Eskiden çocuklarının eğitim gördüğü binada kilim dokumayı öğreniyorlar
- Sinop'ta Köy Yaşam Merkezi'ne dönüştürülen eski okul binasında annelere çul ve kilim dokuma kursu veriliyor - Kursa katılan kadınlardan Hatice Çağlayan: - "Buraya gelince her şeyi unutuyoruz, çocuklaşıyoruz burada"
Merkeze bağlı Kılıçlı köyünde, sayıları az olan öğrenciler taşımalı eğitime geçince, Milli Eğitim ile Tarım ve Orman bakanlıklarının iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında eski okul binası, üç ay önce Köy Yaşam Merkezi'ne dönüştürüldü.
Kılıçlı Köyü Köy Yaşam Merkezi'nde, Halk Eğitimi Merkezince çul kilim dokumacılığı kursu açıldı. Bir zamanlar çocuklarının eğitim gördüğü okul binasında bu kez anneler eğitim almaya başladı.
Kursta, tezgahta çul ve kilim dokumayı öğrenen kadınlar, ilerleyen dönemde ürünlerini satarak aile bütçelerine katkı sunmayı amaçlıyor.
Kursa katılan kadınlardan Hatice Çağlayan, AA muhabirine, üç çocuğunun da şimdi kursa katıldıkları binada eğitim gördüğünü söyledi.
Eski okul binasının bu şekilde değerlendirmesinin çok iyi olduğunu ifade eden Çağlayan, özellikle gençlerin katılması için kursun açıldığını ancak gençler ilgi göstermeyince annelerin kursa katıldığını anlattı.
Çağlayan, "Gençler bu işi pek yapmak istemediler. Biz de gençlerimize destek olmak için açılsın da çalışsınlar diye katılmıştık. Ama gençlerimiz katılmayınca burası bize kaldı." dedi.
Köy yaşamının zor olduğunu, hem bağ, bahçe işleri hem hayvanlarla ilgilendikleri için zaman bulmakta zorlandıklarını belirten Çağlayan, şimdilik kursa dört kişinin devamlı gelebildiğini söyledi.
- "Burada böyle bir kurs açılması çok güzel oldu"
Zor olan şeylerin istenerek yapıldığında kolaylaştığını ifade eden Çağlayan, şunları dile getirdi:
"Biz buraya katılmadan önce hiçbir şey bilmiyorduk. Sadece nenelerimizden gördüklerimiz vardı. Hocamız hatırlattı bize. Burada böyle bir kurs açılması çok güzel oldu. İlerlemesini istiyoruz tabii çünkü atıklardan kilim, çanta, yelek gibi ürünler çıkarıyoruz. Her şey çıkıyor buradan ama mücadele olmalı, yaparsan her şey olur. Hayvanları olanlar mesela zorlanıyor. Ama biz arkadaşlarımızı idare ediyoruz. Birbirimizi destekliyoruz. Hem hayvana bak hem bahçe yap hem eve bak, tabii ki zor oluyor. Buraya gelince her şeyi unutuyoruz, çocuklaşıyoruz burada."
Fethiye Çağlayan ise köylerinde bir yaşam merkezi oluşturulmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi.
Çocuklarından sonra aynı binada kendilerinin de bir şeyler öğrenmelerinin çok anlamlı olduğunu anlatan Çağlayan, "Biz istiyorduk ki gençlerimiz katılsın, onlar bir şeyler öğrensin. Ama olmadı, maalesef gençlerimiz katılım göstermedi. Bizim açımızdan güzel oluyor. Şimdi hasta olsak, işimiz bile olsa bitirip buraya gelmek istiyoruz çünkü buraya geldiğimizde her şeyi unutuyoruz. Mesela eşim daha önce hiç hayvanlara bakmazdı. Şimdi o bile hayvanlara bakmaya başladı." diye konuştu.
- "İki buçuk ayda çok güzel şeyler yaptılar"
Usta öğretici İsmet Can ise sekiz kadınla başladıkları kursu dört kursiyer ile sürdürdüklerini belirtti.
İlk zamanlar bazı katılımcıların bu işin olmayacağını düşündüklerini ifade eden Can, şunları kaydetti:
"Ama katılım sağlayan kursiyerlerimize 'ufacık şeylerden her şey yapabiliriz' dedim. 'Yeter ki önce bir başlayalım' dedim. İlk adımı da attık. Dört kişiyle yapmaya devam ediyoruz. Onlarla yemeğimiz olsun, her şeyimiz birlikte oluyor. Ben evimden ipleri getiriyorum. Köylerden çulları topluyoruz. Onlar bence iki buçuk ayda çok güzel şeyler yaptılar. Desen dökmeyi, ip sarmayı, çözgüyü öğrendiler. Bunlar aslında bir senede öğrenilecek şeylerdir. Onun için kursiyerlerimden çok memnunum."
Can, kursiyerlerin ürettikleri ürünleri internet üzerinden satışa sunmaya hazırlandıklarını sözlerine ekledi.
FACEBOOK YORUMLAR