Ermenistan'dan sürülen Azerbaycanlıların güvenli ve onurlu geri dönüşleri, uluslararası konferansta konuşuldu
atı Azerbaycan Topluluğu, Bakü'de "Ermenistan'dan yerinden edilmiş Azerbaycanlıların güvenli ve onurlu şekilde geri dönüşünün...
Bakü'deki konferansa 30 ülkeden 100'den fazla siyasetçi, uzman ve kanaat önderi katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Batı Azerbaycan Topluluğu Başkanı Aziz Elekberli, Topluluğun, Ermenistan'dan sürülen Azerbaycanlıların haklarını savunmak için 1989'da kurulan Azerbaycan Mülteci Cemiyetinin devamı olduğunu belirtti.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve diğer önemli uluslararası sözleşmelerle tanınan geri dönüş hakkının Topluluğun faaliyetinin temel amacı olduğunu vurgulayan Elekberli, bu hedefe diyalog yoluyla ulaşmaya kararlı olduklarını söyledi.
Elekberli, kendilerini insan haklarının habercisi olarak adlandıran bazı güçlerin, uluslararası hukukun tanıdığı geri dönüş hakkının kimlere verilip verilmeyeceğine dair kendilerine "otorite" oluşturduklarına dikkati çekerek, bu tür çifte standart ve girişimlerin olduğunu, ayrımcılığın kabul edilemeyeceğini ifade etti.
Batı Azerbaycan Topluluğunun devletlerin toprak bütünlüğü ve egemenliği de dahil olmak üzere uluslararası hukukun norm ve ilkelerine saygı duyduğuna dikkati çeken Elekberli, "Yerinden edilen Azerbaycanlıların, Ermenistan'dan barışçıl şekilde evlerine dönme taleplerini Ermenistan'ın toprak bütünlüğüne veya egemenliğine zarar veren bir durum olarak nitelendirmek kabul edilemez. Geri dönüş konusunda Ermenistan hükümetiyle doğrudan diyaloğa hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ermenistan'ı geçmişten ders almaya, düşmanlık ve nifak politikasına son vermeye, barış fırsatını doğru değerlendirmeye çağırıyoruz." dedi.
- "Adil bir çözüme ulaşmak için adalet, eşitlik ve insan haklarına saygı şart"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, geçmişte yaşanan çatışmaların Azerbaycan halkı açısından ağır insani sonuçlara neden olduğunu söyledi.
Azerbaycanlıların Ermenistan'dan kovulmasını ve bu ülkede Azerbaycan'ın kültürel mirasının yok edilmesini acıyla kaydedildiğine dikkati çeken Sırakaya, Ermenistan'dan sınır dışı edilen Azerbaycanlıların İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 13. maddesi uyarınca evlerine dönme hakkına sahip olduklarını vurguladı.
Sırakaya, "Günümüz Ermenistan'ında Azerbaycanlı varlığını konuşamayalım diye tarih boyunca, binlerce Azerbaycanlı bugünün Ermenistan’ından sürgün edildi ve onların kültürel abideleri ile ibadethaneleri yok edildi." ifadesini kullandı.
Adil bir çözüme ulaşmak için adalet, eşitlik ve insan haklarına saygı ilkelerine öncelik vermenin şart olduğunu vurgulayan Sırakaya, şunları kaydetti:
"Uluslararası toplum, yerinden edilmiş Azerbaycan vatandaşlarının güvenli ve onurlu şekilde evlerine dönmelerine olanak tanıyan koşulları yaratmak için birlikte çalışmalıdır. Bu, güvenlik, altyapının yeniden inşası ve etkilenen alanların rehabilitasyonu için gerekli kaynakların sağlanması gibi konuların ele alınmasını içerir. Özellikle Birleşmiş Milletler diyaloğun kolaylaştırılmasında ve uluslararası hukuk ilkelerini destekleyen bir çözümün teşvik edilmesinde çok önemli bir role sahiptir."
Azerbaycan'ın 2. Karabağ savaşından sonra bölgede yaşamın normalleşmesi amacıyla yerel halkın yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve ülkeye yeniden entegrasyonunun kolaylaştırılması yönünde çok sayıda tedbir açıkladığını hatırlatan Sırakaya, "Hatta Azerbaycan, Karabağ'daki Ermenilere bölgeyi terk etmemeleri çağrısında bulundu, onları eşit vatandaşlar olarak sahiplenmeye ve kabul etmeye hazır olduğunu ifade etti." diye konuştu.
Sırakaya, Azerbaycan'ın Ermeni işgalindeki topraklarının kurtarılmasıyla bölgede kalıcı barışın sağlanması için uygun bir fırsatın bulunduğuna dikkati çekerek, geçmişin acı sayfasını kapatıp geleceğe bakma zamanı geldiğini anlattı.
Etiyopya Parlamentosu Dış İlişkiler Alt Komitesi Başkanı Tawfik Abdullahi Ahmed, yerinden edilmiş Azerbaycanlıların geri dönüş hakkına destek verdiklerini ifade etti.
Konferans kapsamında, Azerbaycanlıların Ermenistan'dan sürülmesi, uluslararası alanda yerinden edilme sorunu, geri dönüş sorunu gibi konularda uluslararası tanınırlığı olan uzmanların ve siyasi isimlerin katıldığı paneller yapıldı.
- Bugünkü Ermenistan sınırlarında yüz binlerce Azerbaycan Türkü yaşıyordu
Tarihi kayıtlara göre 200 yıl öncesinde bugünkü Ermenistan arazisinde Müslüman Türk nüfusu Ermeni nüfustan daha fazlaydı. Bir dönem Osmanlı, uzun dönem de Safeviler'in yönetiminde bulunan şimdiki Ermenistan toprakları Müslüman ve Türk nüfusun hakim olduğu coğrafyaydı.
Çar Rusya'sının 19. yüzyılın başlarında Revan Hanlığını (Revan-Erivan'ın o dönemdeki ismi) işgal etmesiyle bölgedeki demografik durum giderek değişmeye başladı. 19. yüzyılın başlarında bölgeye diğer bölgelerden göç ettirilen Ermeni nüfus yerleştirilmeye, Müslüman Türk nüfus ise sıkıştırılmaya başlandı.
Bu siyaset Sovyet Birliği döneminde de devam ettirildi. Bölgedeki Türkçe yer isimlerinin neredeyse tamamı devlet kararıyla değiştirilerek buralara Ermenice isimler verildi, Azerbaycanlılara ait dini ve tarihi anıtlar yok edildi.
19. yüzyılda 12 caminin bulunduğu bilinen Erivan'da günümüze kadar sadece 1 cami ayakta kaldı. Ermeniler, Erivan'daki tek cami olan Gök Mescit'in İranlılara ait olduğunu öne sürüyor. Fakat Gök Mescit'in 18. yüzyılda Revan Hanı Hüseyinali Han tarafından inşa edildiği biliniyor.
Sovyetler Birliği döneminde Ermenistan'da Azerbaycanlılara ait kültürel izlerin yok edilmesi ile yetinilmedi, yüz binlerce Azerbaycanlı sınır dışı edildi.
Kayıtlara göre 1948-1953 yıllarında 144 bin 600, 1988-1991 yıllarında ise yaklaşık 300 bin Azerbaycanlı Ermenistan'dan sınır dışı edildi. Sınır dışı edilenlerin büyük çoğunluğu Azerbaycan'a yerleşti.
1980'li yılların sonrasında Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sorunun savaşa dönüşmesi Ermenistan'dan kovulan Azerbaycanlıların sorunlarını geri plana itti.
2. Karabağ Savaşı sonrasında konu yeniden ön plana çıktı ve Batı Azerbaycanlıların hakları Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından da sıklıkla dile getirilmeye başlandı. Azerbaycanlı yetkililer, Batı Azerbaycanlıların yurtlarına dönme haklarının sağlanmasının Ermenistan'a karşı toprak iddiasında bulunmak anlamına gelmediğini belirtiyor.
FACEBOOK YORUMLAR