Rüşvet Soruşturması: 2 Avukat Gözaltına Alındı

Iğdır’da yürütülen “rüşvet” soruşturması kapsamında yeni gözaltılar gerçekleşti. Daha önce tutuklanan adliye çalışanlarıyla bağlantılı oldukları belirlenen iki avukat, soruşturmayı yürüten ekipler tarafından gözaltına alındı.

Edinilen bilgilere göre, Iğdır İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Mayıs ayında düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınan iki adliye çalışanı, “rüşvet”, “irtikap” ve “yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama” suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Soruşturma kapsamında yürütülen teknik ve fiziki takip sonucu, tutuklu adliye personelinin Iğdır Barosu’na kayıtlı iki avukatla irtibat kurduğu tespit edildi.

Bu gelişme üzerine Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan dosya doğrultusunda, Adalet Bakanlığından izin alınarak avukatlar G.A. ve R.Ş. hakkında işlem başlatıldı. Emniyet güçleri tarafından gerçekleştirilen operasyonla iki avukat gözaltına alındı.

Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda, çok sayıda dijital materyal ve belgeye el konuldu. Söz konusu materyallerin incelemeleri devam ederken, soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğü belirtildi.

Yetkililer, adli sürecin titizlikle yürütüldüğünü ve kamu görevlileriyle bağlantılı olabilecek tüm şüphelilerin ifadelerinin alınacağını bildirdi.

TCK’da Rüşvet Suçu Nedir?

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 252. maddesinde düzenlenen rüşvet suçu, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı bir işi yapması veya yapmaması için, bir kişiden doğrudan veya dolaylı olarak yarar sağlaması veya yarar vaadinde bulunulması olarak tanımlanır.

TCK’ya göre;

Rüşvet veren kişi de rüşvet alan kamu görevlisiyle aynı şekilde cezalandırılır.

Rüşvet suçu, “karşılıklı irade beyanı” ile oluşur; yani hem kamu görevlisi hem de menfaat sağlayan kişi arasında anlaşma bulunması gerekir.

Bu suçun cezası 4 yıldan 12 yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir.

Rüşvetin kamu görevlisinin yerine getirdiği yargı, idari veya denetim yetkisi ile ilgili olması, cezayı artırıcı nitelikte bir unsurdur.

Rüşvet suçuna karışan avukat, bilirkişi veya özel sektör temsilcileri de görev ilişkisine göre sorumluluk altına alınabilir.

Rüşvet, sadece kamu vicdanını değil, adalet sistemine olan güveni de zedeleyen ciddi bir suçtur. Bu nedenle yargı makamları, bu tür dosyalarda hem kamu görevlilerini hem de özel kişiler arasındaki ilişkileri çok yönlü olarak incelemektedir.