Avukat Bülent Cansu: “Hesap Kullanma Dolandırıcılığı Artık Ülke Meselesi Haline Gelmiştir”

Emekli Cumhuriyet Savcısı ve halen avukat olarak görev yapan Bülent Cansu, son dönemde giderek artan hesap kiralama dolandırıcılığına ilişkin dikkat çeken bir değerlendirme yaptı. Cansu, bu suç türünün artık bireysel mağduriyetin ötesine geçtiğini belirterek, “Hesap kullanma dolandırıcılığı yarattığı toplumsal ve kişisel mağduriyetler sebebiyle artık bir ülke meselesi olarak görülmelidir” dedi.

“Asıl Failler Dokunulmadan Hesap Sahipleri Cezalandırılıyor”

Cansu, mevcut soruşturmalarda genellikle kolay tespit edilebilen hesap sahiplerinin hedef alındığını, ancak asıl faillerin dokunulmaz bir şekilde faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade etti. “Ülkemizde ne yazık ki, hesap kiralama dolandırıcılığında da soruşturmalar genellikle polis merkezi seviyesinde tamamlanmakta, genç hesap sahipleri en ağır şekilde cezalandırılırken, asıl suç odaklarına dokunulmamaktadır” diye konuştu.

Cansu’ya göre, bu durum dolandırıcıların cesaretini artırıyor ve yeni yöntemler geliştirmelerine zemin hazırlıyor.

“Ulusal Çapta Koordineli Soruşturma Şart”

Türkiye’de banka hesaplarının kiralanması yoluyla işlenen dolandırıcılığın yalnızca adli makamların değil, tüm güvenlik ve finans sisteminin öncelikli gündem maddesi olması gerektiğini belirten Cansu, ülke genelinde koordineli, çok boyutlu ve teknolojik destekli bir strateji ile mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.

Bülent Cansu’nun Önerdiği Yol Haritası

Tecrübelerine dayanarak örgütlü suçların çökertilmesi için uygulanması gereken soruşturma adımlarını da sıralayan Cansu, şu önerilerde bulundu:

Tüm dosyaların konsolidasyonu: Soruşturma ve davaların merkezi bir veri havuzunda birleştirilmesi.

WhatsApp ve sözleşme örneklerinin gruplanması: Hesap kiralama iletişimlerinin içerik analizi.

Şüpheli telefon hatlarının tespiti: Hesap sahipleriyle temas kuran numaraların incelenmesi.

Baz istasyonu ve konum analizi: Şüpheli hatların aynı bölgelerde sinyal verip vermediğinin araştırılması.

Patates hatların IMEI analizi: Aynı cihazlarda kullanılan hatların örgüt içi yazışmalar olarak değerlendirilmesi.

Yeni hatlarda baz çakıştırması: Ek hatların örgüt kollarını ortaya çıkarmak için tekrar analiz edilmesi.

Cihaz faturaları ve bayi araştırması: Telefonların alım-satım ve sahte hat aboneliklerinde yoğunlaşan bayilerin incelenmesi.

Hat sözleşmeleri ve kullanım kayıtları: Çok sayıda hat açılan kimlikler üzerinden hırsızlık ve finansörlerin tespiti.

Dijital izleme yöntemleri: IP hareketliliği, cihaz ID, kripto cüzdanlar ve sosyal medya ilanlarının takibi.

Cansu, bu adımların hayata geçirilmesiyle birlikte hem örgütlerin yapısının çözülebileceğini hem de mağdurların korunabileceğini ifade etti.