Hititler, ilk defa yapılan Hitit müziği konseriyle Roma'da tanıtıldı
- Roma'daki Sapienza Üniversitesinin ev sahipliğinde Hititlere ait Appu masalı ve Telipinu efsanesi, Türk sanatçıların besteleriyle seslendirildi
İtalya'nın köklü yüksek öğretim kurumlarından Sapienza Üniversitesinin eski uygarlıklar tarihini alternatif biçimde aktarmaya yönelik yürüttüğü "Ehu Ishamai Canta" projesi kapsamında, Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı ile Türkiye'nin Roma Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşavirliğinin katkılarıyla Hititlere ait Appu masalı ve Telipinu efsanesinin görsellerle anlatıldığı bir konser verildi.
Üniversitenin Teatro Ateneo salonundaki konsere, Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Lütfullah Göktaş, Türkiye'nin Roma Büyükelçiliği Büyükelçilik Müsteşarı Ayça Sarıtekin, Büyükelçilik Kültür ve Tanıtma Müşaviri Haluk Söner, Yunus Emre Enstitüsü Roma Türk Kültür Merkezi Müdürü Sevim Aktaş, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
Programın ilk bölümünde, Sapienza Üniversitesi Edebiyat ve Felsefe Fakültesi Öğretim Üyesi Hititolog Prof. Rita Francia, Hititlere ilişkin genel bilgiler verirken, müziğin Hititlerin hayatının her anında yer aldığını söyledi.
Konser öncesinde antik enstrümanlar konusunda uzman olan müzisyen Francesco Landucci, hayvan bağırsaklarından ürettiği tellerden ve kaplumbağa kabuğundan yaptığı, Hititler döneminde kullanılan yaylı çalgıları tanıttı, Hititlerin müzikle ilişkisini anlattı. Landucci, söz konusu yaylı çalgılarla kısa bir dinleti sundu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Solist Sanatçısı Burcu Bükem Kuru, Antalya Devlet Opera ve Balesi sanatçılarından piyanist Sait Karabulut ile sahne alarak, librettosunu yazıp besteledikleri Hitit masalı "Appu" ve Hitit efsanesi "Telipinu"nun müziklerini seslendirdi.
Kuru ve Karabulut'un performansları büyük beğeni aldı.
Büyükelçilik Kültür ve Tanıtma Müşaviri Söner, programın son bölümünde yaptığı konuşmada, Mısır uygarlığının dünyada iyi bilindiğini, onların o dönemdeki en önemli rakibi olan Hititlerin ise onlar kadar bilinmediğini ifade etti.
Hititlerin tanıtılmasına önem verdiklerini söyleyen Söner, temsili izleyen öğrencileri de Hititlerle ilgili daha fazla bilgi almak için Türkiye'ye davet etti.
- "Çok deneysel bir şey oldu. Sonuçtan çok mutluyuz"
Sanatçı Burcu Bükem Kuru, konserin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, aklında Hititlerle ilgili bir müzik projesinin hep olduğunu, buna dair araştırmaları sırasında bulduğu bazı metinler üzerine Prof. Rita Francia ile çalıştıklarını ve bu çalışmalar neticesinde müzik yapma aşamasına geldiklerini anlattı.
Müzik aşamasında da Sait Karabulut ile çalıştıklarını belirten Kuru, "Anadolu'dan bütün melodiler yapıldı, özel efektler koyduk, hem kartal hem arı gibi özel efektler de vardı. Çünkü hikayede hayvanlar da var, Telipinu masalında, Appu'da da öyle." dedi.
Melodi ve ritimlerde Anadolu etkisinin olduğunu, müzik yapısının klasik ama arada caz öğeler de içerdiğini dile getiren Kuru, "Çok deneysel bir şey oldu. Sonuçtan çok mutluyuz. Çünkü ilklere imza atmak çok önemli. İlk defa Appu masalı ve Telipinu efsanesi Hititçe söylendi." diye konuştu.
Kuru, müzik ve arkeoloji disiplinlerinin ilk defa beraber bu şekilde detaylı çalışıldığına dikkati çekerek, "Gerçekten bizim için çok doyurucu oldu. Müzikle ilgili yolculuğumuz, Hititlerle ilgili yolculuğumuz devam edecek." ifadesini kullandı.
- "Çok heyecan vericiydi"
"Ehu Ishamai Canta" isimli projenin müziklerinin bestecisi Sait Karabulut da "Bu proje bizim için çok heyecan vericiydi." dedi.
Anadolu medeniyetlerinden Hititlerin izlerini yansıtmanın önemine işaret eden Karabulut, "Tabii 3 bin 500 yıl öncesine dayanan bir şey, çok fazla müzikal anlamda bir şeyler bulmak zor. Enstrümanlarını sadece resimlerde ya da vazolarda görüyoruz ama bunu müzikteki antik modları kullanarak arkaik havayı yansıtmaya çalıştım. Bir yandan o antik duyguyu vermek, çok keyifli, heyecan vericiydi, ülkemizi İtalya'da temsil etmek de çok gurur, onur verici bir projeydi. Geri dönüşler de güzel oldu galiba, herkes beğendi, keyifli vakit geçirdiler. Mutluyuz, gururluyuz." diye konuştu.
Prof. Rita Francia da "Bu proje, birkaç yıldır aklımda olan Hitit medeniyetini tanıtma fikrinden doğdu." ifadesini kullandı.
Francia, kendisinin hem Hititolog hem de filolog olarak Hititlerle ve onların kullandığı dille yakından ilgilendiğini belirterek şunları kaydetti:
"Hitit şiirini, şiirselliğini bu şekilde sahneye koymak benim için çok önemli bir deneyimdi. Aynı şeyi Hititler dönemine ait müzik aletleri için söylemek de mümkün. Bu enstrümanların da nasıl çaldığını, hangi sesleri çıkardığını görmüş olduk. Ben son derece memnunum bu işten. Umarım izleyiciler de memnun kalmıştır. Bir rüyanın gerçekleştiği bir maceraydı."
FACEBOOK YORUMLAR