9404,89%1,12
39,84% 0,32
46,74% 0,42
4197,30% -1,37
6738,60% -1,07
Mersin’de avukatlar ve emniyet birimleri arasında yaşanan gerilim yeni bir boyut kazandı. Mersin Barosu, son dönemde artan şikâyetler üzerine dikkat çeken bir adım atarak, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında yapılan avukat atamalarına yönelik sınırlayıcı bir karar aldı. Bu kapsamda, Mersin Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gece saatlerinde CMK kapsamında avukat ataması yapılmayacağı açıklandı.
Mersin Barosu tarafından yapılan açıklamada, CMK avukat atama sisteminin saat 23.00 ile 06.00 arasında yalnızca Mersin Narkotik Şube için geçici olarak devre dışı bırakıldığı bildirildi. Bu kararın gerekçesi ise, Narkotik Şube personelinin avukatlara yönelik “olumsuz tutum ve davranışları” olarak gösterildi.
Baronun resmî sosyal medya hesaplarından kamuoyuyla paylaşılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Mersin Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün meslektaşlarımıza karşı sergilediği olumsuz tutum ve davranışlar nedeniyle, ikinci bir karara kadar CMK atama sistemi 23.00-06.00 saatleri arasında sadece bu birim için kapatılmıştır. Meslektaşlarımızın bilgilerine sunarız.”
Mersin Barosu'nun aldığı bu karar, özellikle CMK avukatlarının mesleki haklarının ve güvenliğinin korunması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Baro yetkilileri, son dönemde artan sözlü ve psikolojik baskılara dikkat çekerek, avukatların görevlerini sağlıklı koşullarda yerine getirebilmesinin temel öncelik olduğunu belirtiyor.
Karar sonrası, özellikle gece saatlerinde yapılan gözaltılarda hukuki yardım alma sürecinin nasıl işleyeceği konusunda bazı soru işaretleri oluştu. Ancak baro yetkilileri, bu kararın geçici olduğunu ve sadece ilgili birimin mevcut davranışları nedeniyle alınan bir tedbir olduğunu vurguladı.
Uzmanlar, bu tür kararların kalıcı olmaması için barolar ile emniyet birimleri arasında etkili bir iletişim zemininin kurulması gerektiğine işaret ediyor. Avukatlara yönelik olumsuz tavırların hukukun üstünlüğünü zedeleyebileceği ve vatandaşların adil yargılanma hakkını da dolaylı olarak etkileyebileceği uyarıları yapılıyor.