10979,73%0,7
42,42% 0,18
49,00% 0,16
5527,88% -0,46
9236,33% 0,00
Ukraynalı milletvekilleri ve bölgedeki medya kuruluşları, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ekibi tarafından hazırlandığı öne sürülen kapsamlı barış planının özetine ulaştı. Sızdırılan metin, Ukrayna’nın güvenliğinden toprak statüsüne, NATO ile ilişkilerinden ekonomik yeniden yapılanmaya kadar çok geniş bir yelpazede maddeler içeriyor. Planın kamuoyuna yansıyan hali, hem Kiev’de hem de uluslararası siyasette yoğun tartışmalara yol açmış durumda.
UKRAYNA’NIN GÜVENLİĞİ VE SİYASİ STATÜSÜNE YÖNELİK KRİTİK MADDELER
Barış planının ilk bölümünde Ukrayna’nın egemenliğinin teyit edildiği belirtilirken, ABD’nin vereceği güvenlik garantilerinin belirli şartlara bağlanacağı ifade ediliyor. Planın en dikkat çekici unsuru ise Ukrayna’nın anayasal olarak “tarafsız devlet” statüsünü kabul etmesi ve NATO üyeliğinden resmen vazgeçmesi. Buna karşılık NATO’nun da Ukrayna’nın hiçbir koşulda üye yapılmayacağını kayıt altına alması isteniyor.
Ayrıca Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin personel sayısının sınırlandırılması ve ülkenin nükleer silahlardan tamamen uzak bir statüde kalmasının garanti altına alınması da planın güvenlik başlığında yer alıyor.
KIRIM VE DONBAS’A FİİLİ TANIMA, DİĞER BÖLGELERE “DONDURULMUŞ STATÜ”
Sızdırılan taslak metnin toprak düzenlemelerine ilişkin bölümü ise en tartışmalı kısım olarak öne çıkıyor. Buna göre Kırım, Donetsk ve Lugansk’ın “fiilen Rusya’ya ait” kabul edilmesi öneriliyor. Herson ve Zaporijya bölgelerinin ise mevcut temas hatları çerçevesinde “dondurulmuş statü”ye geçmesi gündemde.
Plan ayrıca, sınırlı bölgelerde Rusya’nın kontrolünde kalacak askerden arındırılmış tampon alanlar oluşturulmasını ve tarafların sınırları güç yoluyla değiştirmeme taahhüdü vermesini öngörüyor.
ASKERİ DÜZENLEMELER VE YENİ BİR ABD–RUSYA GÜVENLİK MEKANİZMASI
Belgede NATO’nun Ukrayna’ya asker konuşlandırmaması gerektiği açıkça belirtilirken, NATO savaş uçaklarının Polonya’da tutulmaya devam etmesine vurgu yapılıyor. ABD, NATO ve Rusya arasında yeni bir güvenlik diyaloğu başlatılması ve ortak bir “ABD–Rusya Güvenlik Çalışma Grubu” kurulması da planın askeri bölümünde yer alıyor.
Rusya’nın hem Ukrayna’ya hem de Avrupa’ya yönelik saldırmazlık politikasını hukuki bir güvenceye bağlaması isteniyor.
EKONOMİK PAKET VE YENİ BİR UKRAYNA KALKINMA FONU
Planın ekonomik bölümünde ABD ve Avrupa’nın Ukrayna’nın yeniden inşası için büyük ölçekli yatırım programı başlatması öngörülüyor. Dondurulan 100 milyar dolarlık Rus varlığının Ukrayna’nın onarımında kullanılması, ayrıca Avrupa’nın 100 milyar dolar ek katkı yapması öneriliyor.
Ukrayna Kalkınma Fonu kurulacak, enerji, altyapı ve teknoloji projeleri bu fon üzerinden yürütülecek. Diğer dondurulmuş Rus varlıklarının ise ABD ve Rusya’nın ortak ekonomik projelerinde değerlendirilmesi gündeme getiriliyor.
RUSYA’YA YAPTIRIM KALDIRILMASI VE G8’E DÖNÜŞ SİNYALİ
Belgenin bir diğer kritik unsuru, Rusya’nın küresel sistemde yeniden konumlandırılması. Buna göre yaptırımların kademeli şekilde kaldırılması, Rusya’nın G8’e geri dönmesi ve uzun vadeli bir ABD–Rusya ekonomik işbirliği tesis edilmesi planlanıyor.
İNSANİ KONULAR: ESİR DEĞİŞİMİ VE SİVİLLERİN GERİ DÖNÜŞÜ
Plan, esir takası, sivillerin ve çocukların geri gönderilmesi, aile birleşimi programları gibi insani başlıkları da içeriyor. Ayrıca Ukrayna’nın “N.azi ideolojisinden vazgeçmesi” gibi tartışmalı bir şart da madde olarak yer alıyor.
SEÇİM, AF VE ZAPORİJYA NÜKLEER SANTRALİNİN YENİ STATÜSÜ
Metinde, anlaşma imzalandıktan 100 gün sonra Ukrayna’da seçim yapılması ve kapsamlı bir af yasası çıkarılması öngörülüyor. Zaporijya Nükleer Santrali’nin ise IAEA denetiminde yeniden faaliyete geçmesi ve üretilecek elektriğin Ukrayna ile Rusya arasında eşit paylaşılması planlanıyor.
UYGULAMA SÜRECİ TRUMP BAŞKANLIĞINDA KURULACAK “BARIŞ KONSEYİ”NE EMANET
Sızdırılan taslağın son bölümünde anlaşmanın hukuken bağlayıcı olacağı belirtiliyor. Sürecin uygulanması ise Donald Trump’ın başkanlık edeceği “Barış Konseyi” tarafından denetlenecek. Tarafların belirlenen hatlara çekilmesi ve ateşkesin anlaşma imzasıyla eş zamanlı başlaması öngörülüyor.
Bu taslak planın hem Kiev’de hem de Batı başkentlerinde nasıl karşılanacağı merakla beklenirken, Ukrayna kamuoyunda tartışmalar giderek büyüyor.