Cezaevlerinde bulunan tutukluların hasta ziyaretinde yaşadıkları sorunlar neler
Ceza infaz kurumlarında bulunan tutukluların hasta olan yakınlarını ziyaret hakları bulunuyor. Ancak bu ziyaretlerin gerçekleşmesi sırasında yönetmelik ve kanunların çakışması nedeniyle bazı sorunlar yaşanıldığı öğrenildi.
Editör: adalet.tv
20 Eylül 2022 - 10:10 - Güncelleme: 20 Eylül 2022 - 12:13
Ceza infaz kurumlarında bulunan ve hakkında kesinleşmiş hapis cezası infaz edilmeyen mahkûmların statüsü tutuklu veya hükümözlüdür. Bilindiği üzere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlüleri hariç; Ana, baba, eş, kardeş, çocuk ile eşin anne veya babasından birinin yaşamsal tehlike oluşturacak önemli ve ağır hastalık hallerinin bulunduğunun sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi durumunda tutukluya, soruşturmanın veya kovuşturmanın selameti ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla, ceza infaz kurumu en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet başsavcılığının onayı ile dış güvenlik görevlisinin refakatinde yol süresi dışında, bunlardan her biri için toplam iki defaya mahsus olmak üzere hasta ziyareti amacıyla bir güne kadar izin verilebilir.
2012 yılında yapılan değişiklikle ceza infaz kurumunda kalan hükümlü ve tutuklulara cenazeye katılma ve hasta ziyareti hakkı verilmişti. Buna bağlı olarak nasıl ve ne şekilde bu izinlerin yapılması konusunda “Hükümlü ve Tutuklulara Yakınlarının Ölümü veya Hastalığı Nedeniyle Verilebilecek Mazeret İzinlerine Dair Yönetmelik” yayımlanmıştır.
Öncelikli olarak hükümlülerin talepleri bulundukları ceza infaz kurumunun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından değerlendirilmekte, tutukluların talepleri ise soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı, kovuşturma aşamasında hâkim veya ilgili mahkeme tarafından değerlendirilmekteydi.
Daha sonra 2017 yılında kurum en üst amirinin talebi doğrultusunda Cumhuriyet savcısı tarafından değerlendirilmesi yönünde 5275 sayılı kanunun 116/2 maddesinde değişiklik yapılmıştır.
Ancak Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 116/2 maddesinde değişiklik yapmadan Hükümlü ve Tutuklulara Yakınlarının Ölümü veya Hastalığı Nedeniyle Verilebilecek Mazeret İzinlerine Dair Yönetmeliğin 6/2. maddesi 21 Eylül 2021 tarih, 31605 Resmi gazetede ilk uygulamaya tekrar geçiş yapmıştır.
Adalet Bakanlığında kanunda verilmeyen yetkinin yönetmelikte verilmesi çok büyük bir hatadır. Burada 5275 sayılı kanunun ilgili maddesinde değişiklik yapmadan, yönetmelikte yapılan değişiklik sıkıntıları gecikmeleri de beraberinde getirmiş uygulamalarda ve izinlerde sıkıntılar meydana getirmiştir.
Mahkemeye yapılan resmi talep, reddedilerek mahkemenin bulunduğu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Aynı zamanda kişinin bulunduğu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmekte iki ayrı Cumhuriyet Başsavcılığı biri olumlu karar verirken biri olumsuz karar vermekte uygulamada sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Ayrıca bu konuda kolluk kuvveti tarafından yürütülen güvenlik araştırması ise ayrı bir zaman almakta ve UYAP üzerinden yapılan yazışmaların kolluk kuvvetleri ile entegrasyon eksikliği nedeniyle sürecin uzamasına neden olmaktadır.
Tutukluya verilecek hasta ziyareti izninin soruşturma ve kovuşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı veya mahkemesi tarafından geç sonuçlanmasına (cezaevi savcısına nazaran) ve beraberinde mağduriyetlere ve yakınmalara yol açmaktadır.
Resmi tatillerde, hafta sonu ve mesai saatleri dışındaki talepler ceza infaz kurumu personelinin savcılık ve mahkemelerde muhatap bulamaması nedeniyle tutuklu ve yakınları tarafından hedef tutulduğu biliniyor. Kanunda ve yönetmelik arasında uyuşmazlık sorunların kat ve kat artmasına yol açmaktadır. Hastanede yoğun bakımda yatan kişiler için sağlık kurulu raporunun yerine tek hekim durum bildirir raporunun yeterli sayılması.
Ceza infaz kurumunda henüz cezası kesinleşmemiş kişilerin yakınlarının son anları ve son görevinde katılma taleplerinin insani olarak değerlendirilmesi gerekmekte ve haklı bir talep olarak değerlendirilmesi gerekirken, telafisi mümkün olmayan mağduriyetlerin yaşanmasına yol açmaktadır. Bu konuda ivedi karar verebilecek düzeyde işlem yapılması, kanunda verilmeyen yetkinin yönetmelikte farklı yere verilmesi sorununun bir an önce giderilmesi gerekmektedir.
adalet.tv / hukuk servisi
2012 yılında yapılan değişiklikle ceza infaz kurumunda kalan hükümlü ve tutuklulara cenazeye katılma ve hasta ziyareti hakkı verilmişti. Buna bağlı olarak nasıl ve ne şekilde bu izinlerin yapılması konusunda “Hükümlü ve Tutuklulara Yakınlarının Ölümü veya Hastalığı Nedeniyle Verilebilecek Mazeret İzinlerine Dair Yönetmelik” yayımlanmıştır.
Öncelikli olarak hükümlülerin talepleri bulundukları ceza infaz kurumunun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından değerlendirilmekte, tutukluların talepleri ise soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı, kovuşturma aşamasında hâkim veya ilgili mahkeme tarafından değerlendirilmekteydi.
Daha sonra 2017 yılında kurum en üst amirinin talebi doğrultusunda Cumhuriyet savcısı tarafından değerlendirilmesi yönünde 5275 sayılı kanunun 116/2 maddesinde değişiklik yapılmıştır.
Ancak Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 116/2 maddesinde değişiklik yapmadan Hükümlü ve Tutuklulara Yakınlarının Ölümü veya Hastalığı Nedeniyle Verilebilecek Mazeret İzinlerine Dair Yönetmeliğin 6/2. maddesi 21 Eylül 2021 tarih, 31605 Resmi gazetede ilk uygulamaya tekrar geçiş yapmıştır.
Adalet Bakanlığında kanunda verilmeyen yetkinin yönetmelikte verilmesi çok büyük bir hatadır. Burada 5275 sayılı kanunun ilgili maddesinde değişiklik yapmadan, yönetmelikte yapılan değişiklik sıkıntıları gecikmeleri de beraberinde getirmiş uygulamalarda ve izinlerde sıkıntılar meydana getirmiştir.
Mahkemeye yapılan resmi talep, reddedilerek mahkemenin bulunduğu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Aynı zamanda kişinin bulunduğu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmekte iki ayrı Cumhuriyet Başsavcılığı biri olumlu karar verirken biri olumsuz karar vermekte uygulamada sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Ayrıca bu konuda kolluk kuvveti tarafından yürütülen güvenlik araştırması ise ayrı bir zaman almakta ve UYAP üzerinden yapılan yazışmaların kolluk kuvvetleri ile entegrasyon eksikliği nedeniyle sürecin uzamasına neden olmaktadır.
Tutukluya verilecek hasta ziyareti izninin soruşturma ve kovuşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı veya mahkemesi tarafından geç sonuçlanmasına (cezaevi savcısına nazaran) ve beraberinde mağduriyetlere ve yakınmalara yol açmaktadır.
Resmi tatillerde, hafta sonu ve mesai saatleri dışındaki talepler ceza infaz kurumu personelinin savcılık ve mahkemelerde muhatap bulamaması nedeniyle tutuklu ve yakınları tarafından hedef tutulduğu biliniyor. Kanunda ve yönetmelik arasında uyuşmazlık sorunların kat ve kat artmasına yol açmaktadır. Hastanede yoğun bakımda yatan kişiler için sağlık kurulu raporunun yerine tek hekim durum bildirir raporunun yeterli sayılması.
Ceza infaz kurumunda henüz cezası kesinleşmemiş kişilerin yakınlarının son anları ve son görevinde katılma taleplerinin insani olarak değerlendirilmesi gerekmekte ve haklı bir talep olarak değerlendirilmesi gerekirken, telafisi mümkün olmayan mağduriyetlerin yaşanmasına yol açmaktadır. Bu konuda ivedi karar verebilecek düzeyde işlem yapılması, kanunda verilmeyen yetkinin yönetmelikte farklı yere verilmesi sorununun bir an önce giderilmesi gerekmektedir.
adalet.tv / hukuk servisi
FACEBOOK YORUMLAR