Cumhurbaşkanı Başdanışmanından 'infaz yasası' açıklaması
Cumhurbaşkanı Başdanışmanından ‘infaz yasası’ açıklaması: ‘Ben de cezaevi yatmış insanım, bilirim’
Editör: adalet.tv
11 Ekim 2024 - 11:00
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Mehmet Uçum, son dönemde gündeme gelen İnfaz Yasası'nda yapılacak düzenlenmelerle ilgili açıklamada bulundu.
Uçum “Kesinleşmiş cezalarla ilgili talepler her dönem olur. Ben de cezaevi yatmış insanım. Oradan da bilirim. Özellikle adli suçlular açısından 'kader kurbanı' diyen kategoriler açısından bu beklenti her zaman olur. Af yetkisi TBMM'dedir” ifadelerini kullandı.
Mehmet Uçum'un açıklamasından öne çıkanlar: "Ceza infaz kurumlarındaki kalabalıklaşma sorunu idare, yürütme ve Adalet Bakanlığı'nın sorumluluğudur. Bizde hiçbir hakim kalabalıklaşma sorunu var diye kaçınmaz. İlgili denetim ve teftişler yapılır. Böyle bir bakış açısı asla yoktur, olamaz. Savcı ve hakimin kalabalıklaşma sorunu var diye esnek davranmaz. Yetkileri çerçevesinde gereken tedbirleri alırlar. Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği konulardan birisi de cezasızlık algısıydı. Bir devletin en önemli görevi adaleti sağlamaktır. Bunları sağladığınızda güvenli yaşam, özgürlük olur, gerçek anlamda adalet duygusu oluşur. Cezasızlık algısı ve pratiği."
"Algı, suçlular ceza çekse bile cezaların yeterli olmaması 'yeterince ceza almadı, içeriden çıktığında suç işledi' yaklaşımıyla yürüyen bir şey. Suç işlemiş, ceza almış çıkmış. Kamuoyunun bilmesi gereken husus 30 Mart 2020 tarihinden önce işlenen suçlarda bu durum var. Pandemideki özel dönem hariç, 2 yıldan fazla ceza alan herkes mutlaka cezaevinde yatıyor. 30 Mart 2020'den sonra denetimli serbestliğin süresi 1 yıla indi."
"Cezasızlık pratiği çok daha bir alan. Bunun sosyal psikolojik, hukuki boyutu var. Adalet Bakanlığı infaz hukuku düzenlemeleri sürekli çalışıyor. Ertelenen 9. Yargı Paketi'nde yanlış hatırlamıyorsam buna ilgili düzenleme vardı. Bu konuda düzenleme yönünde de adımlar atılır. 30 Mart 2020'den sonra cezasızlık pratiği son derece minimaldir. Hiç yatmadan girdi çıktı ile çıkanların sayısı son derece azdır. Denetimli serbestlik kararını kim veriyor? İnfaz hakimliği veriyor. Şartlı salıvermeyi de öyle. İdareden aldıkları rapora göre veriyor. Bu uygulamaların amaca uygun hale getirilmesiyle ilgili bir perspektif çalışması sözkonusu. Cumhurbaşkanımızın çizdiği perspektifi, Adalet Bakanlığı, Hukuk Politikaları olarak bizim vereceğimiz destekle adımlar atılacağını düşünüyorum."
"Kesinleşmiş cezalarla ilgili talepler her dönem olur. Ben de cezaevi yatmış insanım. Oradan da bilirim. Özellikle adli suçlular açısından 'kader kurbanı' diyen kategoriler açısından bu beklenti her zaman olur. Af yetkisi TBMM'dedir. Mecliste üçte iki çoğunluğu ile yapılacak kanuna bağlıdır. Türkiye en son affı 1967'de yapılmış yanlış hatırlamıyorsam, diğer uygulamalar infaz düzenlemeleri. Af meselesini talebin ötesinde gündem olarak değerlendirilebilecek pozisyon yok. Zaten konu Meclis'te değerlendirilebilecek konudur. Türkiye'nin rutin dışı dönemlerinden kaynaklar sorunlar var. Bir dönem FETÖ'cü çetenin yargıda yarattığı mağduriyetlere de referans veriliyor."
"Önceliklendirmeyi, can yakıcı olan konularla genel konuları ayırmayı becermemiz lazım. Şu anda sokak suçlarına karşı gerekli tedbirlerin hızla alınması meselesidir. Bizim kural sistematiğimiz büyük ölçüde isabetlidir. İnfaz hukukunda da isabetlidir. Çok net söylüyorum; mağdurlar açısından tatminkâr infaz için eksikliklerin giderilmesi şu anda gündemde olan konudur. Sosyal medya üzerinden örgütlenen suçlara karşı tedbirler alınması son derece önemlidir. Tutuklama tedbirdir, o yüzden buna başvurmayalım diye meseleye bakılmaması lazım. Suçu meslek olarak görenlerin açısından devletin bu tedbiri alması gerekir. Vatandaş devlete yaptırım, cezalandırma gücü vermiştir. Devlet de pozitif hukuk içerisinde bu ihtiyaçları karşılamak durumundadır. Bu konuda herkes müsterih olsun. Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklama da son derece nettir, hukuk içerisinde bu konuda gerekli tedbirler alınacaktır.”
Uçum “Kesinleşmiş cezalarla ilgili talepler her dönem olur. Ben de cezaevi yatmış insanım. Oradan da bilirim. Özellikle adli suçlular açısından 'kader kurbanı' diyen kategoriler açısından bu beklenti her zaman olur. Af yetkisi TBMM'dedir” ifadelerini kullandı.
Mehmet Uçum'un açıklamasından öne çıkanlar: "Ceza infaz kurumlarındaki kalabalıklaşma sorunu idare, yürütme ve Adalet Bakanlığı'nın sorumluluğudur. Bizde hiçbir hakim kalabalıklaşma sorunu var diye kaçınmaz. İlgili denetim ve teftişler yapılır. Böyle bir bakış açısı asla yoktur, olamaz. Savcı ve hakimin kalabalıklaşma sorunu var diye esnek davranmaz. Yetkileri çerçevesinde gereken tedbirleri alırlar. Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği konulardan birisi de cezasızlık algısıydı. Bir devletin en önemli görevi adaleti sağlamaktır. Bunları sağladığınızda güvenli yaşam, özgürlük olur, gerçek anlamda adalet duygusu oluşur. Cezasızlık algısı ve pratiği."
"Algı, suçlular ceza çekse bile cezaların yeterli olmaması 'yeterince ceza almadı, içeriden çıktığında suç işledi' yaklaşımıyla yürüyen bir şey. Suç işlemiş, ceza almış çıkmış. Kamuoyunun bilmesi gereken husus 30 Mart 2020 tarihinden önce işlenen suçlarda bu durum var. Pandemideki özel dönem hariç, 2 yıldan fazla ceza alan herkes mutlaka cezaevinde yatıyor. 30 Mart 2020'den sonra denetimli serbestliğin süresi 1 yıla indi."
"Cezasızlık pratiği çok daha bir alan. Bunun sosyal psikolojik, hukuki boyutu var. Adalet Bakanlığı infaz hukuku düzenlemeleri sürekli çalışıyor. Ertelenen 9. Yargı Paketi'nde yanlış hatırlamıyorsam buna ilgili düzenleme vardı. Bu konuda düzenleme yönünde de adımlar atılır. 30 Mart 2020'den sonra cezasızlık pratiği son derece minimaldir. Hiç yatmadan girdi çıktı ile çıkanların sayısı son derece azdır. Denetimli serbestlik kararını kim veriyor? İnfaz hakimliği veriyor. Şartlı salıvermeyi de öyle. İdareden aldıkları rapora göre veriyor. Bu uygulamaların amaca uygun hale getirilmesiyle ilgili bir perspektif çalışması sözkonusu. Cumhurbaşkanımızın çizdiği perspektifi, Adalet Bakanlığı, Hukuk Politikaları olarak bizim vereceğimiz destekle adımlar atılacağını düşünüyorum."
"Kesinleşmiş cezalarla ilgili talepler her dönem olur. Ben de cezaevi yatmış insanım. Oradan da bilirim. Özellikle adli suçlular açısından 'kader kurbanı' diyen kategoriler açısından bu beklenti her zaman olur. Af yetkisi TBMM'dedir. Mecliste üçte iki çoğunluğu ile yapılacak kanuna bağlıdır. Türkiye en son affı 1967'de yapılmış yanlış hatırlamıyorsam, diğer uygulamalar infaz düzenlemeleri. Af meselesini talebin ötesinde gündem olarak değerlendirilebilecek pozisyon yok. Zaten konu Meclis'te değerlendirilebilecek konudur. Türkiye'nin rutin dışı dönemlerinden kaynaklar sorunlar var. Bir dönem FETÖ'cü çetenin yargıda yarattığı mağduriyetlere de referans veriliyor."
"Önceliklendirmeyi, can yakıcı olan konularla genel konuları ayırmayı becermemiz lazım. Şu anda sokak suçlarına karşı gerekli tedbirlerin hızla alınması meselesidir. Bizim kural sistematiğimiz büyük ölçüde isabetlidir. İnfaz hukukunda da isabetlidir. Çok net söylüyorum; mağdurlar açısından tatminkâr infaz için eksikliklerin giderilmesi şu anda gündemde olan konudur. Sosyal medya üzerinden örgütlenen suçlara karşı tedbirler alınması son derece önemlidir. Tutuklama tedbirdir, o yüzden buna başvurmayalım diye meseleye bakılmaması lazım. Suçu meslek olarak görenlerin açısından devletin bu tedbiri alması gerekir. Vatandaş devlete yaptırım, cezalandırma gücü vermiştir. Devlet de pozitif hukuk içerisinde bu ihtiyaçları karşılamak durumundadır. Bu konuda herkes müsterih olsun. Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklama da son derece nettir, hukuk içerisinde bu konuda gerekli tedbirler alınacaktır.”
YORUMLAR
- 1 ay önce4/4 2.kez mükerrer zulümune madde ayrımsız son verilmesini istiyoruz Mahkûm ve mahkûm ailelerinin maddi manevi dayanacak gücü kalmadı Dışarıda işlenen suçlar yüzünden cezaevindeki mahkûmlar sorumlu tutulmamalıdır 4/4 2.kez mükerrer demek Cezanın iki katını cezaevinde koşulsuz denetim haksız yatmak demektir Hayat şartları zor evlerimiz kira hali hazırda işimiz birikmiş paramız kendimize ait evimiz yok Cezaevindeki yakınlarınıza maddi manevi bakamaz olduk Ufak tefek suçlardan infazları yanan şartlı tahliyesi koşullu salı verilmesi denetim hakları geri alınan 4/4 2.kez mükerrer 107/12 107/13 Denetim hakkı istiyor Denetime ayrılan mahkûmlar toplum tarafından sicili bozuk diye dışlanmamali Onlarında bir ailesi sevdikleri anaları bakmakla mükellef oldukları insanları var Devletimizden mahkuma sahip çıkmasını Denetime ayrılan mahkûmları sigortalı işe yerleştirmesini maddi manevi kendilerine ve sevdiklerine bakabilecek güçleri olmasını istiyoruz Cezaevleri aşırı kalabalık Su ve hijyen sıkıntısı var Kantin aşırı pahalı Salgın hastalık riski çok yüksek Cezaevleri ölüm evleri olmasın Devletimize ve adalete olan inancımız tamdır Hala edene hak ettiği cezalar verilmesini istiyoruz 4/4 2.kez mükerrer madde ayrımsız Ehliyet ve sicil Çek mağdurları Öğrenciler devletimizden bir şans istiyor Mahkûm aileleri olarak tecavüzcüye,canilere, Teröristlere değil Cezaevinde olan herkes canı tecavüzcü terörist değil Milletimizden empati yapmalarını Mahkûm aileleri olarak bekliyoruz Allah devletimizi milletimizi bayrağımızı Kötülüklerden sapkın insanlardan Korusun 4/4 2.kez zulümune son Yatilan eski cezalar infaz hâkimliği tarafından toplanarak ikiye katlanarak tekrar yatırılmasın Bizde huzurlu mutlu birlik beraberlik için de aile olarak yaşamak istiyoruz
- 1 ay önceBen yıllardan beri sucsuz yere yatan Kardeşim oğlum için adalet istiyom biz hiç birseyden yararlanmadik genclikleri icerde bitti onlarada bi şans verilsin dışarıda olan son olayları içerideki mahkumlara yüklemeyin icerdekiler suçsuz yere yeteri kadar yattılar yıllardan beri mahkum yakınları mahkumlar sizden biseyler bekliyo yakışanı gerekeni yapın
FACEBOOK YORUMLAR