Dünya ve Avrupa şampiyonu milli atıcıdan "el cepte" uyarısı
- Ay-yıldızlı sporcu Yusuf Dikeç: "Çok istemek değil, istediğini elde etmek için sarf ettiğin çaba önemli" - "Atıcılık, kişiliği olgunlaştırır, ruhu, bedeni dinginleştirir, sakinleştirir ve öz güveni geliştirir" - Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu Başkanı Gürsel Çolakoğlu: "Çocuklar depremden tüfek ve ceketlerini alarak kaçmış"
Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu Başkanı Gürsel Çolakoğlu ve Estonya'da düzenlenen Havalı Silahlar Avrupa Atıcılık Şampiyonası'nda 10 metre havalı tabanca erkekler takım kategorisinde İsmail Keleş ve Buğra Selimzade ile altın madalya kazanan Yusuf Dikeç, Anadolu Ajansı Spor Sohbetleri'nin konuğu oldu.
Kahramanmaraş doğumlu Yusuf Dikeç, 6 Şubat'taki depremler nedeniyle duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Kendi memleketim ve diğer şehirlerdeki deprem çok üzücü oldu. Deprem, kalbi, gönlü Türkiyeli olan herkesi üzdü. Devlet bu zorluğu da aşacaktır, sadece biraz zamana ihtiyaç var." dedi.
Yaşanan depremin ardından kazanılan altın madalyanın özellikle atıcılık camiasını motive ettiğini dile getiren Dikeç, "Takım olarak güçlü olduğumuzu biliyorduk. Öncesinde takım halinde biraz eksiktik, üçüncü sporcumuz takımı destekleyecek seviyede olamıyordu. Kişilik ve takıma uyum önemli. Madalya alacağımızı biliyorduk. Çünkü takım olarak birbirimize çok güveniyorduk." değerlendirmesinde bulundu.
- "Büyük çalışacaksın"
Milli takım kaptanı Yusuf Dikeç, başarı için yetenek, çalışma ve ortam gerektiğine vurgu yaparak, "Büyük düşünüyorsan, hedeflerin büyükse, Avrupa, dünya, olimpiyat şampiyonu olmak istiyorsan, hayal ediyorsan büyük çalışacaksın." ifadelerini kullandı.
Atıcılığa 28 yaşında başladığını aktaran Yusuf Dikeç, şöyle devam etti:
"Başarı için yetenek, çalışma ve çalışılacak ortam gerekli. Bu üçünü bir araya getirdiğinizde şampiyon çıkmaması mümkün değil. Yetenek de bir yere kadar, çalışmak da lazım. Hiç kimse eli cebinde şampiyon olamaz. Rakiplerimden çok çalıştım. Bunun için beni kimse zorlamadı. Çünkü hayallerim, hedeflerim vardı, şampiyon olmak istiyordum. Eğer sporcunun gönlünde bu varsa engel tanımıyor. Sarf ettiğin zaman, harcadığın emek çok olacak. Çok istemek değil, istediğini elde etmek için sarf ettiğin çaba önemli."
- Nihai hedef olimpiyat madalyası
Yusuf Dikeç, inançlı, ülkesini seven insanların ülkeye hizmetinin son nefesini verene kadar bitmeyeceğini söyledi.
"Nihai hedef olimpiyat madalyası almadan bırakmak istemiyorum." diyen Yusuf Dikeç, "Gücüm, kudretim yettiği sürece olimpiyat madalyası almak için mücadele edeceğim. Madalya aldıktan sonra da hedef bitmeyecek. Ülkeye hizmet etmenin çok değişik yolları var. Antrenör ya da yönetici olarak ülkeye hizmete devam edeceğiz." diye konuştu.
- "Aileler silah olunca farklı algılıyor"
Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonunun Cumhuriyet ile yaşıt olduğuna dikkati çeken Dikeç, "Şanssızlığımız bu sporun popüler olmaması, medyada, basında çok yer almaması." dedi.
"Aileler silah olunca farklı algılıyor." ifadesini kullanan milli sporcu, şunları söyledi:
"Silah antrenmanın, poligonun dışında kutudan çıkarılmaz. Voleybolcu için voleybol topu ne anlama geliyorsa atıcılık sporu yapan için de silah o anlama geliyordur. Bu bilinci yaygınlaştırırsak hiçbir gencimiz, hiçbir ferdimiz düğünde, bayramda, balkonda ateş etmeyecektir. Poligonda atış yapacaktır. Atıcılık iyi, elit, ileri yaşlara kadar devam edilebilecek bir spor. Atıcılık, kişiliği olgunlaştırır, ruhu, bedeni dinginleştirir, sakinleştirir ve öz güveni geliştirir."
- "Sevincimiz iki katına çıktı"
Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu Başkanı Gürsel Çolakoğlu, Havalı Silahlar Avrupa Atıcılık Şampiyonası'nda kazanılan altın madalya ile aynı zamanda Doha'da düzenlenen Dünya Kupası'nda da kürsünün ilk basamağında yer almanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.
Kazanılan başarıların sürpriz olmadığını ifade eden Çolakoğlu, "Estonya'ya ümitli gittik. Sadece tabancacı arkadaşlarımız değil tüfekçi arkadaşlarımız da iyiydi. Küçük rakamlarla finali kaçırdılar. Almanlar daha önce bizi yenmişti, bu sefer de biz onları mağlup ettik. Çok mutlu olduk. Aynı zamanda Doha'da da Dünya Kupası vardı, orada da altın madalya aldık. Sevincimiz iki katına çıktı." diye konuştu.
Başarıların devamının geleceğini anlatan Çolakoğlu, "Böyle bir kadroyu oluşturduk, iyi gidiyor. Ateşli silahlarda yeterli değiliz. Fişeklerin fiyatı biraz pahalı. Geçen sene uluslararası organizasyonlarda 26 madalya aldık. Şimdiye kadar bu rakam görülmedi. Uluslararası federasyonun yönetimine arkadaşımız girdi. Başarılar durdurulamaz, devam edecek." değerlendirmesini yaptı.
- "Çocuklarımızı depremin travmasından da çıkarmak zorundayız"
Gürsel Çolakoğlu, depremde atıcılık camiasının üç sporcu ve bir hakemini kaybettiğini belirterek, "Depremde arkadaşlarımıza ulaşmaya çalıştık, bazılarını kaybettik. Okullar tatil olduğu için TOHM'daki sporcularımıza izin vermiştik. Kahramanmaraşlılar da vardı. Memleketlerine gitmişlerdi, üç sporcumuzu, bir hakemimizi kaybettik." ifadelerini kullandı.
Yakınları enkaz altında olduğu için sporcuların Kahramanmaraş'tan çıkmak istemediğini ancak ikna etmeyi başardıklarını dile getiren Çolakoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çocuklar depremden tüfek ve ceketlerini alarak kaçmış. Çocuklarımızı depremin travmasından da kurtarmak zorundayız. Toparlansınlar diye yarışmaya gönderme kararı aldık. Doha'da başarılı oldular. Burada trap ve sket yarışmalarında da dereceler elde ettiler. Silahlarını çıkarmasalar bu yarışmalara gidemezlerdi. Gitseler de bu başarıları elde edemezlerdi. Çünkü silahlar yanaklarına, kollarına göre ayarlanıyor. Silahlardan biri, Safiye arkadaşımızınki Cumhurbaşkanımızın hediyesiydi. Safiye, 2 silahını da kurtardı."
FACEBOOK YORUMLAR