Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, canlı yayında soruları yanıtladı

- (Kahramanmaraş merkezli depremler) "Ne Amerika'sı ne İngiltere'si ne Fransa'sı ne Rusya'sı ne Çin'i ne Japonya'sı bu büyüklükteki, bu genişlikteki bir afetin akut dönemini bu kadar kısa sürede geride bırakma şansı yoktu" - "Muhalefetin bize karşı yürüttüğü kampanyalara baktığınızda, biz hakaret dili kullanmıyoruz. Olanı olabildiğince anlaşılır hale getirmek ile ilgili bir dil kullanmaya çalışıyoruz"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, canlı yayında soruları yanıtladı
Editör: AA
20 Nisan 2023 - 03:42
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, akut dönemin ilk üç haftada geride bırakıldığını belirterek, "Ne Amerika'sı ne İngiltere'si ne Fransa'sı ne Rusya'sı ne Çin'i ne Japonya'sı bu büyüklükteki, bu genişlikteki bir afetin akut dönemini bu kadar kısa sürede geride bırakma şansı yoktu." dedi.

Ankara'dan AK Parti milletvekili adayı olarak gösterilen Oktay, TV 100'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Oktay, 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli depremlerin saat 04.17'de gerçekleşmesinin ardından, AFAD'dan doğrudan uyarı aldıklarını ve depremin hemen ardından ayakta olduklarını söyledi.

- "Tüm bakanlarımızı sahaya sürdük"

İlk andayken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü dile getiren Oktay, "04.17'de olan bir depremin dakikalar sonrasında birbiriyle iletişim kurmuş, en üstte Cumhurbaşkanı ile iletişim kurmuş, ne yapacağı ile alakalı ana stratejik kararları vermiş, nasıl ile ilgili de net kararlar vermek üzere de kriz merkezinde toplanmış bir iktidardan bahsediyorsunuz." dedi.

Oktay, soğuk hava ve olumsuz şartlara karşın afet bölgesi için hemen harekete geçildiğini belirterek, "Böyle bir ortamda tüm bakanlarımızı biz sahaya sürdük. Ben de AFAD Koordinasyon Merkezi'nde kaldım. Cumhurbaşkanımızın da zaten gerekli görüşlerini, talimatlarını aldık. Görevlendirmeler yapıldı. O şartlar içinde tüm bakanlarımız, sabahın erken saatlerinde görev yerlerindelerdi. Aynı zamanda zaten gerek AFAD'ın arama kurtarma ekipleri gerek diğer işte bu madenden olsun, diğer yerel yönetimlerden olsun. Her kim nerede varsa tamamı bölgeye yönlendirilmeye başlandı tüm imkanları ile birlikte." ifadelerini kullandı.

Afet bölgesinin, dünyadaki birçok ülkeden daha büyük bir alanı etkilediğine ve tüm bu bölgede arama-kurtarma çalışması yürütüldüğüne işaret çeken Oktay, "Bu büyüklükteki bir depremin, tüm akut dönemini, her türlü sıkıntılarını ilk üç haftada geride bırakan bir Türkiye'den bahsediyorsunuz. Bakın çok iddialı söylüyorum. Çok çok iddialı söylüyorum. Ne Amerika'sı ne İngiltere'si ne Fransa'sı ne Rusya'sı ne Çin'i ne Japonya'sı bu büyüklükteki bu genişlikteki bir afetin akut dönemini bu kadar kısa sürede geride bırakma şansı yoktu. Yani bütün arama kurtarma faaliyetlerini tamamlayacaksınız ve tüm yaralarınızı hastanelere alacaksınız ve hiçbir hastane sorunu yaşamayacaksınız. Bazı hastanelerin Hatay'da, İskenderun'da yıkılmış olmasına rağmen." diye konuştu.

Oktay, geçici barınma merkezlerinde 3,2 milyon kişinin bulunduğunu belirterek, 770 bin kurulu çadırın ve 71 bin konteynerin yer aldığını, konteyner sayısını 131 bine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

Tüm enkazların bir hafta içinde kaldırılacağını, belki Antakya'da bu sürenin bir hafta daha uzayabileceğini aktaran Oktay, afet bölgesi dışına çıkanlara da her türlü desteği verdiklerini, 320 bin konutun çalışmalarını yaptıklarını ve iki ay içinde 101 bin konutun temellerini attıklarını kaydetti.

- "İstifa mekanizması da her zaman açıktır"

Oktay, deprem çalışmalarına ilk andan itibaren Kızılay'ın da katıldığını ve Afet Müdahale Planına göre birincil olarak beslenme grubundan sorumlu olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:

"Tabii Kızılay'ın çadırları da var, çadır üreten tesisleri de var. Türkiye ve uluslararası alanda çok hızlı bir çadır arayışına gittik. Kendi stoklarımızın tamamını kullandık zaten hemen. Dışarıdan da çok ciddi destek aldık. Sonradan tabii öğrendiğimiz bir olay. Böyle bir parasıyla çadır satma vesaire gibi... Bunu ben önceden de ifade ettim. Buna biz de üzüldük. Yani böyle bir şey olmasa iyi olurdu. 'Niye genel kurulu işaret ediyorsunuz?' dediğinizde Kızılay genel kurulu olan ve yönetimi genel kurulda belirlenen bir kuruluştur. 155 yıllık da bir mazisi vardır. Şimdi şahısları kurumlardan hep ayırmak lazım. Yani Kızılay Genel Başkanı diye oradaki oluşturulan bir algıyla kurumu dövmemek lazım. bu kurumlar bizim kurumlarımız ve bu kurumlarda emek veren çok ciddi arkadaşlarımız var. Herkesin emeği var bunda. Dolayısıyla burada yapacağımız şey iki şeydir; birincisi kişinin kendi inisiyatifi çerçevesinde istifasıdır. Genel kurulu olan değil mi, çok da geniş bir yönetimi var. Dolayısıyla oranın tekrardan olağanüstü bir genel kurula davet edilmesi ve yönetimin belirlenmesi olaydır. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan çıksa da hemen değiştiriyor olsa hemen 'tek adam' diyorsunuz. Değiştirmiyor genel kurulu çalıştırsın denildiğinde 'Yav niye yapmıyorsunuz.' şeklinde. Dolayısıyla genel kurul üyeleri bunu çok rahatlıkla değiştirebilir veya genel başkan kendisi istifa edebilir. Bu kendi kararıdır, kendi genel kurulunun kendi yönetimidir."

Kızılay'ın yapması gereken bir işi yapmadığında gereken yaptırımların uygulandığını ve uygulanacağını dile getiren Oktay, "Bir kurumun başındaki kişiyi savunmak gibi bir vazifem, görevim de yok. O kişinin kendi kararıdır. İstifa mekanizması da her zaman açıktır." diye konuştu.

- "Biz o zaman da zaten bunu kınadık"

Oktay, ABD Başkanı Joe Biden'ın 2019 yılında, Türkiye'deki muhalefeti destekleyerek ve organize ederek mevcut iktidarı uzaklaştırmaya yönelik niyetlerini anlatan açıklamaları bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Biz o zaman da zaten bunu kınadık. Bugün de kınıyoruz. Yani bir başka devletin, bir başka ülkenin içişlerine karışmak gibi hele seçimlerine karışmak gibi bir lüksü, lüksü bırakın haddi de olamaz. Hukuki olarak böyle bir niyeti dahi olamaz. Nasıl ki Türkiye bir başka ülkenin seçimlerine karışma ile ilgili bir derdi yoksa bir başka ülkenin Türkiye ile olan bu çerçevedeki bir niyeti, niyetin ötesindeki şu an uygulamaya konulan bu yedili masa ile de sonuçlanan bir proje ile alakalı sesini yükseltmesi kadar normal bir şey yok. Bu yedili maşa kendiliğinden o masanın etrafına toplanmadı. Toplatıldı, oturtuldu."

- "Biz hakaret dili kullanmıyoruz"

Oktay, 100 yılda yapılamayanları 20 yılda yaptıklarını ve bunu anlattıklarını ancak muhalefetten gelen ithamlara da cevap verdiklerini belirterek, "Muhalefetin bize karşı yürüttüğü kampanyalara baktığınızda, biz hakaret dili kullanmıyoruz. Olanı olabildiğince anlaşılır hale getirmek ile ilgili bir dil kullanmaya çalışıyoruz." dedi.

Kişi başı milli gelir hedeflerinden vazgeçmediklerini dile getiren Oktay, "Milli gelirdeki artış ile alakalı artık 1,6 trilyon dolarları ifade ediyoruz ve ihracat hedefimiz var biliyorsunuz; 500 milyar dolar. Bundan vazgeçmiş değiliz. Yeni dönemde 400 milyar dolar hedefini koyduk çünkü bizim hedef pazarlarımızda çok ciddi bir ekonomik durgunluk var." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin, birinci turda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın galibiyetle sonuçlanmasını beklediklerini ifade eden Oktay, anketlerdeki son 10-15 günlük trende bakıldığında, farkın Cumhur İttifakı lehine açıldığını söyledi.




FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum