Elektronik kelepçe gündemi
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, elektronik kelepçe ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Editör: adalet.tv
26 Kasım 2020 - 14:25
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, kadına şiddet sorununun, coğrafi sınır, ekonomik gelişmişlik ve öğretim düzeyi fark etmeksizin tüm dünyada yaygın olarak görülen bir problem olduğunu vurgulayarak şiddet olgusunun sadece mağdurlar üzerinde fiziksel, ekonomik, ruhsal etkiler göstermediğini aynı zamanda sosyal dokuyu da etkilediğini açıkladı.
Bakan Gül, 2020 yılı içinde 220 kişi hakkında elektronik kelepçe kararı verildiğini, elektronik kelepçe uygulamasının bir önceki yıla göre % 137 oranda artırıldığını ve 2020 içinde 449 mağdur hakkında kimlik ve iş yeri değişiklik kararı verildiğini bildirdi. Bu rakamların bir hassasiyetin ortaya konulduğunu gösterdiğini ancak kendileri için asıl meselenin bir istatistik meselesi değil, adalet meselesi olduğunu belirten Bakan Gül, bir kadın bile şiddet karşısında mağdur ve çaresiz kalmayana kadar bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürmek zorunda olduklarını belirtti.
Onarıcı adalet politikaları çerçevesinde mağdur odaklı uygulamaların geliştirilmesinin başlıca hedeflerinden olduğunun altını çizen Gül, bu mağdurların başında, şiddete maruz kalarak adli sürece temas eden kadınlar geldiğini söyledi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, kadına yönelik şiddetle mücadelede bu hassasiyetle çalışmalarını sürdürdüklerini, özellikle uygulamacıların mesleğin başında da bu hassasiyetinin gelişmesi ve bu konuda eğitimler alınmasının çok önemli bir başlık olduğununun altını çizdi.
Bu kapsamda 2019 yılında 2.597 hakim ve Cumhuriyet savcısına eğitim verildiğini, 2020'de ise çevrimiçi eğitim sistemiyle 404 hakim ve Cumhuriyet savcısına "Aile Hukukundan Kaynaklanan Davalar" ve "6284 sayılı Kanun Uygulamaları" konularında eğitimler verildiğine aktaran Gül, 2019 - 2020 yıllarında toplam 2.687 hakim ve Cumhuriyet savcısı adayına da bu yönde eğitimler verildiğini açıkladı.
Duruşmada iyi hal konusunun bazen kamu vicdanını yaraladığına dikkati çeken Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Kamu vicdanını yaralayan sonuçlara yol açan bu tür kararlardan da kaçınılması yine milletimizin bu süreçte bir beklentisidir." dedi.
Ayrıca, Bakan Gül kadına yönelik şiddetle etkin mücadele edilebilmesi için atılan adımların istişare zeminde ele alınmasının değerli olduğunu, kurumların gücünü istişareden aldığını, politikaların bu çoğulculuk ve katılımcılık ekseninde ilerlediğini belirtti.
Bakan Gül, 2020 yılı içinde 220 kişi hakkında elektronik kelepçe kararı verildiğini, elektronik kelepçe uygulamasının bir önceki yıla göre % 137 oranda artırıldığını ve 2020 içinde 449 mağdur hakkında kimlik ve iş yeri değişiklik kararı verildiğini bildirdi. Bu rakamların bir hassasiyetin ortaya konulduğunu gösterdiğini ancak kendileri için asıl meselenin bir istatistik meselesi değil, adalet meselesi olduğunu belirten Bakan Gül, bir kadın bile şiddet karşısında mağdur ve çaresiz kalmayana kadar bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürmek zorunda olduklarını belirtti.
Onarıcı adalet politikaları çerçevesinde mağdur odaklı uygulamaların geliştirilmesinin başlıca hedeflerinden olduğunun altını çizen Gül, bu mağdurların başında, şiddete maruz kalarak adli sürece temas eden kadınlar geldiğini söyledi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, kadına yönelik şiddetle mücadelede bu hassasiyetle çalışmalarını sürdürdüklerini, özellikle uygulamacıların mesleğin başında da bu hassasiyetinin gelişmesi ve bu konuda eğitimler alınmasının çok önemli bir başlık olduğununun altını çizdi.
Bu kapsamda 2019 yılında 2.597 hakim ve Cumhuriyet savcısına eğitim verildiğini, 2020'de ise çevrimiçi eğitim sistemiyle 404 hakim ve Cumhuriyet savcısına "Aile Hukukundan Kaynaklanan Davalar" ve "6284 sayılı Kanun Uygulamaları" konularında eğitimler verildiğine aktaran Gül, 2019 - 2020 yıllarında toplam 2.687 hakim ve Cumhuriyet savcısı adayına da bu yönde eğitimler verildiğini açıkladı.
Duruşmada iyi hal konusunun bazen kamu vicdanını yaraladığına dikkati çeken Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Kamu vicdanını yaralayan sonuçlara yol açan bu tür kararlardan da kaçınılması yine milletimizin bu süreçte bir beklentisidir." dedi.
Ayrıca, Bakan Gül kadına yönelik şiddetle etkin mücadele edilebilmesi için atılan adımların istişare zeminde ele alınmasının değerli olduğunu, kurumların gücünü istişareden aldığını, politikaların bu çoğulculuk ve katılımcılık ekseninde ilerlediğini belirtti.