CHP, İnfaz düzenlemesi için AYM'ye başvurdu
Binlerce mahkum ve mahkum yakınını ilgilendiren gelişme yaşandı. Cumhuriyet Halk Partisi, yeni infaz düzenlemesinin 14 maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine resmî başvuruyu yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi Nisan ayında Meclis’ten geçerek yürürlüğe giren İnfaz düzenlemesi ile ilgili Anayasa Mahkemesine başvuru yaptı. Cezaevlerinden yaklaşık 90 bin kişinin tahliyesini sağlayan infaz düzenlemesi hakkında kanunun bazı maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu.
CHP TOPLAMDA 14 MADDE İÇİN İTİRAZDA BULUNDUĞU ÖĞRENİLDİ
Başvurunun ardından sıcağı sıcağına gazetecilere açıklama yapan Altay, 22 Nisan'da ilgili kanunun şekil bakımından iptali için yaptıkları başvurunun hala bir sonuca bağlanmadığını hatırlattı.
Altay, kanun görüşmelerinde, Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) iç tüzüğünün 92. maddesine açık bir aykırılık olduğunu iddia ederek "Denetimli serbestlik ve koşullu salıverilmede kimi indirimleri öngören kanunun kimi hükümleri, TBMM'nin iç tüzüğünün 92. maddesine göre af niteliği taşıdığı için hem niteliği taşıyan maddelerin oylamasında hem de tümünün oylanmasında 5/3 çoğunluğun kabul oyu açıkça gerekir. Bu kanunun oylanmasında bu aranmadığı için açık bir eylemli iç tüzük ihlali olduğunu verdiğimiz dilekçede ortaya koyduk." diyerek açıklamalarına devam etti.
TBMM'de iki yıllık süre içinde 189 milletvekiliyle ilgili bini aşkın suç duyurusunun bulunduğunu kaydeden Altay, "Bu, yargının geldiği nokta bakımından üstünde derin düşünülmesi gereken bir durum. Erdoğan, kendisine karşı olan herkesi terörist olarak itham edip yaftaladığı için onun tahakkümündeki savcılar da Erdoğan'ı eleştiren, biat etmeyen, düşüncelerini yazan, slogan atan, tweet atan herkesle ilgili terör örgütüyle ilişkiden dolayı TBMM'ye fezleke gönderiyorlar." iddiasında bulundu.
Altay, açıklamalarına şu şekilde devam etti:
"Başvurumuz ile herkes için uygulanan denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme indiriminde, Terörle Mücadele Kanununun 7. maddesinin 2'nci fıkrasına girenlerin de yararlanmasını istedik. Türk Ceza Kanunu'nun 314. maddesinin 3'üncü fıkrasından ceza alanların da denetimli serbestlik ve koşullu salıverilmeden yararlanmasını istedik. Yine başvurumuzla Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinin 6, 7 ve 8'inci fıkralarından hüküm giyenlerin de yararlanmasını istedik. Yani düşüncesini Twitter, Facebook yoluyla görsel ve yazılı medya yoluyla ifade edenler bundan yararlansın dedik."
Hırsızların yararlandığı ceza indiriminden gazetecilerin de faydalanması gerektiğini dile getiren Altay, "Darpçının, gaspçının, arsızın yararlandığı indirimden yazarlar ve düşüncesini ifade edenler yararlansın istedik." ifadesini kullandı.
BAŞVURUDA TERÖR ÖRGÜTLERİYLE İLGİLİ HERHANGİ BİR TALEP YOK
Altay, başvurularında terör örgütü kurucuları, yöneticileri ve üyeleriyle ilgili bir talep bulunmadığının altını çizerek "Bununla beraber kasten öldürme neticesi sebebiyle ağır yaralama, işkence, cinsel saldırı, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, özel hayata ve hayatın gizliliğine alanına karşı suçlar, uyuşturucu ve uyuşturucu madde imal ve ticareti suçu, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları denetimli serbestlikten ve koşullu salıverilmeden yararlanmasın. Bu suçların dışındaki denetimli serbestlik oranı 2 bölü 3'ten 1 bölü 2'ye insin diye başvurumuzu yaptık." açıklamasında bulundu.
Bir mahkumun, açık cezaevine geçirilip geçirilmemesinin yönetmelikle değil kanunla düzenlenmesi gerektiğini düşündüklerini söyleyen Altay, ayrıca istinaf ya da temyiz sürerken adli kontrol uygulamasının ilk derece mahkeme tarafından kaldırılmasını doğru bulmadıklarını dile getirdi.
Altay, hükümlü ve tutukluların mahkemedeki tutumunun cezaevindeki tutumu gibi değerlendirilmesini de doğru bulmadıklarını belirterek hükümlü ve tutukların kütüphanelerden yararlanmasına gelen ağır kısıtlamaları da mahkemeye taşıdıklarını bildirdi. Altay, hukuk sisteminin hakkaniyetli olması gerektiğini vurgulayarak "Düşünenin hapiste hırsızlık yapanın dışarıda olduğu bir hukuk sistemi hakkaniyetli değildir. Düşüncesini açıklamaktan başka hiçbir kusuru olmayan insanın cezaevinde hüküm giymesi ama sokakta yürüyen bir kadının çantasını kaparken o kadının kolunu kesen insanın dışarı çıkması hakkaniyetli değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Engin Altay, 15, 16, 18, 23, 25, 31, 32, 37, 46 ve 48'inci maddeler ile geçici madde 6'nın da içinde olduğu toplam 14 madde için itirazda bulunduklarını açıkladı.
Anayasa Mahkemesinin bu konuda ne karar vereceği merak konusu.
FACEBOOK YORUMLAR