10329,49%2,05
40,28% 0,09
46,81% -0,21
4294,41% -0,86
6887,14% 0,12
Sosyal medya, televizyon programları ve köşe yazılarında sıkça yer bulan bu tartışma, vatandaşlar arasında yoğun bir şekilde konuşuluyor. Peki, genel af gerçekten gündemde mi? Hükümetin ve kulislerin bu konudaki tutumu ne yönde?
47 yıldır Türkiye’nin iç güvenliğini tehdit eden PKK, geçtiğimiz hafta önemli bir açıklamayla silahlı faaliyetlerine son verdiğini ve dağ kadrosunun silahları yaktığını duyurdu. Bu gelişme kamuoyunda hem olumlu hem de temkinli karşılandı. Ancak hemen ardından bazı çevrelerce "af gelecek" yönünde iddialar ortaya atıldı.
Hükümete yakınlığıyla bilinen Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, konuyla ilgili kaleme aldığı köşe yazısında, bu söylentilerin asılsız olduğunu vurguladı. Selvi, “PKK'nın silah bırakmasından rahatsız olanlar, PKK'ya af çıkarılacak, genel af ilan edilecek diye propaganda yapıyor. PKK'ya yönelik bir af söz konusu değil. Hele hele genel af hiç gündemde değil. Cezasızlık algısının oluşmasına asla izin verilmeyecek.” ifadelerine yer verdi.
Şu an itibarıyla resmi kaynaklardan veya Adalet Bakanlığı’ndan genel af konusunda yapılmış herhangi bir açıklama bulunmuyor. Ancak kamuoyunun baskısı ve siyasi çevrelerdeki hareketlilik nedeniyle ilerleyen günlerde bu konuda daha net ve doğrudan açıklamaların yapılabileceği öngörülüyor. Özellikle mağdur yakınları ve insan hakları savunucuları tarafından dikkatle takip edilen süreçte hükümetin tavrı belirleyici olacak.
Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca pek çok kez genel ya da şartlı af uygulamasına başvurulmuştur. İşte belli başlı af yasaları ve tarihsel süreç:
Cumhuriyet’in ilanından kısa süre sonra, siyasi mahkûmları kapsayan ilk genel af 1923 yılında çıkarıldı. Bu af, Kurtuluş Savaşı sırasında işlenen bazı suçları kapsıyordu.
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra, siyasi mahkumlar başta olmak üzere birçok kişi için af çıkarıldı. 1963 Genel Affı olarak anılır.
Bülent Ecevit hükümeti döneminde, Cumhuriyet’in 50. yılı dolayısıyla geniş kapsamlı bir genel af çıkarıldı. Yaklaşık 40 bin mahkum bu aftan yararlandı. Bu af, siyasi suçlular dahil olmak üzere çok sayıda kişiyi kapsadığı için tartışma yaratmıştı.
1980 askeri darbesinden sonra siyasi suçlardan hüküm giyen birçok kişi için af uygulamaları gündeme geldi. Ancak bu aflar daha çok infaz indirimleri şeklinde oldu.
Turgut Özal döneminde 1991 yılında çıkan 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında, bazı mahkumlara infaz indirimi getirildi. Ancak terör suçları kapsam dışı bırakıldı.
En çok tartışılan aflardan biri de 2000 yılında çıkarılan ve kamuoyunda “Rahşan Affı” olarak bilinen uygulamaydı. 4616 sayılı yasa kapsamında yaklaşık 45 bin mahkum tahliye edildi. Bu af, adli suçluların da serbest kalmasına yol açtığı için uzun yıllar boyunca eleştirildi.
AK Parti ve MHP’nin hazırladığı 2020 yılındaki infaz düzenlemesiyle birlikte 90 bin mahkum tahliye edildi. Bu düzenleme koronavirüs salgını nedeniyle infaz sürelerinde indirim yapılmasını ve bazı suçlarda cezaevinde kalma süresinin azaltılmasını sağladı. Terör, cinsel suçlar ve kadına yönelik şiddet kapsam dışı bırakıldı. 2016 Yılında çıkarılan 671 sayılı KHK'yı da bu kapsamda değerlendirebiliriz.
PKK’nın silah bırakmasıyla birlikte gündeme gelen genel af iddiaları, şu an itibarıyla hükümet yetkilileri tarafından yalanlanıyor. Mevcut durumda ne genel af ne de terör suçlularına yönelik bir af çalışması bulunmuyor. Ancak Türkiye’nin geçmişinde çok sayıda af uygulamasının olduğu da bir gerçek. Gelişmelerin takip edilmesi ve resmi açıklamalara odaklanılması büyük önem taşıyor.