'IŞİD adına kurulan mahkemenin' heyetinde bulunan sanık, hakim karşısına çıktı
Ülke genelinde terör örgütlerine geçit yok. Adana'da IŞİD adına kurulan sözde mahkemenin heyetinde sözde Türkiye emiri Mahmut Özden ile birlikte yer aldığı ve bir kişiye 300 bin lira para cezası kestiği iddia edilen tutuklu sanığın yargılaması başladı.
Editör: adalet.tv
03 Eylül 2021 - 07:22 - Güncelleme: 03 Eylül 2021 - 07:25
Terör örgütlerine ağır darbeler vurulmaya devam ediyor. Daha önce yapılan bir operasyonda gözaltına alınıp çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan IŞİD’in sözde mahkeme üyesi şahsın yargılaması başladı.
Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan davanın ilk duruşmasına hakkında "Anayasayı ihlal" ve "nitelikli yağma" (TCK 149) suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık T.Ö, bulunduğu ceza infaz kurumundan SEGBİS aralıcılığı ile duruşmaya katıldı.
Mahkeme heyeti tarafından tutuklu şahısa hakkındaki iddialar hatırlatılarak savunması alınadı.
İDDİALARI KABUL ETMEDİ
Sanık ilk savunmasında IŞİD terör örgütüyle herhangi bir bağlantısının olmadığını ve tanık beyanlarının yalan olduğu belirtti.
Sanık T.Ö, “tahliyemi ve beraatımı talep ederim." Diyerek savunmasını noktaladı.
IŞİD’İN DÜNYA ÜZERİNDEKİ VARLIĞI
IŞİD (Ad Dawlah Al - İslamiyah Fil - Iraq Wa Ash-Sham , Irak - Şam İslam Devleti) adlı yasadışı terör örgütü bilindiği gibi Dünya üzerindeki Müslüman devletlerin yönetimlerini kafir ilan etmek suretiyle gerekirse şiddet göstererek yıkıp yerine radikal selefi görüşler doğrultusunda bir devlet kurma amacı taşıyan ve bu amacı doğrultusunda 2014 yılından itibaren yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda canlı bomba saldırısı, kasten öldürme, işkence, rehin alma, silahlı saldırı v.b. Eylemler yapan, 3713 sayılı yasanın 1. maddesindeki terör tanımına uygun, amaç ve stratejisi, hiyerarşik yapısı, üye sayısı, sahip olduğu silahlı ve zorlayıcı gücü itibariyle mevcut anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik amaç suçu gerçekleştirmeye elverişli, silahlı bir terör örgütüdür.
IŞİD’İN ÜLKEMİZDEKİ VARLIĞI
Türkiye’deki sözde yapılanması; DAEŞ(IŞİD) terör örgütü sosyal medya ve internet yayıncılığı üzerinden ve belli bölgelerde bulunan kendisine biat etmiş “hoca” olarak tabir edilen şahısların etraflarına topladıkları cemaat vasıtasıyla kendi görüşlerini öğretme ve yayılma politikası takip etmektedir. Cemaat mensuplarının da hocalarına biat ettikleri, sözlerine mutlak surette itibar ve itimat ettikleri, talimatlarının yerine getirildiği, hocaların cemaatlerini illegal mescitlerde topladığı ve bu mescitlerin kontrolünün hocada olduğu biliniyor.
Bu mescitlerde dini ve Örgütün temel felsefesini destekleyen kavramları (Tekfir, Tağut, Darül Harb, Darül İslam, biat, cihat) yine örgütün yorumladığı şekilde öğrenen cemaat mensupları kendileri haricindeki müslümanları, müslüman olarak kabul etmedikleri, kendileri haricindeki müslümanları tekfir ettikleri, mescitlerde başlangıçta siyer, akait, tefsir, fıkıh, hadis gibi derslerin verildiği ancak ilerleyen süreçte cihat, hicret, tağut, İslam devleti, tekfir, biat ve halifelik gibi kavramların DAEŞ (IŞİD) terör örgütünün felsefesine uygun şekilde işlendiği ve bu şekilde sohbetlere katılan şahısların sosyal medya aracılığıyla çatışma bölgelerinde özel olarak propaganda amaçlı hazırlanan videolar, resimler ve örgüt içerisinde tanınan ve belirli bir konuma gelmiş kişilerin paylaşımları da kullanılarak radikalleşmesinin ve bu sayede fiili olarak DAEŞ(IŞİD) bünyesinde savaşmaya ve silahlı eylem yapmaya hazır hale gelmesinin ve yönlendirilmesinin sağlandığı değerlendiriliyor. DAEŞ(IŞİD) terör örgütünün ülkemizde yaptığı bazı eylemlerde örgütün yukarıda belirtilen illegal mescitler aracılığı ile radikalleşen şahısları kullandığı tespit edilmiştir.
Ayrıca DAEŞ (IŞİD) terör örgütünün sığınmacı olarak veya turist olarak ülkemizde bulunan ve emniyet birimlerince hakkında herhangi bir işlem yapılmamış şahısları seçtikleri ve bu şahısların örgütün finansman, lojistik, eleman temini, eylem hazırlığı (keşif, istihbarat, vs.) ve eylemin gerçekleştirilmesi gibi işlerde kullandıkları Örgütün militanlarına internet üzerinden haberleşme imkânı sağlayan ve takip edilmesi ve tespiti zor olan viber, telegram vb. Uygulamalar aracılığıyla talimat verdikleri biliniyor.
Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan davanın ilk duruşmasına hakkında "Anayasayı ihlal" ve "nitelikli yağma" (TCK 149) suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık T.Ö, bulunduğu ceza infaz kurumundan SEGBİS aralıcılığı ile duruşmaya katıldı.
Mahkeme heyeti tarafından tutuklu şahısa hakkındaki iddialar hatırlatılarak savunması alınadı.
İDDİALARI KABUL ETMEDİ
Sanık ilk savunmasında IŞİD terör örgütüyle herhangi bir bağlantısının olmadığını ve tanık beyanlarının yalan olduğu belirtti.
Sanık T.Ö, “tahliyemi ve beraatımı talep ederim." Diyerek savunmasını noktaladı.
IŞİD’İN DÜNYA ÜZERİNDEKİ VARLIĞI
IŞİD (Ad Dawlah Al - İslamiyah Fil - Iraq Wa Ash-Sham , Irak - Şam İslam Devleti) adlı yasadışı terör örgütü bilindiği gibi Dünya üzerindeki Müslüman devletlerin yönetimlerini kafir ilan etmek suretiyle gerekirse şiddet göstererek yıkıp yerine radikal selefi görüşler doğrultusunda bir devlet kurma amacı taşıyan ve bu amacı doğrultusunda 2014 yılından itibaren yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda canlı bomba saldırısı, kasten öldürme, işkence, rehin alma, silahlı saldırı v.b. Eylemler yapan, 3713 sayılı yasanın 1. maddesindeki terör tanımına uygun, amaç ve stratejisi, hiyerarşik yapısı, üye sayısı, sahip olduğu silahlı ve zorlayıcı gücü itibariyle mevcut anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik amaç suçu gerçekleştirmeye elverişli, silahlı bir terör örgütüdür.
IŞİD’İN ÜLKEMİZDEKİ VARLIĞI
Türkiye’deki sözde yapılanması; DAEŞ(IŞİD) terör örgütü sosyal medya ve internet yayıncılığı üzerinden ve belli bölgelerde bulunan kendisine biat etmiş “hoca” olarak tabir edilen şahısların etraflarına topladıkları cemaat vasıtasıyla kendi görüşlerini öğretme ve yayılma politikası takip etmektedir. Cemaat mensuplarının da hocalarına biat ettikleri, sözlerine mutlak surette itibar ve itimat ettikleri, talimatlarının yerine getirildiği, hocaların cemaatlerini illegal mescitlerde topladığı ve bu mescitlerin kontrolünün hocada olduğu biliniyor.
Bu mescitlerde dini ve Örgütün temel felsefesini destekleyen kavramları (Tekfir, Tağut, Darül Harb, Darül İslam, biat, cihat) yine örgütün yorumladığı şekilde öğrenen cemaat mensupları kendileri haricindeki müslümanları, müslüman olarak kabul etmedikleri, kendileri haricindeki müslümanları tekfir ettikleri, mescitlerde başlangıçta siyer, akait, tefsir, fıkıh, hadis gibi derslerin verildiği ancak ilerleyen süreçte cihat, hicret, tağut, İslam devleti, tekfir, biat ve halifelik gibi kavramların DAEŞ (IŞİD) terör örgütünün felsefesine uygun şekilde işlendiği ve bu şekilde sohbetlere katılan şahısların sosyal medya aracılığıyla çatışma bölgelerinde özel olarak propaganda amaçlı hazırlanan videolar, resimler ve örgüt içerisinde tanınan ve belirli bir konuma gelmiş kişilerin paylaşımları da kullanılarak radikalleşmesinin ve bu sayede fiili olarak DAEŞ(IŞİD) bünyesinde savaşmaya ve silahlı eylem yapmaya hazır hale gelmesinin ve yönlendirilmesinin sağlandığı değerlendiriliyor. DAEŞ(IŞİD) terör örgütünün ülkemizde yaptığı bazı eylemlerde örgütün yukarıda belirtilen illegal mescitler aracılığı ile radikalleşen şahısları kullandığı tespit edilmiştir.
Ayrıca DAEŞ (IŞİD) terör örgütünün sığınmacı olarak veya turist olarak ülkemizde bulunan ve emniyet birimlerince hakkında herhangi bir işlem yapılmamış şahısları seçtikleri ve bu şahısların örgütün finansman, lojistik, eleman temini, eylem hazırlığı (keşif, istihbarat, vs.) ve eylemin gerçekleştirilmesi gibi işlerde kullandıkları Örgütün militanlarına internet üzerinden haberleşme imkânı sağlayan ve takip edilmesi ve tespiti zor olan viber, telegram vb. Uygulamalar aracılığıyla talimat verdikleri biliniyor.
FACEBOOK YORUMLAR