11185,18%-0,04
42,58% 0,03
49,61% 0,08
5754,41% 0,32
9276,80% -0,22
Türkiye’nin farklı noktalarındaki adliyelerde adli emanet odalarında yaşanan peş peşe hırsızlık olayları, yargı sisteminin güvenlik mekanizmalarını yeniden gündeme taşıdı. Büyükçekmece, Adalar ve Konya’nın Kulu ilçesinde ortaya çıkan üç ayrı soygun vakası, adli emanet süreçlerinin nasıl denetlendiği ve güvenlik zaaflarının hangi boyuta ulaştığı konusunda ciddi tartışmalara yol açtı. Olayların yarattığı kamuoyu baskısı üzerine Adalet Bakanlığı harekete geçti ve ülke genelinde tüm adli emanetlere yönelik geniş çaplı teftiş başlatıldığını duyurdu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Meclis’e girişi sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken sürece ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Tunç, yaşanan hırsızlıkların ardından hem idari hem adli açıdan hızlı şekilde soruşturmaların başlatıldığını belirterek, özellikle Büyükçekmece ve Adalar adliyelerindeki dosyaların yakından takip edildiğini ifade etti.
Bakan Tunç, yürütülen çalışmalar hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
“Adli emanetlerle ilgili hem Büyükçekmece Başsavcılığı’nın hem de Adalar’daki savcılık makamının soruşturmaları devam ediyor. Bununla birlikte Adalet Bakanlığı olarak Adalet Müfettişliği aracılığıyla yalnızca bu iki adliyeyle sınırlı kalmayan, bütün Türkiye’yi kapsayan kapsamlı bir teftiş süreci başlattık.”
Tunç’un açıklamalarına göre, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı hırsızlık olayıyla ilgili gözaltı talimatları verdi. Şu ana kadar 10 kişi gözaltına alındı, 2 kişi tutuklandı ve yurtdışına kaçtığı değerlendirilen bir şüpheli için kırmızı bülten çalışmalarının sürdüğü aktarıldı.
Adli emanet odalarında kullanılan sistemlerin güvenliği, saklama koşulları ve personel sorumlulukları hem kamuoyu hem de hukuk çevrelerinde yeniden tartışma konusu olmuş durumda. Tunç, bu endişelere ilişkin net bir duruş sergileyerek, tekrar eden güvenlik sorunlarının kabul edilemez olduğunu vurguladı:
“Bu tür olaylara kesinlikle fırsat verilmemeli. Soruşturmayı tüm yönleriyle sürdürüyoruz. Tekrar yaşanmaması için alınması gereken her türlü tedbiri kararlılıkla devreye sokacağız. Bu konu bizim için son derece önemli.”
Bakan Tunç, ülke geneline yayılan teftiş sürecinin yalnızca mevcut olayları değil, sistemdeki tüm olası zaafları da ortaya çıkarmayı amaçladığını belirtti. Adalet Müfettişleri, tüm adliyelerde adli emanet odalarını, güvenlik kamera sistemlerini, zimmet süreçlerini, teslim alma–teslim etme kayıtlarını, personel sorumluluk zincirini ve fiziki güvenlik önlemlerini detaylı şekilde inceleyecek.
“Adalet Müfettişlerimiz şu anda Türkiye genelindeki tüm adli emanetlerle ilgili incelemelerini sürdürüyor. Bu kapsamlı çalışmada elde edilecek tespitler önümüzdeki süreçte netleşecek ve gerekli adımlar gecikmeden atılacaktır.”
Yaşanan hırsızlık olaylarının “sistemsel denetim zaafı mı, yoksa münferit personel suistimali mi” olduğu, sürdürülen soruşturmalar ve teftiş raporlarıyla şekillenecek. Adalet Bakanlığı’nın atacağı adımların, hem emanet sisteminin güçlendirilmesi hem de kamu güveninin yeniden tesis edilmesi bakımından kritik önem taşıdığı değerlendiriliyor.