İBB Başkanı İmamoğlu'ndan İçişleri Bakanlığı raporuyla ilgili açıklama
- "Bu zamana kadar çeşitli kayıtlardan 1105 dosya ele alındı. 974 dosyaya işlem yapılma gereği görülmedi, 46 terör ilişiği ve iltisakı içeren kişi işten çıkarıldı. 53 kişinin de farklı suç bilgileri ve arşiv araştırmaları nedeniyle iş akitleri feshedildi. Bu rakamların içinde bizden önceki döneme ait işe girişler de var"
Saraçhane'deki belediye binasında düzenlenen basın açıklamasına İmamoğlu'nun yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, Demokrat Parti Genel Sekreteri Mustafa Serhan Yücel ve Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı da katıldı.
Burada konuşan İmamoğlu, dimdik ayakta ve görevlerinin başında olduklarını belirterek, arkalarında 86 milyon, altılı masa ve Millet İttifakı'nın sonsuz gücünü hissederek yol yürüdüklerini söyledi.
Bugün mücadelelerine destek olmak için bu toplantıya katılan genel başkan yardımcılarına teşekkür eden İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İBB’ye, 86 bin çalışanına, ailesine ve kendisine "terör" ile ilişkili suçlamalarda bulunduğunu ifade etti.
İmamoğlu, bu konuyla ilgili İçişleri Bakanlığına ve İstanbul Valiliğine resmi yazı gönderdiklerini dile getirerek, aldıkları yanıtta "Siz bizim muhatabımız değilsiniz." denildiğini savundu.
İçişleri Bakanlığının yasa gereği belediyelerdeki sakıncalı personeli işten çıkarma yetkisi olduğunu anlatan İmamoğlu, İçişleri Bakanı Soylu'nun "terörist" diye iddia ettiği kişileri işten çıkarmayarak görev suçu işleyip işlemediği sorusunu sordu.
İmamoğlu, soruşturma kapsamında 8 kişilik mülkiye müfettişlerinin başındaki ismin değiştirildiğini, yerine AK Parti'den milletvekili adayı olan bir ismin getirildiğini anlatan İmamoğlu, "Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduktan sonra Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemimle ilgili yine 28 ayrı özel soruşturma açan bir kişi. Aynı kişi o. Arif Yıldırım adlı AK Parti'li bir zat-ı muhterem, heyet başkanı oldu." diye konuştu.
İBB'de işe alınanlarla ilgili 1 Ocak 2019-31 Aralık 2021 tarihleri arasını tekrar incelediklerine dikkati çeken İmamoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bildiğiniz gibi soruşturma tarihlerindeki 1 Ocak 2019-27 Haziran 2019 arasında biz görevde değildik. Öncesinde eski Başkan Mevlüt Uysal ve kayyum döneminde de İstanbul Valimiz Sayın Ali Yerlikaya görevdeydi. Yani 1 Ocak 2019-18 Nisan 2019 arasındaki sorumluluk Sayın Uysal’da, 7 Mayıs 2019 -27 Haziran 2019 arasındaki sorumluluk da Sayın Valimizdeydi. Bu dönemleri de titizlikle inceledik."
- "Net olarak söylüyorum gök kubbeyi başınıza yıkarız"
Anayasa Mahkemesinin (AYM), kendileri göreve geldikten 5 ay sonra kamu kurumlarında işe alınacak personel için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması talebini yasal bulmayarak kaldırdığını anlatan İmamoğlu, "Yeni yasa çıkana kadar işe alınan personel için bu evrakı talep etmek en yüksek yargı makamınca yasaklanmıştır. Bu yasak kararı 81 il valiliğine bizzat İçişleri Bakanı Soylu tarafından resmi yazıyla ve imzasıyla iletilmiştir." dedi.
AYM kararı yokken eski Başkan Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'nın sorumlu olduğu dönemde işe alınan 4 bin 116 kişiden 1800'ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmediğini aktaran İmamoğlu, şunları kaydetti:
"Eğer, savcılığa sunulan raporda, dönemin İBB Başkanı Mevlüt Uysal ve İBB yöneticileri, ayrıca İstanbul Valisi Sayın Ali Yerlikaya ve onun yöneticileri hakkında da işlem talep edilmişse bir lafım yok. Bakın bugünün Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu da o dönemin genel sekreter yardımcısıdır. Yani sorumlulardan biridir. Unutmayın altını tekrar çiziyorum, o raporda sadece Ekrem İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanırsa, net olarak söylüyorum gök kubbeyi başınıza yıkarız. Herkese eşit muamele yapılmışsa bu anlamda bir şeyimiz yok, eşitlik var demektir. Aksi takdirde AK Parti Milletvekili adayı müfettiş, bu eksikliği yapmışsa, bilerek ve isteyerek görevi ihmal suçu net olarak işlemiştir. Hesabını da çatır çatır bakanıyla birlikte hukuk önünde öder."
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediye ve kuruluşlarında değerlendirme komisyonunun olmadığı ya da komisyonu olan kuruluşların da geç değerlendirme yaptığı yönünde iddiaların bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"İBB, İSKİ ve İETT'de değerlendirme komisyonlarımız görevini yapmaktadır. Bakan Bey'in geçen yıl ki hezeyanının ardından iştirak şirketlerimizde de değerlendirme komisyonu kurduk. Gelen tüm arşiv araştırmaları da bu komisyonlarda değerlendirildi. Bu zamana kadar çeşitli kayıtlardan 1105 dosya ele alındı. 974 dosyaya işlem yapılma gereği görülmedi, 46 terör ilişiği ve iltisakı içeren kişi işten çıkarıldı. 53 kişinin de farklı suç bilgileri ve arşiv araştırmaları nedeniyle iş akitleri feshedildi. Bu rakamların içinde bizden önceki döneme ait işe girişlerin de olduğunun altını çizmek istiyorum."
- "Ne HDP ile ne de diğer siyasi partilerle bir ortaklık süreci vardır"
İmamoğlu, bir gazetecinin, İBB'de çalışanlar arasında terör örgütünün kırsal kesimindeki sorumlularının da olduğuna yönelik iddiaların bulunduğunu belirterek, "İBB'nin işe alımlarında HDP ile bir planlama ve ortaklık söz konusu mu?" sorusuna, "Ne HDP ile ne de diğer siyasi partilerle bu sürecin işletilmesine yönelik ne bir ilişki ne de bir ortaklık süreci vardır. Bu zaten mümkün değil. İBB'nin işe alım prensipleri ve prosedürleri bellidir. O prosedürler dahilinde işlem yürütülür." karşılığını verdi.
Basın toplantısında, İmamoğlu’nun yanında altılı masadan sadece DEVA Partisi'nden genel başkan yardımcısının olmadığı hatırlatılan İmamoğlu, şunları kaydetti:
"DEVA Partisi’nin süreci, bizim basın toplantımızın süreci dün itibarıyla netleşti ve dün akşamüstü bu toplantıya katılım konusunda arkadaşlarımızla karar verdik ve Sayın Muharrem Erkek, 6 partinin yetkili genel başkan yardımcılarıyla irtibat kurdu ama Sayın Yeneroğlu, ne yazık ki yurt dışına gitmişti. Dolayısıyla bu toplantıya katılmadı ama DEVA Partisi’nin çok değerli dostum il başkanı şu an aramızda. Kendisi burada. Dolayısıyla DEVA Partisi’nin eksikliği burada yoktur. Tam aksine İstanbul’daki en güçlü temsilcisi aramızdadır. Yeneroğlu’nun daha önce gösterdiği samimiyeti bildiğim, şahsen de tanıdığım kişi olarak burada olsaydı mutlaka şu anda yanımızda olurdu."
Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili sorulan bir soruyu yanıtlarken de İmamoğlu, "Öncelikle benim adaylığım diye bir tartışma yok siyasetin gündeminde. Bence gerçek siyasetin gündeminde adaylık tartışması da yok. Öncelik bu seçimi hep birlikte kazanabilmek ve bu kötü yönetim dönemini sona erdirmek var. Altılı masanın da yoğun bir gündemi var o konuda. Hükümet programı, geçiş programı, anayasa tespitleri, süreçleri var…" ifadelerini kullandı.
FACEBOOK YORUMLAR