Avukatlar, Anayasa ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile güvence altına alınmış bazı temel haklara sahiptir. Bu haklar şunları içerir:
Savunma Dokunulmazlığı: Avukatlar, müvekkillerini savunurken söyledikleri sözlerden ve yazdıkları dilekçelerden ötürü cezai sorumluluk taşımazlar.
Görüşme Hakkı: Tutuklu ve hükümlü müvekkilleriyle başkalarının duyamayacağı ve göremeyeceği şekilde görüşme yapabilirler.
Dosyaya Erişim Hakkı: Müvekkilinin haklarını koruyabilmek adına savcılık ve mahkeme dosyalarına erişim hakkı bulunur.
Baro Üyeliği ve Temsiliyet: Her avukat, bağlı bulunduğu baro aracılığıyla mesleki temsile sahiptir ve baro tarafından sağlanan desteklerden yararlanabilir.
Her ne kadar yasal düzenlemelerle hakları tanınmış olsa da, avukatlar uygulamada birçok sorunla karşı karşıya kalıyor. İşte en sık dile getirilen bazı problemler:
Son yıllarda adliyelerde ve duruşma salonlarında yaşanan avukata yönelik saldırılar endişe verici boyutlara ulaştı. Yalnızca 2024 yılı içerisinde onlarca avukat, müvekkil yakınları veya kolluk kuvvetleri tarafından sözlü ya da fiziksel şiddete maruz kaldı.
Toplumda avukatlık mesleğine duyulan güvenin azalması, avukatların kamuoyunda giderek daha az itibar görmesine neden oluyor. Medyada avukatların kriminalize edilmesi, bu saygı erozyonunu daha da derinleştiriyor.
Yeni mezun avukatlar başta olmak üzere birçok hukukçu, düşük ücretler ve yüksek kira giderleri nedeniyle maddi sıkıntı yaşıyor. Bazı avukatlar, emeklerinin karşılığını alamadıkları gerekçesiyle mesleği bırakma noktasına geliyor.
Savcılar ve hâkimlerle yaşanan iletişim problemleri, avukatların mesleki faaliyetlerini sekteye uğratabiliyor. Dosya inceleme taleplerinin reddedilmesi, duruşmalarda söz hakkı verilmemesi gibi uygulamalar, savunma hakkının etkin şekilde kullanılmasını zorlaştırıyor.
Özellikle büyük şehirlerde faaliyet gösteren avukatlar, yüzlerce dosya arasında mekik dokuyarak ağır bir iş temposuna ayak uydurmaya çalışıyor. Bu durum, avukatlar arasında psikolojik tükenmişlik, anksiyete ve meslekten soğuma gibi olumsuz etkiler doğuruyor.
Türkiye genelinde faaliyet gösteren barolar, avukatların haklarını korumak ve mesleğin gelişmesini sağlamak için çeşitli girişimlerde bulunuyor. Özellikle son dönemde artan şiddet olaylarına karşı "Avukata Şiddet Suçtur" temalı kampanyalar, toplumsal farkındalık yaratma amacını taşıyor. Ancak, bu girişimlerin kalıcı sonuçlar doğurabilmesi için hukuki yaptırımların güçlendirilmesi şart.
Avukatların yaşadığı sorunlara kalıcı çözümler getirilmesi için bazı adımların atılması gerektiği sık sık dile getiriliyor. Uzmanlara göre, aşağıdaki öneriler hayata geçirilmeli:
Avukata yönelik şiddet suçlarında cezaların artırılması
Yeni mezun avukatlara maddi ve hukuki destek sağlanması
Adliyelerde avukatlar için güvenli çalışma alanlarının oluşturulması
Yargı mensuplarıyla avukatlar arasında mesleki eğitim ve diyalog platformlarının kurulması
Baro aidatlarının ve staj maliyetlerinin düşürülmesi
Avukatlar, adaletin tecellisi için vazgeçilmez bir görevi yerine getiriyor. Ancak mevcut şartlarda avukatlık mesleğini icra etmek giderek daha zor hale geliyor. Gerek hukuki düzenlemeler gerekse toplumsal farkındalık ile bu meslek grubunun hak ettiği değeri görmesi ve güvenli koşullarda çalışabilmesi sağlanmalıdır.