Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa’nın 104. maddesinin 16. fıkrası kapsamında iki hükümlünün kalan cezalarını kaldırdı. Resmi Gazete’de yayımlanan kararlara göre, 81 yaşındaki Kerim Boran ile 54 yaşındaki Naci Kılıç’ın cezaları, sağlık gerekçeleriyle affedildi.
Kerim Boran hakkında, silahlı terör örgütüne üyelik, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, örgüt adına yağmaya teşebbüs ve silahla tehdit gibi ağır suçlardan hüküm bulunuyordu. Boran’ın cezası, Adli Tıp Kurumu’nun sürekli hastalık ve kocama hali raporuna dayanarak kaldırıldı.
Naci Kılıç ise kasten yaralama, silahla tehdit, ruhsatsız silah taşıma, suç örgütü kurma, kumar oynanması için yer temin etme ve kasten öldürmeye teşebbüs gibi birçok suçtan mahkûm edilmişti. Adli Tıp Kurumu'nun verdiği sakatlık raporu dikkate alınarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kalan cezası affedildi.
Her iki karar da Anayasa'nın Cumhurbaşkanına tanıdığı özel af yetkisi çerçevesinde alındı ve 30 Haziran 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 104. maddesinin 16. fıkrası, Cumhurbaşkanına özel bir yetki verir. Bu yetkiye göre:
"Cumhurbaşkanı, sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hali sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletebilir ya da tamamen kaldırabilir."
Bu yetki, “genel af” anlamına gelmez. Bireysel ve istisnai bir af yetkisi olup, yalnızca sağlık durumları Adli Tıp Kurumu raporuyla belgelenmiş mahkûmlar için uygulanabilir.
Af yetkisinin özellikleri şunlardır:
Yalnızca Cumhurbaşkanına aittir.
Yasama organı kararı gerektirmez.
Adli Tıp Kurumu’nun sağlık raporuna dayanmalıdır.
Ceza süresinin tamamı ya da bir kısmı kaldırılabilir.
Ağır suçlar için bile uygulanabilir, ancak yalnızca sağlık durumuna bağlıdır.
Toplumu değil, sadece bireyi ilgilendirir.
Bu yetki, hem insani hem hukuki bir denge gözetilerek kullanılmaktadır. Amaç, cezaevinde yaşamını sağlıklı sürdüremeyecek durumda olan bireylerin cezasının hafifletilmesi ya da tamamen ortadan kaldırılmasıdır.
