Cezaevlerinin Filmlerde Yanlış Görselleştirilmesi

Adalet Bakanlığına Bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü sorumluluğunda olan; uzun ismi “Ceza İnfaz Kurumu” kısa ismi cezaevi olan yapıların halk arasında hapishane ve mahpushane olarak dillendirildiğine de şahit olduk.
Filmlerin ve dizilerin cezaevlerini yanlış anlatıyor olması üzerine bir araştırma yaptık. Film ve dizilerde cezaevi koğuşlarının devasa olduğu, yerlerde halı serili olduğu yansıtılmaktadır. Ülkemizde hiçbir cezaevinde devasa koğuşlar ve yerlerde serili halılar veya kilimler vb. bulunmamaktadır. Film ve dizilerde mahkumların piknik tüpleri ile yemek yaptığı görülmektedir. Ülkemiz cezaevlerinde koğuşlarda yemek pişirmek veya tüp bulundurmak yasaktır. Yemekler devletimiz tarafından mahkumlara düzenli aralıklarla dağıtılır. Piknik tüpleri ise sizlerde takdir edersiniz ki tehlike arz ettiğinden dolayı koğuşlarda hatta cezaevlerinde bulundurulması düşünülemez. Mahkumlar mini kettle veya çay makinesi bulundurabilirler. Bu bile kurum yönetiminin iznine bağlıdır. (Elektrik tesisat içerdikleri için)

Film ve dizilerde mahkumların çok rahatlıkla koğuş değiştirildiği gösterilmektedir. Ülkemiz cezaevlerinde acil durumlar hariç olmak üzere kurum idaresince “idare ve gözlem kurulu” kararı olmadan hiçbir mahkum koğuş değiştiremez. Bu konuda infaz ve koruma memurlarının bile yetkisi yoktur. İnfaz ve koruma memurları sadece idare ve gözlem kuruluna izlenimlerini tavsiye olarak bulunabilirler.
Film ve dizilerde mahkumların odalarında her türlü eşyayı rahatlıkla bulundurabildiği gösterilmektedir. Mahkumların koğuşlarda bulundurabileceği çorap dahil bütün kıyafetler ve eşyaları için belirli bir limit vardır. Bu limitin fazlasını kurum emanet eşya biriminde muhafaza edilir. Ve ihtiyaç halinde dilekçe ile mahkumlara verilebilir. Mahkumların koğuşlarda bulundurduğu bütün eşyaların, yiyeceklerin vs. kısacası herşeyin listesi düzenli olarak tutulur, rutin ve acil arama durumlarında koğuşlar aranarak kontrol edilirler.
Koğuşlarda sayı olarak bulundurma zorunluluğu kısıtlaması olmayan tek şey “kitap”dır. Kitap için herhangi bir sınır yoktur. Mahkumlar koğuşlarında istedikleri kadar kitap bulundurabilirler.

Film ve dizilerde infaz ve koruma memurlarının sürekli koğuşlara girdikleri görülür. Gerçek hayatta ise acil durumlar ve rutin işlemler hariç olmak üzere koğuş kapısı açmak yasaktır. Hiçbir infaz ve koruma memuru sıralı amirlerinden izin almadığı müddetçe koğuş kapısı açamaz. Hatta memurlar tek başlarına bırakın koğuşa girmeyi; koğuş kapısında bulunan mazgaldan konuşmak için bile tek başlarına oraya gelmezler. Koğuşların bulundukları koğuşlara en az 2 memur girmek zorundadır. Bu kurallar hayati önem taşımakta olup ülkemiz cezaevlerinde esneklik olmadığı düşünülmektedir.
Mahkumlar suç guruplarına göre koğuşlarda ayrı olarak bulundurulmakta olup, örneğin bir terör mahkumu ile hırsızlık mahkumunun aynı koğuşta bulunma ihtimali ülkemizde sıfırdır. Her mahkum kendi suç gurubu ile hatta yaş gurubu ile aynı koğuşta bulunur.
Filmlerde ve dizilerde gördüğümüz cezaevlerinin gerçek hayatla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
adalet.tv / özel haber