"İstanbul Okul Yöneticileri Kongresi" başladı
- Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can: - "Bu kongre, uygulama ile teorinin pratikte karşılaşılan sorunlar ve mevzuatta karşılaştığımız birtakım hususların birlikte değerlendirilmesi suretiyle güzel neticelere ulaşmamızı temin edecektir" - İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı: - "Buradan çıkacak olan yayınlar, sadece İstanbul'umuzda değil Türkiye genelinde birçok meslektaşımızın yararlanabileceği bir kaynağa dönüşmüş olacak"
Üsküdar'daki Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde iki gün sürecek kongrenin açılışında, İstanbul Oda Orkestrası konser verdi.
Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can, açılışta yaptığı konuşmada İstanbul Milli Eğitim Teşkilatı olarak bir ilke öncülük yapmak suretiyle eğitimciler kongresini düzenlendiklerini belirtti.
Can, İstanbul Milli Eğitim Teşkilatı'nın, gerek pandemi dönemlerinde gerekse daha sonraki ve önceki safhalarda İstanbul'un taşıdığı potansiyele paralel olarak güzel programları, projeleri, iyi uygulamaları hayata geçirmek suretiyle hem İstanbul'da kaliteyi arttırdığını hem de ülkenin diğer vilayetlerine örnek olduğunu ifade etti.
Kongrede, bilim insanlarının katkı ve yönlendirmeleriyle güzel örneklerin ortaya çıkacağını veya karşılaşılan sorunların idareci olarak çözülmesi çerçevesinde nitelikli çalışmaların yapılacağını dile getiren Can, "Bu kongre, uygulama ile teorinin pratikte karşılaşılan sorunlar ve mevzuatta karşılaştığımız birtakım hususların birlikte değerlendirilmesi suretiyle güzel neticelere ulaşmamızı temin edecektir." dedi.
- "Okul yöneticilerimizin çok yönlü desteklere ihtiyaçları var"
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı da, programın temasının "Okul Yönetiminde Uygulamadan Yansımalar" olduğunu hatırlatarak, okulun çok özel bir çevre ve durup düşünülmesi, çok yönlü irdelenmesi gereken bir kurum olduğunu vurguladı.
Levent Yazıcı, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Okul, bir bakıma eğitimin bütün açık ve gizli işlevlerinin gerçekleştiği, bütün stratejik çalışmaların, planların eğitime dönük beklentilerin aslında ülkelerin geleceğe dönük yatırımlarının, umutlarının, hayallerinin şekillendiği yer. Bu kadar umut bağlanan, bu kadar anlam yüklenen bir yer okul. O yüzden okulda olup bitenle ve okulda gerçekleşebileceklerle ilgili olarak çok yönlü düşünmek, çalışmak ve emek vermek gerekiyor.
Bu bağlamda okul yöneticilerimizin bu büyük görevi, büyük sorumluluğu ifa ederken tabii ki çok yönlü desteklere ihtiyaçları var. Kendi mesleki bilgi ve becerimizi geliştirmenin yanı sıra kamu yönetimi içerisinde, aynı zamanda toplumsal kurum olarak eğitimin çok yönlü ele alınıp, her türlü düşünceden farklı bakış açılarından da bağımsız olmak üzere önemle ele alınması gereken bir yer okul."
Okulun da kendine özgü bir kimliği olduğuna dikkati çeken Yazıcı, böylesine önemli bir kurumu yönetenlerin hem gerekli donanımlara hem inovasyona sahip olmasının, meslek standartları açısından büyük bir önem taşıdığını dile getiren Yazıcı, "Yani hem asli görevlerimizi, eğitim liderliğini hakkıyla yerine getirmeye büyük bir özen vermek, bir yandan okulun sürdürülebilir şekilde her gün eğitime hazırlanması, ihtiyaçlarının karşılanması, gelişime dönük olmak üzere birlikte çalışmanın sağlanması ve o okulda bir huzur ikliminin, güven ortamının oluşturulması gerçekten kolay değil. Okul yöneticiliğini her yönüyle desteklemek ve ele almak zaruri bir yaklaşım olsa gerek." dedi.
Üniversitelerin katalizör görevinden yararlanmanın, üniversitedeki yeni bilginin, birikimin okullara taşınmasını sağlamanın çok önemli olduğuna değinen Yazıcı, "Ama bir yandan da deneyimi birlikte paylaşmak da çok önemli. Bu alanda mutlaka her birimizin ayrı ayrı deneyimleri var. İşte o deneyimler tebliğlere, konuşmalara, panellere yansıyacak. Buradan çıkacak olan yayınlar sadece İstanbul'umuzda değil Türkiye genelinde birçok meslektaşımızın yararlanabileceği bir kaynağa dönüşmüş olacak. O nedenle buradaki çalışmanın, eğitim camiamıza dolayısıyla aslında çocuklarımıza ülkemize, geleceğimize çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.
- "Öğretmenlik fedakar insanların icra ettiği bir meslek"
İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak ise öğretmenlerin çevresi tarafından örnek alındığını, öğretmenliğin; fikirlerine, davranışlarına değer verilen çok kutlu bir meslek olduğunu söyledi.
Öğretmenliğin, kendini her zaman daha nitelikli hale getirebilen, gelişimini zamana yaymış ve hiçbir zaman biteceğini düşünmeyen, her günü önceki günden daha değerli kılma heyecanı içerisinde olan fedakar insanların icra ettiği bir meslek olduğunu aktaran Ak, "O itibarla bu program çok önemli. Yönetici akademisi ama bu programın başarılı olmasının en büyük güvenci zaten fikren, ruhen bu işe alışık olan insanlarla bunun konuşulacak olmasıdır. Bu programın başarıya ulaşacağına dair inancımı tekrar belirtmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Programda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Handan İnci de konuşma yaptı. Açılış konuşmalarının ardından Bahçeşehir Üniversitesinden Prof. Dr. Hasan Şimşek, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden Prof. Dr. Ebru Oğuz Canol'un katılımıyla "Türkiye'de Eğitim Yöneticisi Olmak" konulu oturum gerçekleşti.
Kongre, yarın sona erecek.
FACEBOOK YORUMLAR