıldığını belirten Özener, "Deprem aslında Düzce Vadisi diyebiliriz, fay vadisi olarak adlandırabiliriz, orada birçok irili ufaklı fay bulunmakta ve o fayların üzerinde, yaklaşık 7-8 kilometrelik bir fay parçasının kırıldığını söyleyebiliriz. Bizim için sürpriz bir deprem değil bu deprem. MTA'nın hazırlamış olduğu en son diri fay haritasında burada birçok irili ufaklı deprem üretebilecek aktif fay bulunmakta. Bu deprem de bu faylardan birinin üzerinde oldu." dedi.
Prof. Dr. Özener, bugün saat 09.00 itibarıyla en büyüğü 4,4 olmak üzere 162 artçı sarsıntı meydana geldiğini kaydetti.
Depremin artçılarının bir hafta içinde azalarak biteceğini belirten Özener, bu sarsıntının Marmara depremini tetikleyip tetiklemeyeceği konusunda, "Bizim genel olarak görüşümüz, bu depremin Kuzey Anadolu fayının batı kısmında olacak bir Marmara depremini tetiklemeyeceği yönünde. Dolayısıyla bu depremin olası Marmara depremini tetiklemeyeceği görüşünü taşımaktayız." değerlendirmesinde bulundu.
Özener, AFAD tarafından gerçekleştirilen "Çök-kapan-tutun" tatbikatının da halkın bilinçlenmesi açısından çok faydalı olduğunu söyledi.
- "12 Kasım depreminin geç gelen bir artçısı olabilir"
KRDAE Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Ali Pınar, gerek Kandilli gerek AFAD'ın depremin merkez üssünü hızlı bir şekilde belirlediğini söyledi.
Bu depremin 12 Kasım 1999 yılında meydana gelen depremin "geç gelen bir artçısı" olabileceğini belirten Pınar, "Çünkü mekanizması tıpatıp aynı. Aynı fay düzlemi üzerinde büyük bir ihtimalle 1999 depremiyle kırılmayan bir parça kaldı ve bu parçanın kuzey batı ucunda bir yerde kırılmaya başladı." dedi.
Prof. Dr. Pınar, deprem sırasında ortaya çıkan ışıklar konusunda da "Işık saçılması, ışık topları literatürde var. Dolayısıyla çok şaşırtıcı değil." bilgisini verdi.
BDTİM Müdür Yardımcısı Dr. Selda Altuncu Poyraz, deprem nedeniyle yaşanan yaralanmaların panik kaynaklı olduğuna dikkati çekerek, toplumun afetler konusunda bilinçlendirilmesinin önemini vurguladı.
FACEBOOK YORUMLAR