Hükümlü, bir suçtan dolayı hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunan ve bu karar doğrultusunda cezaevinde bulunan kişiye denir. Diğer bir ifadeyle, bir kişi ancak yargılama süreci tamamlandıktan sonra ve mahkeme tarafından hakkında verilen ceza kesinleştikten sonra “hükümlü” sıfatını alır.
- Örnek: Hırsızlık suçundan yargılanan bir kişi, mahkeme tarafından 3 yıl hapis cezasına çarptırıldığında ve bu karar istinaf veya temyiz sürecinden sonra kesinleştiğinde artık o kişi hükümlüdür.
Tutuklu, hakkında henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmayan, ancak kuvvetli suç şüphesi altında olduğu düşünülen kişidir. Tutuklama kararı, bir hâkim tarafından verilir ve geçici bir tedbir niteliğindedir. Tutukluluk süreci, esas olarak yargılama tamamlanana kadar sürer.
- Örnek: Cinayet suçlamasıyla gözaltına alınan bir kişi, delil karartma veya kaçma riski taşıdığı gerekçesiyle mahkeme tarafından tutuklanabilir. Ancak bu kişi suçlu ilan edilmemiştir; yalnızca yargılama süreci boyunca cezaevinde tutulmaktadır.
Özellik | Hükümlü | Tutuklu |
---|---|---|
Hukuki Durum | Karar kesinleşmiştir | Yargılama devam etmektedir |
Suçlu Sayılır mı? | Evet | Hayır |
Cezaevinde Kalış Nedeni | Cezasını çekmek için | Yargılama öncesi tedbir olarak |
Haklar ve Koşullar | Daha sınırlı haklara sahiptir | Daha geniş haklara sahiptir |
Tahliye Olasılığı | Şartlı tahliye mümkündür | Mahkeme kararı ile serbest bırakılabilir |
Hükümlüler suçlu bulunmuş bireylerdir. Tutuklular ise henüz suçlu sayılmaz. Ceza yargılaması devam eden kişiler yalnızca 'şüpheli' ya da 'sanık' statüsündedir.
Tutuklu olan bireyler için masumiyet karinesi geçerlidir. Bu, bir kişi suçu kesinleşmeden suçlu sayılamaz anlamına gelir. Bu nedenle tutuklu kişiler aslında hâlâ “masum” sayılırlar.
Tutuklular genellikle hükümlülerden farklı cezaevi koşullarında tutulur. Örneğin, tutuklular başka tutuklularla birlikte kalabilir, ziyaret ve iletişim hakları daha geniş olabilir.