Cezaevinde yaşanılan garip olaylar ve Danıştay'ın kararı
Ceza infaz kurumunda memurlar arasında yaşanılan bir takım garip olaylar neticesinde Danıştay'ın verdiği karar haberimizde.
Editör: adalet.tv
12 Ağustos 2023 - 15:15 - Güncelleme: 12 Ağustos 2023 - 15:29
Danıştay'ın vermiş olduğu karar ve karara konu ilginç olayları okurken çok şaşıracaksınız. Ceza infaz kurumunmda görevli memurlar arasında yaşanılan bu ilginç olay dizisi mahkemeye taşındı ve son olarak Danıştay nihai kararı verdi.
YARGILAMA SÜRECİ: Davacının, ... Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz ve koruma memuru olarak görev yapmakta iken Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna naklen atamasına ilişkin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Davacı hakkındaki, ... 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu birinci müdürünün davacıya iltimas geçtiği, davacının aldığı bu destek ile kurum hiyerarşisine aykırı bir tavır içine girdiği, kurum içinde diğer personel üzerinde tahakküm kurduğu, diğer personele karşı kırıcı ve baskıcı bir tavır takındığı,
Kurum ikinci müdürünün otoritesini tanımadığı iddialarının tanık beyanları ile desteklendiği ve bu durumun kurum personeli arasında hoşnutsuzluğa yol açtığı kanaatine varıldığı, bu duruma göre, Kurum içinde bir takım huzursuzluklara neden olduğu anlaşılan davacının, hizmetin daha iyi işleyebilmesi için mevzuatın verdiği takdir yetkisi çerçevesinde, Ankara Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının … tarih ve … sayılı teklifi uyarınca, ... Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna naklen atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 27 Ekim 2020 tarih ve E: 2016'ya 18580, K: 2020'ye 4753 sayılı kararıyla;
Davacı hakkındaki iddialara ilişkin olarak suç duyurusunda bulunulması üzerine Sincan Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği; öte yandan, davacı hakkında, kurum personeline, … Derneği (…) adlı bir derneğe üye olmaları konusunda baskı uyguladığı iddiasıyla yapılan disiplin soruşturması neticesinde ceza tayinine mahal olmadığına karar verildiği; hakkında olumsuz değerlendirmeye yol açan nedenlerin ve bu olumsuzluğun hizmete olan etkisinin somut olarak ortaya konulamadığı, davacının üzerine atılı eylemlere ilişkin somut herhangi bir bilgi ve belgeye de yer verilmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği; bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, başmemur görevlendirmesinin doğrudan Adalet Komisyonu tarafından yapıldığı, bu görevlendirmeye Kurumda yeteri kadar başmemur bulunmadığından hizmet gereği ihtiyaç duyulduğu, hukuka aykırı işlem ile atandığı ... Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da tecrübesi ve mesleki birikimi nedeniyle başmemur olarak görevlendirildiği,
Kurum Müdürünün yağışlı bir günde lojmana giderken, böbrek hastası olduğu için kendisini de araca almasında nasıl kusurlu olduğunun izaha muhtaç olduğu, süresi dolduktan sonra boş kalan lojmanları kendisinin ve diğer altı personelin kullanmaya devam etmesinin idarenin tasarrufu ile olduğu, Kurumda bulunmayan, hiçbir bilgi ve görgü sahibi olmayan bir takım müfterilerin beyanıyla rapor düzenlendiği, amirlerine karşı kırıcı ve incitici davrandığı, diğer personel üzerinde baskı kurduğu, arzulanan çalışmayı sergilemediği, kendisini geliştirme yönünde çaba sergilemediği, görevine bağlı olmadığı, bilgi, başarı ve çalışma derecesinin zayıf olduğu gibi soyut ve mesnetsiz iddialara itibar edilerek davanın reddi yolunda verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ YORUMU: Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA: Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek, gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE: Davacı, ... 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz ve koruma memuru olarak görev yapmakta iken, hakkında 20/02/2013 tarihli rapor düzenlenmiştir. Bu raporda, "Kurum birinci müdürü olan …'nin davacının infaz ve koruma başmemuru olarak görevlendirilmesi için teklifte bulunduğu, ancak ilgili Yönetmeliğe göre bu göreve atanabilmek için en az 2 yıllık yüksek okul mezunu olunması gerektiği; aynı müdürün, hizmet aracıyla işe gelip giderken davacıyı da yanında bulundurduğu, yağışlı ve soğuk havalarda dahi aynı lojmanda oturan Kurum ikinci müdürünü araçla götürüp getirmediği gibi böylesi bir teklifte dahi bulunmadığı, davacı haricinde hiçbir personele bu derece yakın davranmadığı,
lojmanda oturma süresi dolan davacının on aya yakın fazladan lojmandan yararlanmasını sağladığı, bu durumun personel arasında tepki ile karşılandığı; davacının, diğer personelle tehditkar bir üslup ile ve emir cümlesi kurarak konuştuğu, kurum içinde sigara içmek yasak olduğu halde sigara içtiği, Kurum birinci müdürünün, davacıyı kısa bir süre içinde keşfedip ön plana çıkarmasında ve kendisine iltimas geçmesinde ikisinin aynı siyasi ve ideolojik görüşte olmalarının etkili olduğu, bu nedenlerden dolayı hizmet gereği olarak idari tasarrufla davacının görev yerinin değiştirilmesinin uygun olacağı kanaatine ulaşıldığı" belirtilmiştir.
Davacı, sicil dosyası itibarıyla kurumunda görevine devamının uygun görülmediği gerekçesiyle, hizmet gereği olarak Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile ... Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna naklen atanmıştır.
Davacı hakkında yukarıda değinilen iddialara ilişkin olarak suç duyurusunda bulunulması üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş; kurum personeline, … Derneği (…) adlı bir derneğe üye olmaları konusunda baskı uyguladığı iddiasıyla yapılan disiplin soruşturması sonucunda ise ceza tayinine mahal olmadığına karar verilmiştir.
Davacının ... Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna atanması işleminin iptali istemiyle, temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde; kurumların görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri kuralına,
10 Temmuz 2003 tarih ve 25164 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin "Hizmet gereği atama" başlıklı 29. maddesinde ise, "Adlî veya idarî soruşturma ya da sicil raporları sonuçları veya denetim elemanlarınca düzenlenen raporlara göre olumsuzluğu tespit edilmiş olanlar veya tutum ve davranışları nedeniyle o yerde kalmaları, ilgisine göre Cumhuriyet başsavcısı, bölge idare mahkemesi başkanı veya Adlî Tıp Kurumu Başkanınca uygun görülmeyip gerekçeli olarak atanmaları teklif edilenler, bu Yönetmelikte belirtilen zorunlu çalışma sürelerini tamamlamadan hizmet gereği olarak başka bir yere atanabilirler. Atamaları adalet komisyonlarınca teklif edilenler komisyonlarca komisyon merkez veya mülhakatlarına atanabilecekleri gibi komisyonların teklifi üzerine Bakanlık onayı ile başka yerlere de atanabilirler." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Kamu görevlilerinin naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava konusu işleme dayanak teşkil eden Adalet Komisyonunun teklifi, 20 Şubat 2013 tarihli rapora dayanmaktadır. Bakılan uyuşmazlığın çözümü için, anılan raporda yer alan ve temyize konu mahkeme kararının gerekçesine esas teşkil eden isnatların, sübuta erip ermediği ve davacının il dışına atanmasının dayanağı olup olamayacağının ortaya konulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin dayanağı olan raporda, Kurum birinci müdürü olan ...'nin davacının infaz ve koruma başmemuru olarak görevlendirilmesi için teklifte bulunduğu, ancak ilgili Yönetmeliğe göre bu göreve atanabilmek için en az 2 yıllık yüksek okul mezunu olunması gerektiğinin belirtildiği; ancak, ceza infaz kurumlarındaki personel eksikliği sebebi ile kıdemli personelin vardiya düzenlemesi, koordinasyon gibi işleri yürütmek üzere başmemur olarak görevlendirilmesi uygulaması kapsamında, davacının başmemur olarak görevlendirilmesi işleminin bizzat dava konusu atama işlemini de teklif eden Adalet Komisyonu tarafından tesis edildiği anlaşılmaktadır.
, herkesin sicil amiri gibi davrandığı, tehditkar ve emir cümleleri ile konuştuğu, ikinci müdür ...'nün makam odasındaki koltuğuna oturduğu, davacının kurumda sigara içmenin yasak olduğu alanlarda ağzında sigara ile dolaştığı, bir memuru saçından çekip azarladığı, davacının da içerisinde yer aldığı ve birlikte hareket eden kurum çalışanlarının bazı mahkumlara ideolojik sebeplerle ayrım yapıp, hak etmedikleri halde açık görüş yapmalarını sağladıkları şeklinde beyanlara yer verildiği görülmekle birlikte, bu hususların somut bilgi ve belgeler ile ortaya konulamadığı, temyize konu kararda tanıklığı aktarılan kişilerin beyanına göre koltuğuna oturulduğu ve kendi makam odasından çıkmak zorunda kaldığı iddia edilen ...'nün ifadesinde bu iddiayı destekler bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Dava konusu işlemin dayanağı olan raporda, davacı ile aynı lojmanda oturan Kurum birinci müdürünün, böbrek rahatsızlığı olan davacıyı yağmurlu bir günde araca almasının ve lojmana kadar beraber gitmelerinin, hangi yönüyle hukuka aykırılık içerdiğinin idarece ortaya konulamadığı görülmüştür. Bunun yanı sıra, Kurum müdürü ile ikinci müdür arasındaki diyalogdan davacı sorumlu tutulamayacağı gibi, boş kalan lojmanların Adalet Komisyonunca davacının da aralarında bulunduğu personele kullandırılmaya devam ettirilmesinden dolayı davacıya kusur atfedilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Davacı hakkındaki iddialara ilişkin olarak suç duyurusunda bulunulması üzerine, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına; davacının, kurum personeline, ...adlı derneğe üye olmaları konusunda baskı uyguladığı iddiasıyla ilgili yapılan disiplin soruşturması sonucunda ise ceza tayinine mahal olmadığına karar verilmiştir.
Bu durumda, davacı hakkındaki olumsuz değerlendirmelerin dayanağının somut olarak ortaya konulamaması karşısında, davacının görevinde başarısızlığı ya da yetersizliği kanıtlanmadan veya kamu yararı amacı ve hizmet gerekleri yönünden, il dışına atanmasını gerekli kılacak hukuken geçerli bir neden gösterilmeden tesis edilen dava konusu işlemde, sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29 Mart 2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
YARGILAMA SÜRECİ: Davacının, ... Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz ve koruma memuru olarak görev yapmakta iken Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna naklen atamasına ilişkin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Davacı hakkındaki, ... 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu birinci müdürünün davacıya iltimas geçtiği, davacının aldığı bu destek ile kurum hiyerarşisine aykırı bir tavır içine girdiği, kurum içinde diğer personel üzerinde tahakküm kurduğu, diğer personele karşı kırıcı ve baskıcı bir tavır takındığı,
Kurum ikinci müdürünün otoritesini tanımadığı iddialarının tanık beyanları ile desteklendiği ve bu durumun kurum personeli arasında hoşnutsuzluğa yol açtığı kanaatine varıldığı, bu duruma göre, Kurum içinde bir takım huzursuzluklara neden olduğu anlaşılan davacının, hizmetin daha iyi işleyebilmesi için mevzuatın verdiği takdir yetkisi çerçevesinde, Ankara Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının … tarih ve … sayılı teklifi uyarınca, ... Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna naklen atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 27 Ekim 2020 tarih ve E: 2016'ya 18580, K: 2020'ye 4753 sayılı kararıyla;
Davacı hakkındaki iddialara ilişkin olarak suç duyurusunda bulunulması üzerine Sincan Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği; öte yandan, davacı hakkında, kurum personeline, … Derneği (…) adlı bir derneğe üye olmaları konusunda baskı uyguladığı iddiasıyla yapılan disiplin soruşturması neticesinde ceza tayinine mahal olmadığına karar verildiği; hakkında olumsuz değerlendirmeye yol açan nedenlerin ve bu olumsuzluğun hizmete olan etkisinin somut olarak ortaya konulamadığı, davacının üzerine atılı eylemlere ilişkin somut herhangi bir bilgi ve belgeye de yer verilmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği; bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, başmemur görevlendirmesinin doğrudan Adalet Komisyonu tarafından yapıldığı, bu görevlendirmeye Kurumda yeteri kadar başmemur bulunmadığından hizmet gereği ihtiyaç duyulduğu, hukuka aykırı işlem ile atandığı ... Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da tecrübesi ve mesleki birikimi nedeniyle başmemur olarak görevlendirildiği,
Kurum Müdürünün yağışlı bir günde lojmana giderken, böbrek hastası olduğu için kendisini de araca almasında nasıl kusurlu olduğunun izaha muhtaç olduğu, süresi dolduktan sonra boş kalan lojmanları kendisinin ve diğer altı personelin kullanmaya devam etmesinin idarenin tasarrufu ile olduğu, Kurumda bulunmayan, hiçbir bilgi ve görgü sahibi olmayan bir takım müfterilerin beyanıyla rapor düzenlendiği, amirlerine karşı kırıcı ve incitici davrandığı, diğer personel üzerinde baskı kurduğu, arzulanan çalışmayı sergilemediği, kendisini geliştirme yönünde çaba sergilemediği, görevine bağlı olmadığı, bilgi, başarı ve çalışma derecesinin zayıf olduğu gibi soyut ve mesnetsiz iddialara itibar edilerek davanın reddi yolunda verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ YORUMU: Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA: Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek, gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE: Davacı, ... 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz ve koruma memuru olarak görev yapmakta iken, hakkında 20/02/2013 tarihli rapor düzenlenmiştir. Bu raporda, "Kurum birinci müdürü olan …'nin davacının infaz ve koruma başmemuru olarak görevlendirilmesi için teklifte bulunduğu, ancak ilgili Yönetmeliğe göre bu göreve atanabilmek için en az 2 yıllık yüksek okul mezunu olunması gerektiği; aynı müdürün, hizmet aracıyla işe gelip giderken davacıyı da yanında bulundurduğu, yağışlı ve soğuk havalarda dahi aynı lojmanda oturan Kurum ikinci müdürünü araçla götürüp getirmediği gibi böylesi bir teklifte dahi bulunmadığı, davacı haricinde hiçbir personele bu derece yakın davranmadığı,
lojmanda oturma süresi dolan davacının on aya yakın fazladan lojmandan yararlanmasını sağladığı, bu durumun personel arasında tepki ile karşılandığı; davacının, diğer personelle tehditkar bir üslup ile ve emir cümlesi kurarak konuştuğu, kurum içinde sigara içmek yasak olduğu halde sigara içtiği, Kurum birinci müdürünün, davacıyı kısa bir süre içinde keşfedip ön plana çıkarmasında ve kendisine iltimas geçmesinde ikisinin aynı siyasi ve ideolojik görüşte olmalarının etkili olduğu, bu nedenlerden dolayı hizmet gereği olarak idari tasarrufla davacının görev yerinin değiştirilmesinin uygun olacağı kanaatine ulaşıldığı" belirtilmiştir.
Davacı, sicil dosyası itibarıyla kurumunda görevine devamının uygun görülmediği gerekçesiyle, hizmet gereği olarak Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile ... Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna naklen atanmıştır.
Davacı hakkında yukarıda değinilen iddialara ilişkin olarak suç duyurusunda bulunulması üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş; kurum personeline, … Derneği (…) adlı bir derneğe üye olmaları konusunda baskı uyguladığı iddiasıyla yapılan disiplin soruşturması sonucunda ise ceza tayinine mahal olmadığına karar verilmiştir.
Davacının ... Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna atanması işleminin iptali istemiyle, temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde; kurumların görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri kuralına,
10 Temmuz 2003 tarih ve 25164 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin "Hizmet gereği atama" başlıklı 29. maddesinde ise, "Adlî veya idarî soruşturma ya da sicil raporları sonuçları veya denetim elemanlarınca düzenlenen raporlara göre olumsuzluğu tespit edilmiş olanlar veya tutum ve davranışları nedeniyle o yerde kalmaları, ilgisine göre Cumhuriyet başsavcısı, bölge idare mahkemesi başkanı veya Adlî Tıp Kurumu Başkanınca uygun görülmeyip gerekçeli olarak atanmaları teklif edilenler, bu Yönetmelikte belirtilen zorunlu çalışma sürelerini tamamlamadan hizmet gereği olarak başka bir yere atanabilirler. Atamaları adalet komisyonlarınca teklif edilenler komisyonlarca komisyon merkez veya mülhakatlarına atanabilecekleri gibi komisyonların teklifi üzerine Bakanlık onayı ile başka yerlere de atanabilirler." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Kamu görevlilerinin naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava konusu işleme dayanak teşkil eden Adalet Komisyonunun teklifi, 20 Şubat 2013 tarihli rapora dayanmaktadır. Bakılan uyuşmazlığın çözümü için, anılan raporda yer alan ve temyize konu mahkeme kararının gerekçesine esas teşkil eden isnatların, sübuta erip ermediği ve davacının il dışına atanmasının dayanağı olup olamayacağının ortaya konulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin dayanağı olan raporda, Kurum birinci müdürü olan ...'nin davacının infaz ve koruma başmemuru olarak görevlendirilmesi için teklifte bulunduğu, ancak ilgili Yönetmeliğe göre bu göreve atanabilmek için en az 2 yıllık yüksek okul mezunu olunması gerektiğinin belirtildiği; ancak, ceza infaz kurumlarındaki personel eksikliği sebebi ile kıdemli personelin vardiya düzenlemesi, koordinasyon gibi işleri yürütmek üzere başmemur olarak görevlendirilmesi uygulaması kapsamında, davacının başmemur olarak görevlendirilmesi işleminin bizzat dava konusu atama işlemini de teklif eden Adalet Komisyonu tarafından tesis edildiği anlaşılmaktadır.
, herkesin sicil amiri gibi davrandığı, tehditkar ve emir cümleleri ile konuştuğu, ikinci müdür ...'nün makam odasındaki koltuğuna oturduğu, davacının kurumda sigara içmenin yasak olduğu alanlarda ağzında sigara ile dolaştığı, bir memuru saçından çekip azarladığı, davacının da içerisinde yer aldığı ve birlikte hareket eden kurum çalışanlarının bazı mahkumlara ideolojik sebeplerle ayrım yapıp, hak etmedikleri halde açık görüş yapmalarını sağladıkları şeklinde beyanlara yer verildiği görülmekle birlikte, bu hususların somut bilgi ve belgeler ile ortaya konulamadığı, temyize konu kararda tanıklığı aktarılan kişilerin beyanına göre koltuğuna oturulduğu ve kendi makam odasından çıkmak zorunda kaldığı iddia edilen ...'nün ifadesinde bu iddiayı destekler bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Dava konusu işlemin dayanağı olan raporda, davacı ile aynı lojmanda oturan Kurum birinci müdürünün, böbrek rahatsızlığı olan davacıyı yağmurlu bir günde araca almasının ve lojmana kadar beraber gitmelerinin, hangi yönüyle hukuka aykırılık içerdiğinin idarece ortaya konulamadığı görülmüştür. Bunun yanı sıra, Kurum müdürü ile ikinci müdür arasındaki diyalogdan davacı sorumlu tutulamayacağı gibi, boş kalan lojmanların Adalet Komisyonunca davacının da aralarında bulunduğu personele kullandırılmaya devam ettirilmesinden dolayı davacıya kusur atfedilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Davacı hakkındaki iddialara ilişkin olarak suç duyurusunda bulunulması üzerine, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına; davacının, kurum personeline, ...adlı derneğe üye olmaları konusunda baskı uyguladığı iddiasıyla ilgili yapılan disiplin soruşturması sonucunda ise ceza tayinine mahal olmadığına karar verilmiştir.
Bu durumda, davacı hakkındaki olumsuz değerlendirmelerin dayanağının somut olarak ortaya konulamaması karşısında, davacının görevinde başarısızlığı ya da yetersizliği kanıtlanmadan veya kamu yararı amacı ve hizmet gerekleri yönünden, il dışına atanmasını gerekli kılacak hukuken geçerli bir neden gösterilmeden tesis edilen dava konusu işlemde, sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29 Mart 2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
FACEBOOK YORUMLAR