Dışişleri Bakan Yardımcısı Bozay, BM İnsan Hakları Konseyi'nde konuştu

- "(Türkiye'deki depremler) Bu yüzyılın en yıkıcı ve benzeri görülmemiş bir doğal afetidir. Tanımlanamaz ve derin bir üzüntü içerisindeyiz" - "Türkiye, İslam düşmanlığı, antisemitizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı gibi her türlü ayrımcılığı reddediyor"

Dışişleri Bakan Yardımcısı Bozay, BM İnsan Hakları Konseyi'nde konuştu
Editör: AA
27 Şubat 2023 - 20:56
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Türkiye'de 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin, bu yüzyılın en yıkıcı ve benzeri görülmemiş bir doğal afeti olduğunu belirterek, "Tanımlanamaz ve derin bir üzüntü içerisindeyiz." dedi.

BM Cenevre Ofisi'nde bugün başlayan BM İnsan Hakları Konseyi'nin 52. oturumuna video konferansla hitap eden Bozay, Türk milletinin bu yüzyılın en büyük felaketini yaşamasının ardından kayıplarının yasını tuttuğunu anlattı.

40 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiğini, 100 binden fazla kişinin yaralandığını aktaran Bozay, depremlerin 150 devletin yüz ölçümünden daha büyük bir alana karşılık gelen 110 bin kilometrelik geniş bir alanı etkilendiğini, başta Suriye olmak üzere, birçok komşu ülkenin de depremin etkisini hissettiğini söyledi.

"Bu yüzyılın en yıkıcı ve benzeri görülmemiş bir doğal afetidir. Tanımlanamaz ve derin bir üzüntü içerisindeyiz." diyen Bozay, depremlerin ardından uluslararası toplumun Türkiye ile dayanışma içinde olduğunu, birçok ülkeden arama kurtarma ekiplerinin Türkiye'ye geldiğini dile getirdi.

Büyükelçi Bozay, "Bu dayanışma, sorunlarımızla mücadelede 'tek insanlık tek dünya' yaklaşımını benimsememiz gerektiğini bir kez daha teyit etti. Tüm zorluklara rağmen Türkiye, herkes için insan haklarının korunması ve geliştirilmesi noktasında BM İnsan Hakları Konseyi ile ilişkilerini sürdürecektir." diye konuştu.

Türkiye'nin, Kırım dahil olmak üzere, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine bağlı olduğunun altını çizen Bozay, adil bir barışa ulaşmak için diplomatik çabaları sürdürmeye devam ettiklerini vurguladı.

Bozay, Türkiye'nin bu amaçla Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması ve esir takasına aracılık ettiğini, Zaporijya nükleer santraliyle ilgili görüşmeleri kolaylaştırdığını hatırlattı.

Kırım Tatarlarının vatanlarında özgür ve güvenli yaşama haklarını desteklerini yineleyen Bozay, "Türkiye, İslam düşmanlığı, antisemitizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı gibi her türlü ayrımcılığı reddediyor. Son zamanlarda kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e karşı yapılan aşağılık davranışlar bir şeyi daha açıklığa kavuşturdu. Nefret suçu bir nefret suçudur ve buna izin verilmemelidir." değerlendirmesini yaptı.

Bakan Yardımcısı Bozay, göçmen ve mültecilerin haklarının sistematik olarak ihlal edilmesi ile geri itmeler gibi davranışların da büyük endişe yaratmaya devam ettiğini ifade ederek, çaresiz insanların ne Akdeniz'de ne de ülke sınırlarında ölmesine izin verilmemesi gerektiğini bildirdi.

- "Uluslararası toplum, Afganistan'daki durumun daha kötüye gitmesine izin vermemelidir"

Türkiye'nin, Suriye'de siyasi süreci canlandırmaya, güvenli, gönüllü ve onurlu dönüşler sağlamaya ve PKK/YPG ile DEAŞ gibi terör tehditlerini ortadan kaldırmaya çalıştığının altını çizen Bozay, depremlerin ardından ek sınır kapılarından Suriye'ye insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştırdıklarını kaydetti.

Bozay, "Uluslararası toplum, Afganistan'daki durumun daha kötüye gitmesine izin vermemelidir. Geçici hükümete, kadınlara ve kız çocuklarına uygulanan eğitim hakkı gibi kısıtlamaların insani olmadığını hatırlatıyoruz." diye konuştu.

Başkenti Doğu Kudüs olan ve 1967 sınırlarına dayanan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasının, adil ve sürdürülebilir bir barışın tek yolu olduğunu da vurgulayan Bozay, bölgede yaşanan gerginliklerin son zamanlarda tırmanışa geçmesinin kimsenin çıkarına hizmet etmeyeceğini ifade etti.

Mehmet Kemal Bozay, Libya'da, BM rehberliğinde serbest, adil ve ülke çapında yapılacak seçimlerin, istikrar ve barışın anahtarı olduğunu belirtti ve Güney Kafkasya'da, Ermenistan ile normalleşme süreci de dahil olmak üzere, istikrar için samimi çabaları sürdüreceklerine değindi.

Çin'in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterdiklerini ancak Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıkların hak ve özgürlüklerinin korunmasına da önem verdiklerini anlatanBozay, bu konuda İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin tavsiyelerinin hayata geçirilmesinin önemine işaret etti.

- "Kıbrıs Türkleri, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü haklarından zorla yoksun bırakıldı"

Bozay, Türkiye'nin Cammu Keşmir'deki durumun BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde ve barışçıl bir şekilde çözülmesini istediğini ve demokrasinin yeniden tesis edilmesi ve Arakanlı Müslümanların yaşam şartlarının iyileştirilmesi çağrılarını da yineledi.

Kıbrıs Türklerinin haklarına da değinen Bozay, "Kıbrıs Türkleri, 1963'te temel hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü haklarından zorla yoksun bırakıldı. Onlar, adaletsiz ve insanlık dışı ambargolar nedeniyle hala temel insan haklarını kullanamıyorlar. Durumlar, BM İnsan Hakları Konseyi tarafından ele alınmalıdır." diye konuştu.

Bozay, 2022'de çok sayıda birbiriyle kesişen krizler yaşandığını belirterek, bu zorluklarla başa çıkmanın tek yolunun, daha fazla diyalog, katılım ve işbirliği olduğunu bildirdi.

Gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) bakımından en cömert ülke olan Türkiye'nin dayanışmanın önemine vurgu yaptığını kaydeden Bozay, sözlerini, "Bizi birleştirecek yaklaşım budur." diye tamamladı.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum