10607,98%1,34
41,97% 0,02
48,68% -0,07
5482,87% -1,51
9272,79% -4,43
Gazeteci İsmail Saymaz, Halk TV ekranlarında katıldığı programda, kamuoyunda büyük yankı uyandıran Aziz İhsan Aktaş soruşturması ve hazırlanan iddianameye dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Saymaz, Beşiktaş Belediyesi’ne odaklanan iddianamenin “tamamen boş olmadığını” belirterek, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın çevresindeki isimlerin ifadelerine işaret etti.
İsmail Saymaz, yaptığı açıklamada, dosyanın sadece Aziz İhsan Aktaş ile sınırlı kalmadığını, iddianamenin Beşiktaş Belediyesi’ne ve özellikle Rıza Akpolat’a yoğunlaştığını söyledi. Saymaz, “Bu iddianame her ne kadar Aziz İhsan Aktaş iddianamesi gibi görünse de, özünde Beşiktaş Belediyesi ve Rıza Akpolat iddianamesi. Çünkü iddianame, Aktaş’ın Beşiktaş Belediyesi’ndeki faaliyetlerine odaklanmış durumda” dedi.
Saymaz, Rıza Akpolat’ın yakın çevresindeki isimlerin ifadelerine vurgu yaparak, “İddianamede Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın hem Başkan Yardımcısı’nın, hem Özel Kalem Müdürü’nün, hem de kendisine ait şirketin yetkili müdürünün itirafları var. Dolayısıyla bu iddianameye öyle tümüyle boş demek mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Programda konuşan Saymaz, Aziz İhsan Aktaş’ın Beşiktaş Belediyesi içinde bu kadar etkin hale gelmesinin sorgulanması gerektiğini belirtti. “Bu kişi nasıl olur da Beşiktaş Belediyesi’nde dört yıl boyunca yaklaşık 20 ihaleyi alabilir hale gelir? İhalelerin şartlarına müdahale edebilir, yan teklif verecek şirketleri belirleyebilir, fiyat tekliflerini dahi yönlendirebilir? Bu kadar güçlü bir pozisyonun nasıl oluştuğunu sorgulamak lazım” dedi.
Saymaz ayrıca, bu süreçte bazı kişilerin bireysel olarak zenginleştiğini ve yer yer siyasi finansman için kaynak sağlandığını da vurguladı. “Bu bakımdan siyasi etik açısından ciddi problemler olduğunu söylemeliyim. Beşiktaş Belediyesi’nin bu konuda bir özeleştiri yapması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
İddianamede, Rıza Akpolat’ın Özel Kalem Müdürü’nün ifadesine yer verildi. İfade şu şekilde:
“Rıza Akpolat, büyük ihalelerin yapılacağı gün vekaleti bilerek Ali Rıza Yılmaz’a verirdi. Şehir dışına çıkacağını söyler, ancak o günlerde İstanbul’da olurdu. Hiçbir ihale Rıza Akpolat’ın bilgisi olmadan yapılmazdı. Aziz İhsan Aktaş’a verilen her ihale, Rıza Akpolat’ın isteği ve bilgisi dahilinde verilirdi.”
Savcılığın iddianamede yer alan kanaat bölümünde ise, belediye başkanlarının yetki devri yaparak hukuki sorumluluktan kaçamayacağı açıkça vurgulandı. Metinde şu ifadeler dikkat çekti:
“Fesat karıştırıldığı tespit edilen ihalelerde belediye başkanlarının hukuki sorumluluklarının olmadığı ileri sürülmüştür. Ancak 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 4483 sayılı yasa ve 5237 sayılı TCK dikkate alındığında; yetki devri yapılmış olsa dahi, belediye başkanlarının ihale sürecine etki eden fiilleri bulunması halinde cezai sorumlulukları vardır.”
Savcılık ayrıca, belediye başkanlarının her işlemi bilmesinin mümkün olmadığını, ancak yüksek tutarlı ihalelerin mutlaka başkanın bilgisi dahilinde gerçekleştiğini belirtti. Beşiktaş, Avcılar ve Esenyurt belediyeleriyle ilgili yapılan tespitlerin de benzer yönde olduğu kaydedildi.
İsmail Saymaz’ın açıklamaları, Beşiktaş Belediyesi ve Rıza Akpolat hakkındaki yolsuzluk iddialarının ciddiyetini yeniden gündeme taşıdı. Saymaz’ın, “Bu iddianameye tümüyle boş demek mümkün değil” sözleri, kamuoyunda “iddianame sağlam delillere dayanıyor” yorumlarını beraberinde getirdi.