11238,36%0,44
42,58% 0,04
49,54% -0,04
5761,21% 0,44
9278,67% -0,18
Gazeteci Murat Ağırel’in bugün kaleme aldığı yazı, Türkiye’de yürütülen yasa dışı bahis soruşturmalarına yeni bir boyut kazandırdı. Ağırel’e göre, Türkiye’deki operasyonların sadece görünen kısmı gündeme gelirken esas büyük dosya İngiltere’de açılmış durumda. Bu dosyada yalnızca spor dünyasından isimlerin değil, Türkiye’den takım yöneticileri, kulüp sahipleri ve özellikle kamu görevlilerinin de geçtiği iddia ediliyor. Bu tespit, soruşturmaların ilerleyen aşamalarda memur statüsündeki kamu personeline yönelik operasyonların da gündeme gelebileceği yorumlarını beraberinde getirdi.
Ağırel’in aktardığına göre İngiltere’deki dava, dünyanın en büyük bahis şirketlerinden biri olan Entain plc’nin 2011–2018 yılları arasında Türkiye’de yürüttüğü yasa dışı bahis operasyonları nedeniyle açıldı. Şirketin 11 eski üst düzey yöneticisi, kara para aklama ve yasa dışı bahis gelirlerini uluslararası finans ağı üzerinden döndürmekle suçlanıyor.
Entain’in suçlamaların bir bölümünü kabul ederek 600 milyon sterlin ceza ödemeyi kabul etmesi, dosyanın ciddiyetini daha da artırıyor. Ancak Türkiye açısından asıl kritik unsur, dava dosyasında Türkiye’den geçen isimlerin sayısı. Ağırel’e göre bu listede spor yöneticileri, kulüp sahibi iş insanları ve en dikkat çekeni olmak üzere kamu görevlileri bulunuyor.
Ağırel’in dikkat çektiği bir başka önemli nokta ise, İngiltere’de yargılanan Scott W. Masterson’ın yıllar önce Türkiye’de yürütülen ünlü “handikap operasyonu”nda da adının geçmiş olması.
Masterson’ın Türkiye’de Veysel Şahin, Yaşam Ayavefe ve Derkan Başer’in yargılandığı soruşturma sürecinde bağlantılarını İstanbul Havalimanı dış hatlarda kurduğu ortaya çıkmıştı.
Bugün ise aynı isimlerin İngiltere'de karşılarına çıkması, yasa dışı bahis organizasyonunun lokal değil, uluslararası bir ağ olduğunun güçlü bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Ağırel, Türkiye’de son günlerde yaşanan gözaltılar, MASAK raporları ve açıklanan listelerin büyük bir sarsıntı yarattığını ancak sürecin merkezinin Türkiye olmadığını vurguluyor.
İddiaya göre asıl kırılma noktası İngiltere’deki mahkeme salonu. Yasa dışı bahis sisteminin yıllar boyunca “gölge ekonomi” gibi çalışarak futbolcular, hakemler, federasyon çalışanları, kulüp yöneticileri, finans uzmanları ve hatta kamu görevlilerini aynı para trafiğinde buluşturduğu belirtiliyor.
Bu nedenle Türkiye’deki operasyonların tek başına yapıyı çökertmeye yetmeyeceği, uluslararası bağlantıların çözülmesinin şart olduğu ifade ediliyor.
Özellikle dosyada kamu görevlilerinin adına yer verilmesi, soruşturmanın ilerleyen aşamalarında kamu kurumlarında çalışan memurlara yönelik operasyon ihtimalini güçlendiriyor. Son dönemde farklı illerde kamu personeliyle ilgili sahte belge, rüşvet, zimmet ve suç gelirleri operasyonlarının artırılması, bu iddiaları destekleyen bir atmosfer oluşturmuş durumda.
Ağırel ayrıca yazısında, Türkiye Futbol Federasyonu’nun bahis soruşturması kapsamında çalışmalarını sürdürdüğünü ve bu hafta yeni isimler açıklayacağını belirtti. Bu açıklamanın, hem spor camiasını hem de kamu bürokrasisini yakından ilgilendiren yeni gelişmelere kapı aralayabileceği değerlendiriliyor.
Türkiye’de yasa dışı bahis operasyonları giderek büyürken hem dosyanın uluslararası boyutu hem de kamu görevlilerine uzanan iddialar, önümüzdeki günlerde çok daha kapsamlı bir yargı süreciyle karşı karşıya kalınabileceğini gösteriyor.