CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu:
- "Bu depremin geleceği belliydi. Bu kentleri depreme karşı güçlendirmek için hiçbir önlem almadılar. Ellerinde uygulanabilir deprem müdahale planı olmadığı için çok kıymetli dakikaları kaybettiler" - "Yağma ve yağmacılara karşı her türlü tedbir mutlaka alınmalıdır. Ama hukuk devleti olduğumuzu unutmadan, hukuk içinde kalarak"
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremlerin üzerinden bir hafta geçtiğini hatırlattı.
Öztrak, depremlerden günler sonra enkaz altından canlı çıkarılan her çocuğun, annenin, babanın, acıları hafiflettiğini ancak ilk 24 saatte erken ve etkili müdahaleyle binlerce vatandaşın canının kurtarılabileceğini belirtti.
Bugün itibarıyla depremde 31 bin 643 vatandaşın kaybedildiğini, 80 bin 278 vatandaşın da yaralandığını ifade eden Öztrak, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diledi.
Depremlerin ardından hükümetin, süreci yönetemediğini savunan Öztrak, "Milletimiz yaşadığı her felakette, bunların elinde çok ağır bedeller ödedi. Yaşanan her felakette milletimiz, devlet yönetimini ya sokaklardan topladı ya da enkazın altından çekip çıkardı. Bugün de aynısı oluyor." diye konuştu.
Hükümetin deprem yaşandıktan sonraki 36 saatte ne yapacağını şaşırdığını ifade eden Öztrak, arama kurtarma ekiplerinin, Mehmetçiğin seferber edilemediğini ve milletin duruma el koymak zorunda kaldığını kaydetti.
Öztrak, CHP'nin afet bölgesinde gereken desteği verdiğini belirterek, arama ve kurtarma çalışmalarının sonuna yaklaşıldığını, yeni bir sürece girildiğini söyledi.
- "142 belediyemizin 5 bin 192 aracı, 13 bin 116 personeli deprem bölgesinde"
Toplantıda, her ilde yardımların depremzedelere en etkin şekilde yapılması için kurulması gereken koordinasyon yapısını da ele aldıklarını anlatan Öztrak, şöyle konuştu:
"An itibarıyla 142 belediyemizin, iş makinası, itfaiye, ambulans, arama-kurtarma gibi toplam 5 bin 192 aracı ve 13 bin 116 personeli, deprem bölgesinde çalışıyor. Gıda, hijyen, kıyafet ve diğer insani yardım malzemelerini taşıyan toplam 3 bin 8 tır ve kamyon, 4 uçak, 5 gemi, 2 feribot ve 2 tren vagonu bölgeye ulaştırıldı. Günlük 240 bin öğün kapasiteli 47 mobil mutfak, 160 bin kapasiteli 16 ikram aracı, 110 bin ekmek kapasiteli 11 mobil fırın, 488 jeneratör, 1 milyon 396 bin battaniye, 61 bin 739 ısıtıcı ve soba, 4 bin 967 çadır, 135 konteyner, 321 mobil tuvalet ve duş belediyelerimiz tarafından dağıtıldı. Parti örgütümüz de 157 tır insani yardımı, 46 kamyonu, 14 minibüsü, 2 iş makinesini depremden etkilenen bölgelere intikal ettirdi."
- "Acil olarak çadır ve konteynerlere ihtiyaç var"
Birinci haftası biterken deprem bölgesindeki tablonun çok ağır olduğunu dile getiren Öztrak, barınma, ısınma, hijyen ve iletişim konusunda ciddi sıkıntılar bulunduğunu kaydetti.
Öztrak, CHP'li belediyelerin bu aşamadan sonra kentlerin temizliği, barınma, ısınma, hijyen yardımlarına daha fazla odaklanacağını belirtti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gözetiminde belediyelerin, örgütün, hayırsever iş insanlarıyla beraber depremzede vatandaşların barınma ve hijyen ihtiyacına cevap verecek çalışma ve projelere başlandığını aktaran Öztrak, depremzedelerin acil olarak çadır ve konteynerlere ihtiyacı olduğunu, CHP'li belediyelerin bu malzemelerin temininde zorlandığını ifade etti.
- "Hukuk devleti olmanın gereğini yapmalıdır"
Türkiye'ye zor gününde yardım için gelen arama ve kurtarma ekiplerinin güvenliklerinin sağlanamadığı, somut tehdit gerekçesiyle çalışmalarını sonlandırıp ülkelerine dönme kararı aldıklarını ifade eden Öztrak, "Ülkemize yardım için gelmiş bu ekiplere güvenlik kaygısı yaşatmak da neyin nesi?" sorusunu yöneltti.
Öztrak, yağma ve yağmacılara yönelik olduğu iddia edilen akıl almaz görüntülerin sosyal medyada dolaştığını belirterek, "Yağma ve yağmacılara karşı her türlü tedbir mutlaka alınmalıdır. Ama hukuk devleti olduğumuzu unutmadan, hukuk içinde kalarak. Bu ülkenin polisi, askeri, kolluk güçleri, adliyesi hem suçluları engelleyecek önlemleri almalı hem de hukuk devleti olmanın gereğini yapmalıdır." diye konuştu.
Faik Öztrak, deprem bölgesinde hem vatandaşların hem de misafirlerin güvenlik kaygılarının giderilmesi gerektiğinin vurguladı.
Deprem bölgesindeki organizasyonsuzluğun devam ettiğini, hükümetin depremin olduğu sabah, tüm deprem bölgesini afet bölgesi ilan etmediğini, askeri sahaya sürmediğini söyleyen Öztrak, "Depremin üzerinden 36 saat yani tam 1,5 gün geçtikten sonra bunu akıl edebildi. O kadar saat neyi bekledi?" dedi.
Milletin canını kurtaramayanların imaj kurtarmanın derdine düştüğünü belirten Öztrak, "Bu depremin geleceği belliydi. Bu kentleri depreme karşı güçlendirmek için hiçbir önlem almadılar. Ellerinde uygulanabilir deprem müdahale planı olmadığı için çok kıymetli dakikaları kaybettiler." değerlendirmesinde bulundu.
Kahramanmaraş İl Afet Risk Azaltma Planı'nı gösteren Öztrak, planda, bürokratların Kahramanmaraş Pazarcık'ta olacak depremi büyüklüğüne kadar tahmin ettiğini, bunun için tatbikat ve simülasyon çalışmaları da yaptığını söyledi.
- "Sınırlarımızın güvenliği kırmızı çizgimizdir"
"Yurt binaları için üniversiteleri kapatma kararı aldılar. Vazgeçmek deyince aklınıza ilk bilim geliyor." ifadesini kullanan Öztrak, "Artık bu güzel ülkede, ilk gözden çıkarılacak eğitim, bilim ve gençlerimiz olmasın." dedi.
Depremden etkilenen vatandaşlara temel bir gelirin mutlaka sağlanması gerektiğini dile getiren Öztrak, depremde yaşamını yitirenlerin tüm kredi borçlarının, bankalar tarafından silinmesi gerektiğini vurguladı.
Öztrak, "Yıkılan konutların depreme dayanıklı şekilde yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Başta Hatay olmak üzere stratejik sınır kentlerimizin demografik yapısının korunması gerekiyor." diye konuştu.
Belçika Başbakanı'nın, "Suriye'de 5,5 milyon Suriyeli evsiz kaldı. Yeni bir göç dalgası kapıda. Türkiye ile anlaşıp, para verelim. Mülteciler orada kalsın" sözlerini reddettiklerini ifade eden Öztrak, "Türkiye'mizi Suriyelileştirme politikasını asla kabul edemeyiz. Atatürk'ün şahsi emaneti Hatay başta olmak üzere sınırlarımızın güvenliği bizim kırmızı çizgimizdir. Ülkemiz bütüncül akılcı bir plan çerçevesinde ekonomik, siyasi, diplomatik tüm adımları atmak zorundadır." diye konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR