Dışişleri Bakan Yardımcısı Kaymakcı, AB üyeliğine yönelik anketleri değerlendirdi
- "Toplam yapmış olduğumuz anket sayısı 31, aşağı yukarı 4755 kişi ankete katıldı. Bu, bizim saydıklarımız. Saymadıklarımızla oran çok daha yüksek" - "Anketler, Türkiye'nin değişik illerini kapsıyor. Aynı zamanda Avrupa vatandaşı öğrencilerin katıldığı anketler de düzenledik. 'AB üyeliği en değerli ülke hangisi?' sorusunda Türkiye, ilk sıralarda yer alıyor"
Global Akademi tarafından hazırlanan, "Türkiye'de Avrupa ve AB Algısı Araştırması Bulguları" başlıklı toplantı, İktisadi Kalkınma Vakfının (İKV) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Toplantının açılışında konuşan Kaymakcı, Global Akademi ve İKV'ye yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkür etti.
AB üyeliğinin Türk halkı tarafından doğru anlaşılmasının Avrupa ülkeleri ve Türkiye açısından son derece önemli olduğunu belirten Kaymakcı, "Çalışmalarımızda İKV'nin 3-4 yıl önce yaptığı çalışmadan yararlandık ama çalışmalar güncellenmeyince kendi anketimizi yapmaya başladık. Dolayısıyla bu yeni çalışmayı takdir ediyor ve AB Başkanlığı olarak destekliyoruz. Her zaman desteklemeye devam edeceğiz." dedi.
AB-Türkiye iletişim stratejisine değinen Kaymakcı, şunları kaydetti:
"Biliyorsunuz, yıllar önce hep birlikte kamu kuruluşları, STK'ler, akademisyenler ile AB iletişim stratejisi oluşturmuştuk. Bunu aslında şu anda uyguluyoruz. Çok fazla ön planda değiliz çünkü ürünlerimiz ne kadar fazla olursa iletişimde de o kadar güçlü sonuç alıyoruz. Hem AB ülkelerinde ve kurumlarında hem de Türkiye'de AB İletişim Stratejisi'ni uyguluyoruz. Türkiye'de değişik programlarımız var. 'AB Buluşmaları' adı altında her ay bir ile gidiyoruz. O ildeki tüm karar alıcılara hitap ediyoruz yani onlarla aşağı yukarı 4-5 saat konuşuyoruz hatta üniversiteleri dahil ettiğimizde bu 6-7 saati buluyor. AB nedir, ne değildir? Türkiye-AB ilişkileri nerede? AB, Türkiye'ye, yerel yönetimlere, üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasına, öğrencilere, çıraklara, kalfalara ne tür imkanlar sunuyor? Bunları anlatıyoruz. Gittiğimiz yerlerde birçok ön yargıyla da karşılaşıyoruz. Aslında o ön yargıların biraz giderilmesi için bize göre doğru olduğunu düşündüğümüz bilgileri aktarmaya çalışıyoruz."
Kaymakcı, "İl İl AB Buluşmaları" ve "Gençlere Fırsatlar" adı altında buluşmalar düzenlediklerini, bu toplantılarda AB fırsatları ile Türkiye-AB ilişkilerini anlattıklarını belirtti.
"Toplam yapmış olduğumuz anket sayısı 31, aşağı yukarı 4755 kişi ankete katıldı." diyen Kaymakcı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu, bizim saydıklarımız. Saymadıklarımızla oran çok daha yüksek. Ankete katılanların çoğunluğu üniversite öğrencileri, sivil toplum kuruluşları ve kamu kuruluşları. Biraz daha eğitimli, biraz daha bilinçli bir kesim. Anketler, Türkiye'nin değişik illerini kapsıyor. Aynı zamanda Avrupa vatandaşı öğrencilerin katıldığı anketler de düzenledik. 'AB üyeliği en değerli ülke hangisi?' sorusunda Türkiye, ilk sıralarda yer alıyor. Sadece aday ülkeler arasında değil, 2004 yılından bu yana üye olmuş ülkeler arasında da Türkiye, başlarda yer alıyor. Aynı zamanda Türkiye, mesela Polonya ve Slovakya'nın da önünde geliyor."
Kamuoyu bilgilendirme anketlerinde "Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci iyi bir şey mi, destekliyor musunuz?" sorusuna verilen "Evet" yanıtının yüzde 79-80 civarında olduğuna dikkati çeken Kaymakcı, "Eğitimli gruplar arasında bu oran yüzde 85-90 civarında. Bir saatlik AB tartışmasını interaktif yaptıktan sonra bu anket üzerinde aynı soruyu tekrar soruyorum ve otomatik olarak oran yükseliyor yani hiçbir zaman AB üyeliğine destek azalmadı. 'AB üyeliğinin Türkiye'ye en fazla yarar sağlayacağı üç alan nedir?' diye sorduğum zaman duruma göre değişkenlik gösteriyor. İş dünyası ticaret, yatırım ve mali destek diyor. Öğrenciler ise vize serbestisi, serbest dolaşım diyor." ifadelerini kullandı.
- "Türk halkı aslında AB üyeliğine karşı değil"
Türkiye'de AB üyeliği konusunda olumsuz bir algının bulunduğunu belirten Kaymakcı, "Türkiye'nin AB üyeliğine karşıysanız niye karşısınız?' sorusuna çoğunlukla 'AB, zaten bizi üyeliğe kabul etmez.' yanıtı veriliyor. Açıklama yaptıktan sonra fikirleri değişiyor. Türk halkı aslında AB üyeliğine karşı değil ama Türkiye'nin AB'ye üye yapılmama riskini yüksek görüyorlar. 'Biz niye bu sevdaya kapılalım?' anlayışındalar." diye konuştu.
Türkiye'nin AB'ye üyelik koşullarını yerine getiremeyeceğini düşünen ve ülkesine güvenmeyenlerin de olduğunu dile getiren Kaymakcı, AB üyeliği koşullarını Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan dayatması görenlerin de bulunduğunu söyledi.
Kaymakcı, "Türkiye ve Avrupa dediğimiz zaman istesek de istemesek de sanki biz Avrupa ülkesi değilmişiz, sanki Türkiye vatandaşları Avrupa vatandaşları değilmiş gibi bir algıyı kendimiz de yaratıyoruz. Bu, önemli yani ben bunun altını çiziyorum. Belki biraz eğitim düzeyiyle de ilgili ama bence dikkat edilmesi gereken noktalardan bir tanesi." ifadelerini kullandı.
Toplantıya Dışişleri Bakan Yardımcısı Kaymakcı'nın yanı sıra İKV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, Friedrich Naumann Vakfı Türkiye Daimi Temsilcisi Beate Apelt, Global Akademi Koordinatörü ve Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın da katıldı.
FACEBOOK YORUMLAR