9432,55%-0,61
38,40% 0,20
43,69% -0,02
4094,52% -0,84
6581,38% -0,97
Vertigo, tıbbi olarak bir hastalıktan ziyade bir belirtidir. En basit tanımıyla, kişinin kendisinin veya çevresinin dönüyormuş gibi hissettiği bir denge bozukluğu durumudur. Bu durum bir baş dönmesinden çok daha fazlasıdır; kişi yerde sabit durmasına rağmen, çevresi hareket ediyor gibi algılar. Bu algı, kişinin günlük aktivitelerini kısıtlayabilir, yürümeyi zorlaştırabilir ve hatta ayakta durmayı bile imkânsız hale getirebilir.
Vertigonun kaynağı genellikle iç kulak problemleridir. İç kulakta dengeyi sağlayan yapılar zarar gördüğünde veya düzgün çalışmadığında, beyne gönderilen sinyallerde sapma meydana gelir. Bu da dengesizlik hissi, mide bulantısı, baş dönmesi ve sersemlik gibi semptomlara neden olur.
Vertigonun tanısı, çoğu zaman hastanın kendi ifadeleriyle başlar. Ancak doğru teşhis için bazı temel belirtilerin gözlemlenmesi gerekir. Vertigo, sıradan baş dönmelerinden farklı olarak daha yoğun ve uzun sürelidir. Genellikle şu belirtilerle kendini gösterir:
Kişi ya kendi etrafında dönüyormuş gibi hisseder ya da çevresindeki nesnelerin döndüğünü algılar. Bu durum birkaç saniyeden birkaç saate kadar sürebilir.
Baş dönmesine eşlik eden mide bulantısı, vertigonun en yaygın belirtilerindendir. Özellikle ani hareketlerde veya baş pozisyonu değiştirildiğinde bu semptomlar şiddetlenebilir.
Vertigo atağı sırasında kişi dengede durmakta zorlanır. Yürümeye çalıştığında sağa ya da sola doğru devrilebilir.
Bazı vertigo türlerinde, özellikle de Meniere hastalığında, kulakta dolgunluk hissi, çınlama ve geçici işitme kaybı gözlenebilir.
Vertigo atağı sırasında, göz kaslarında istemsiz hareketler oluşabilir. Bu da hastanın görme netliğini etkileyebilir.
Vertigo birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir. En sık karşılaşılan nedenler arasında şunlar yer alır:
Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV): İç kulakta bulunan kristallerin yer değiştirmesiyle oluşan ve başın pozisyonuna bağlı olarak ortaya çıkan vertigo türüdür.
Meniere Hastalığı: İç kulakta sıvı birikmesi sonucu gelişen, ataklar halinde seyreden bir rahatsızlıktır. İşitme kaybı ve kulak çınlaması ile birlikte görülür.
Vestibüler Nörit: İç kulağa giden sinirin iltihaplanması sonucu oluşur. Genellikle viral enfeksiyonlara bağlıdır.
Migren: Migrene bağlı baş ağrılarında vertigo semptomları da gözlemlenebilir.
Travmalar: Kafa ya da kulak bölgesine alınan darbeler iç kulak yapısını bozabilir.
Vertigo tedavisi, altta yatan nedene bağlı olarak değişkenlik gösterir. Tek bir tedavi yöntemi yoktur; bu nedenle tanı çok önemlidir. Vertigo belirtileri taşıyan bireyler mutlaka Kulak Burun Boğaz (KBB) ya da nöroloji uzmanına başvurmalıdır. Tedavi sürecinde en sık kullanılan yöntemler şunlardır:
BPPV kaynaklı vertigoda kullanılan Epley ve Semont manevraları, iç kulaktaki kristallerin yerine oturtulmasına yardımcı olur. Bu yöntem genellikle birkaç seanslık uygulamalarla oldukça başarılı sonuç verir.
Vertigo atağı sırasında semptomları hafifletmek için dengeyi düzenleyici, bulantıyı önleyici ve sakinleştirici ilaçlar kullanılır. Ancak ilaç tedavisi genellikle geçici çözüm sağlar.
Özellikle kronik vertigo hastalarında uygulanan vestibüler rehabilitasyon egzersizleri, beyin ve denge sistemi arasında yeniden uyum sağlamayı hedefler.
Tuz tüketiminin azaltılması, stresten uzak durulması, yeterli su içilmesi ve ani hareketlerden kaçınılması vertigo ataklarını azaltabilir. Özellikle Meniere hastalığında tuz kısıtlaması önemli bir yer tutar.
Nadir durumlarda, ilaç ve manevraların işe yaramadığı vakalarda cerrahi yöntemler düşünülebilir. Bu durum, genellikle Meniere hastalığı gibi ilerleyici vakalarda gündeme gelir.
Vertigoyu tamamen önlemek her zaman mümkün olmasa da, atak sıklığını azaltmak ve yaşam kalitesini yükseltmek için alınabilecek bazı önlemler vardır. Düşük sodyumlu beslenme, bol su tüketimi, düzenli egzersiz ve baş pozisyonuna dikkat edilmesi gibi basit alışkanlıklar vertigo riskini azaltabilir. Ayrıca, grip gibi viral enfeksiyonlardan korunmak da iç kulak enfeksiyonlarına bağlı vertigo riskini düşürür.
Vertigo, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen, ancak doğru teşhis ve tedavi ile büyük ölçüde kontrol altına alınabilen bir sağlık sorunudur. Özellikle iç kulak kaynaklı denge bozukluklarında erken müdahale ile hızlı sonuçlar alınabilir. Baş dönmesi, denge kaybı, mide bulantısı gibi belirtiler sık sık yaşanıyorsa, mutlaka bir uzmana başvurulmalı ve gerekli tetkikler yaptırılmalıdır. Unutmayın, vertigo hayatınızı kısıtlamak zorunda değil; doğru tedaviyle yeniden dengeyi sağlayabilirsiniz.