9432,55%-0,61
38,40% 0,20
43,69% -0,02
4094,52% -0,84
6581,38% -0,97
İtalya’daki cezaevleri, Adalet Bakanlığına bağlı olan Penitentiary Administration Department (DAP) tarafından yönetilmektedir. Ülkede 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 190 cezaevi bulunmaktadır.
Cezaevleri temel olarak şu şekilde sınıflandırılır:
Açık cezaevleri (semi-libera)
Kapalı cezaevleri
Yüksek güvenlikli cezaevleri (41-bis rejimi)
Özellikle mafya mensupları ve organize suç üyeleri için uygulanan 41-bis rejimi, izolasyon odaklı ve oldukça sert bir güvenlik sistemi olarak dikkat çeker.
İtalya’da yaklaşık 60.000 mahkûm bulunmaktadır. Ancak cezaevlerinin toplam kapasitesi bu sayının çok altındadır. Bu da sistemdeki en büyük krizlerden biri olan aşırı doluluk sorununu ortaya çıkarır.
Yabancı mahkûm oranı: %32 – özellikle Kuzey Afrika ve Doğu Avrupa kökenliler ağırlıktadır.
Kadın mahkûm oranı: %4,5 – Avrupa ortalamasının biraz altında.
Tutuklu olarak bekleyen mahkûmlar: Cezaevindekilerin yaklaşık %30’u henüz hüküm giymemiştir.
İtalya, cezaevlerindeki aşırı kalabalık nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından defalarca mahkûm edilmiştir. 2013 yılında verilen “Torreggiani” kararı, İtalya’nın bu alandaki sistematik ihlallerini tescillemişti. O günden bu yana bazı ilerlemeler sağlansa da, cezaevlerinin büyük kısmında her mahkûma düşen yaşam alanı Avrupa standartlarının altındadır.
İtalya cezaevlerinde hijyen koşulları, psikolojik destek, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Bazı cezaevlerinde:
Yatak başına birden fazla mahkûm düşmekte,
Ortak alanlar yetersiz kalmakta,
Sağlık hizmetlerine ulaşmak uzun zaman alabilmektedir.
Ayrıca, intihar oranları Avrupa ortalamasının üzerindedir. Özellikle genç mahkûmlar ve yalnızlaştırılmış bireylerde bu oran daha yüksektir.
İtalya’da organize suçla mücadele, ceza sistemi içinde ayrı bir başlık olarak yer alır. Cosa Nostra, ‘Ndrangheta ve Camorra gibi mafya yapılanmalarıyla mücadelede özel güvenlik önlemleri uygulanır.
41-bis maddesiyle düzenlenen özel rejimde:
Mahkûmlar tecrit altında tutulur,
Aile görüşmeleri kısıtlanır,
Mektup ve telefon görüşmeleri denetlenir.
Bu sistem, mafyanın dışarıyla iletişimini kesmek amacıyla uygulanırken, insan hakları örgütlerinden de zaman zaman sert eleştiriler almaktadır.
İtalya cezaevlerinde rehabilitasyon programları sınırlı sayıda uygulanmakta ve yeterli kaynak ayrılmamaktadır. Oysa topluma kazandırma amaçlı eğitim, meslek edindirme ve psikososyal destek hizmetleri cezaevinin asli işlevlerinden biri olmalıdır.
Yeniden suç işleme oranı (%68 civarında) oldukça yüksek olup, bu durum rehabilitasyon eksikliğinin açık bir göstergesidir. Özellikle genç ve göçmen mahkûmlar için özel programların yokluğu dikkat çekicidir.
İtalya’da ceza adalet sisteminde reform talepleri uzun süredir gündemdedir. Son dönemde uygulamaya geçirilen veya planlanan bazı reform adımları şunlardır:
Alternatif cezaların artırılması: Elektronik kelepçe, ev hapsi, toplum hizmeti gibi yöntemler yaygınlaştırılmaya çalışılıyor.
Tutuklu yargılamaların azaltılması: Özellikle uzun süreli tutukluluklara sınırlamalar getirilmesi hedefleniyor.
Cezaevi dışında sosyal rehabilitasyon merkezleri kurulması: Mahkûmların kademeli olarak topluma dönüşünü sağlamak için pilot projeler başlatıldı.
Ancak bu reformların kalıcı olması için sistematik ve siyasi bir iradeye ihtiyaç duyuluyor.
Kriter | İtalya | Avrupa Ortalaması |
---|---|---|
Tutuklu sayısı | 60.000+ | Orta seviye |
Cezaevi doluluk oranı | %120’ye yakın | %95 civarı |
İntihar oranı | Yüksek | Orta |
Yabancı mahkûm oranı | %32 | %25 |
Bu tablo, İtalya’nın birçok alanda Avrupa’nın üzerinde bir sorun yükü taşıdığını gösteriyor.
İtalya cezaevi sistemi, köklü bir hukuk geleneğine sahip olmasına rağmen yapısal ve insani krizlerle karşı karşıyadır. Aşırı kalabalık, rehabilitasyon eksikliği, uzun tutukluluklar ve organize suçla mücadele gibi başlıklar, sistemin en acil çözüm bekleyen alanlarını oluşturuyor. Gerçek anlamda bir reform, yalnızca yasalarla değil; aynı zamanda cezaevlerini sadece kapatılan mekânlar değil, dönüşüm alanları haline getiren bir yaklaşımla mümkün olabilir. İtalya için, adaletin tecellisi sadece mahkeme salonlarında değil, cezaevi hücrelerinde de gerçekleşmelidir.