İlamlı icra takibi nasıl yapılır?
Vatandaşların icra davalarıyla ilgili olarak "ilamlı icra takibi" konusunda yaşadıkları sorunlar herkes tarafından bilinmektedir. İlamlı icra takibi ile ilgili bilinmesi gereken detayları uzman ekibimiz araştırdı.
Editör: adalet.tv
30 Ağustos 2021 - 22:53
İlamlı İcra Takibi - İlam, bir davanın mahkemece hükme bağlanıp çözümlendiğini gösteren, taraflardan her birine verilen mühürlü ve onaylı resmi belgedir.
İlamlı takipte alacaklı öncelikle mahkemeye başvurur ve yargılama neticesinde borçlunun kendisine borcu olduğunun kanıtlayan bir karar(ilam) elde eder. Ardından elindeki ilamla, icra dairesine başvurarak ilamın icrasını talep eder. Bununla birlikte para ve teminat alacağı dışındaki bazı alacaklar için alacaklının mutlaka mahkemeye başvurması gerekir. Örneğin taşınmaz tahliyesi ve teslimi, çocuk teslimi, çocukla kişisel ilişki kurulması gibi.
İlamlı İcra Takibine Hangi İlamlar Konu Edilebilir?
-Hukuk mahkemelerinin eda hükmü içeren ilamları,
-İdare mahkemesinin tam yargı ilamları,
-Hakem kararları,
-Sayıştayın tazmin içeren ilamları,
-Tenfiz edilmiş yabancı mahkeme ve yabancı hakem kararları.
Bunların yanı sıra kanun koyucu bazı belgelerin de ilam niteliğinde olduğuna karar vermiştir. Bunlar mahkeme kararı olmamakla birlikte ilamlı takipte ilam olarak kullanılabilecek olan belgelerdir. Bunlar İcra İflas Kanunu m.38’de düzenlenmiştir:
-Mahkeme huzurunda yapılan sulhler,
-Mahkeme huzurunda yapılan kabuller,
-Kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içeren düzenleme biçimindeki noter senetleri,
-İstinaf ve Temyiz kefaletnameleri,
İcra dairesindeki kefaletnamelerdir.
Özel kanunlarda sayılmış olmakla birlikte başka resmi belgeler de ilam niteliğine kavuşturulmuştur. Bunlar örnek olarak uzlaşmaya tabi suçlar bakımından hazırlanan uzlaşma belgesi, arabuluculuk anlaşma belgesi vb.
Alacaklı İlamlı İcra Takibi Nerede Açar?
İlamsız icra takibinden farklı olarak ilamlı icra takibinde kanun koyucu herhangi bir yetki kuralı belirlememiştir. Yani elinde ilam niteliğinde bir belgeye sahip olan alacaklı Türkiye’de dilediği bir icra dairesi aracılığıyla ilamlı icra takibini başlatabilir. Dolayısıyla borçlunun yetki itirazında bulunması mümkün değildir. Bununla birlikte ilamlı icra takibine konu olacak ilamın kural olarak kesinleşmesi şart değildir.
Alacaklı, ilamlı icra takibini başlatırken takip talebi başvurusuna mutlaka ilamı da eklemelidir. Ardından icra dairesi, borçlunun MERNİS’de kayıtlı adresine icra emri gönderecektir. Burada ilamsız icradan ayrık olarak ödeme emri değil icra emri gönderilir. Alacaklının yine ilamsız icradan farklı olarak gider avansı yatırmasına gerek yoktur. Alacaklının borcun doğumundan itibaren en fazla on yıl içinde takip talebinde bulunması gerekir. Aksi halde zamanaşımına takılacaktır.
İlamlı İcra Takibine İtiraz Edilir mi?
İlamlı icra takibine itiraz süreci iki farklı şekilde ilerler:
A- 7 Gün İçinde Yapılması Gereken İtiraz
Borçlu icra emrinin kendisine tebellüğ ettiği tarihten itibaren 7 gün içinde borcun zamanaşımına uğradığı, ödendiği veya ertelenmiş olduğuna ilişkin itirazda bulunabilir. İlamlı icra takibine itirazda, ilamsız icra takibine itirazdan farklı olarak “borcun var olmadığına” dair itirazda bulunulmaz. Çünkü borç kesin hüküm niteliğindeki ilamla kesinleşmiştir. İtiraz ile birlikte, takip kendiliğinden durmaz. İlamlı icrada takibin durabilmesi icra mahkemesinin vereceği takibin geri bırakılması kararına bağlıdır.
7 gün içerisinde borçlu aleyhine başlatılan icra takibine itiraz etmezse, borç kesinleşir. Borca yönelik faiz yürütülür ve haciz yolu ile alacaklının alacak hakkına kavuşması için gerekli kapı açılmış olur.
B- Süresiz İtiraz
Borçlu şayet, icra emri kendisine tebliğ edikten sonraki bir zaman diliminde borcunu öderse, borç zamanaşımına uğrarsa veya borç ertelenirse buna yönelik itirazları da her zaman icra mahkemesi aracılığıyla öne sürebilir. Bu itiraz icranın son bulacağı sürece kadar yapılabilir. Böylelikle borç son bulur. Borcun son bulduğu tarihten itibaren de borçlu, alacaklı aleyhine istirdat davası açabilir.
İlamlı Takibe İtiraz Edildikten Sonraki Süreç Nasıl İşler?
İcra mahkemesi, itirazı yerinde bulursa takibin geri bırakılması, durdurulması veya iptaline karar verebilir.
İlamlı takipte alacaklı öncelikle mahkemeye başvurur ve yargılama neticesinde borçlunun kendisine borcu olduğunun kanıtlayan bir karar(ilam) elde eder. Ardından elindeki ilamla, icra dairesine başvurarak ilamın icrasını talep eder. Bununla birlikte para ve teminat alacağı dışındaki bazı alacaklar için alacaklının mutlaka mahkemeye başvurması gerekir. Örneğin taşınmaz tahliyesi ve teslimi, çocuk teslimi, çocukla kişisel ilişki kurulması gibi.
İlamlı İcra Takibine Hangi İlamlar Konu Edilebilir?
-Hukuk mahkemelerinin eda hükmü içeren ilamları,
-İdare mahkemesinin tam yargı ilamları,
-Hakem kararları,
-Sayıştayın tazmin içeren ilamları,
-Tenfiz edilmiş yabancı mahkeme ve yabancı hakem kararları.
Bunların yanı sıra kanun koyucu bazı belgelerin de ilam niteliğinde olduğuna karar vermiştir. Bunlar mahkeme kararı olmamakla birlikte ilamlı takipte ilam olarak kullanılabilecek olan belgelerdir. Bunlar İcra İflas Kanunu m.38’de düzenlenmiştir:
-Mahkeme huzurunda yapılan sulhler,
-Mahkeme huzurunda yapılan kabuller,
-Kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içeren düzenleme biçimindeki noter senetleri,
-İstinaf ve Temyiz kefaletnameleri,
İcra dairesindeki kefaletnamelerdir.
Özel kanunlarda sayılmış olmakla birlikte başka resmi belgeler de ilam niteliğine kavuşturulmuştur. Bunlar örnek olarak uzlaşmaya tabi suçlar bakımından hazırlanan uzlaşma belgesi, arabuluculuk anlaşma belgesi vb.
Alacaklı İlamlı İcra Takibi Nerede Açar?
İlamsız icra takibinden farklı olarak ilamlı icra takibinde kanun koyucu herhangi bir yetki kuralı belirlememiştir. Yani elinde ilam niteliğinde bir belgeye sahip olan alacaklı Türkiye’de dilediği bir icra dairesi aracılığıyla ilamlı icra takibini başlatabilir. Dolayısıyla borçlunun yetki itirazında bulunması mümkün değildir. Bununla birlikte ilamlı icra takibine konu olacak ilamın kural olarak kesinleşmesi şart değildir.
Alacaklı, ilamlı icra takibini başlatırken takip talebi başvurusuna mutlaka ilamı da eklemelidir. Ardından icra dairesi, borçlunun MERNİS’de kayıtlı adresine icra emri gönderecektir. Burada ilamsız icradan ayrık olarak ödeme emri değil icra emri gönderilir. Alacaklının yine ilamsız icradan farklı olarak gider avansı yatırmasına gerek yoktur. Alacaklının borcun doğumundan itibaren en fazla on yıl içinde takip talebinde bulunması gerekir. Aksi halde zamanaşımına takılacaktır.
İlamlı İcra Takibine İtiraz Edilir mi?
İlamlı icra takibine itiraz süreci iki farklı şekilde ilerler:
A- 7 Gün İçinde Yapılması Gereken İtiraz
Borçlu icra emrinin kendisine tebellüğ ettiği tarihten itibaren 7 gün içinde borcun zamanaşımına uğradığı, ödendiği veya ertelenmiş olduğuna ilişkin itirazda bulunabilir. İlamlı icra takibine itirazda, ilamsız icra takibine itirazdan farklı olarak “borcun var olmadığına” dair itirazda bulunulmaz. Çünkü borç kesin hüküm niteliğindeki ilamla kesinleşmiştir. İtiraz ile birlikte, takip kendiliğinden durmaz. İlamlı icrada takibin durabilmesi icra mahkemesinin vereceği takibin geri bırakılması kararına bağlıdır.
7 gün içerisinde borçlu aleyhine başlatılan icra takibine itiraz etmezse, borç kesinleşir. Borca yönelik faiz yürütülür ve haciz yolu ile alacaklının alacak hakkına kavuşması için gerekli kapı açılmış olur.
B- Süresiz İtiraz
Borçlu şayet, icra emri kendisine tebliğ edikten sonraki bir zaman diliminde borcunu öderse, borç zamanaşımına uğrarsa veya borç ertelenirse buna yönelik itirazları da her zaman icra mahkemesi aracılığıyla öne sürebilir. Bu itiraz icranın son bulacağı sürece kadar yapılabilir. Böylelikle borç son bulur. Borcun son bulduğu tarihten itibaren de borçlu, alacaklı aleyhine istirdat davası açabilir.
İlamlı Takibe İtiraz Edildikten Sonraki Süreç Nasıl İşler?
İcra mahkemesi, itirazı yerinde bulursa takibin geri bırakılması, durdurulması veya iptaline karar verebilir.
FACEBOOK YORUMLAR