Bir çöküşün öyküsü kitap özeti
Bir çöküşün öyküsü özeti yazımızda.
Editör: ne nedir
27 Ağustos 2021 - 00:54 - Güncelleme: 25 Eylül 2022 - 11:17
Bir Çöküşün Öyküsü - Madame de Pride, sabah gezintisinden dönerken iki kapı görevisini bıyık altından gülerken gördüğünde rahatsız oldu. Sıkıntılı haberin farkındaydı. Odasına çıktığında onu bekleyen mektubu gördü. Mektubu okurken yapmacık tavırlar sergiliyordu. Emre göre sarayı terketmesi lazımdı. Kendisine ait olan Courbepine malikanesine gitmesi emredilmişti.
Onu bekleyen subaya yalanlar uydurdu. Majesteleri sağlığım için endişelenmiş ve sıcaktan kavrulan kentten ayrılıp şatoma gitmemi istiyor dedi. Subay odadan çıktıktan sonra ise yüzündeki gülümseme soldu. Gitmesi mecburdu. Ama bundn kimsenin haberinin olmamasını istiyordu. Gizlilik içinde ayrıldı. Courbepine gittiğinde ilk zamanları çok neşeliydi. Ordakilere yardım ediyordu. Ama sonraları saraydaki kalabalığı ne kadar özlediğini farketti. Orada yalanla uydurduğunda kendi bile inanıyordu. En sevmediği insanları bile özlediğini farketti.
Burada biraz daha kalırsa yaşayamayacağını ölümün daha iyi olduğunu düşündü. Saraya mektup yollayarak durumu öğrenmek istedi. Ancak gelen mektupta kimse ondan bahsetmiyordu. Onun olmaması kimsenin umrunda değildi, ve mektupta ismi geçmiyordu. Mektubu getiren kişiye altın vererek özellikle kendisi hakkndaki bilgileri öğrenmeyi istedi.
Odasına bir gün rahip geldi. Onun gelmesi yalnızlığına çok iyi gelmişti. Biraz oturduktan sonra rahip gitti ve onu da dvet etti. Madame de Pride ise bu teklifi heen yerine getirdi. Ve oda ona gitti. Gttiğinde bir delikanlıyı ders çalıştırırken gördü. Delikanlı kelimeleri bir araya getiremiyordu, çekingendi. Madame de Pride, delikanlının özelliklerini sınamak için yarın yanına gelmesini istedi. Delikanlı geldiğinde onunla muhabbet etti. İlerleyen zamanlarda artık delikanlınınn o çekingen tavrı gitmiş, küstahlaşmıştı.
Sonrasında kavga ettiler ve delikanlı daha gelmedi. Madame de Pride, artık bu yalnızlığı kaldıramıyordu. Saraya geri kabul etmesi için yalvarıyordu. Ama kabul etmiyorardı. 3-4 yıl içinde kabul edilebilirdi. Buna dayanamazdı. Ölmeye karar verdi. Ama bu da çok gizemli olmalıydı. Ardından herkes bunu konuşmalı, ölümü ölümsiz olmalıydı. Bunun için bütün servetini harcadı. Davetler verdi. Herkes geliyordu. Herkese 7 Ekim'de öleceğini söyledi ma kimse inanmadı. Bir oyun oynanacaktı ve Madame de Pride'de oynuyordu. Ordaki rolünde de ölüyordu. Ama kimse ciddiye almıyordu.
Ölümüne bir gün kala, delikanlıyı odasına çağırdı. Delikanlı, onun sevgilisi olup bütün davetlere katılamadığı için kendini suçluyordu. Delikanlıya, eğer onunla bir gün geçirirse bir yere iş için göndereceğini söyledi Delikanlı tekrar kibirlenmişti. O günün sabahı Madame de Pride, bir gün daha kalıp kalamayacağını sordu. Eğer kalsa ona bütün servetini bırakacak ve ölümünü erteleyecekti. Delikanlı ise bunu reddetti. Gitmem lazım dedi. Bunun üzerine servetinin kutusunu ona birine götürmesi için verdi. Delikanlı habersiz yola çıktı. Elinde servet olduğunu ve hayali birişten bahsettiğini bilmiyordu. Madame de Pride, ardından hayatına son verdi. Gülerek ölmek istiyordu ama onu bulduklarında yüzünde acı bir ifade vardı, dudakarı çığlık atmak istemiş gibi açıktı.
Ardından kimse konuşmadı, az bir süre konuşuldu ve hemen unutuldu. Yazgısı, önemsiz olayların tozuyla dumanının altında kalmıştı. Çünkü, insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi.
Bir çöküşün öyküsü, Bir çöküşün öyküsü özet, Bir çöküşün öyküsü konusu, Bir çöküşün öyküsü yazarı
Onu bekleyen subaya yalanlar uydurdu. Majesteleri sağlığım için endişelenmiş ve sıcaktan kavrulan kentten ayrılıp şatoma gitmemi istiyor dedi. Subay odadan çıktıktan sonra ise yüzündeki gülümseme soldu. Gitmesi mecburdu. Ama bundn kimsenin haberinin olmamasını istiyordu. Gizlilik içinde ayrıldı. Courbepine gittiğinde ilk zamanları çok neşeliydi. Ordakilere yardım ediyordu. Ama sonraları saraydaki kalabalığı ne kadar özlediğini farketti. Orada yalanla uydurduğunda kendi bile inanıyordu. En sevmediği insanları bile özlediğini farketti.
Burada biraz daha kalırsa yaşayamayacağını ölümün daha iyi olduğunu düşündü. Saraya mektup yollayarak durumu öğrenmek istedi. Ancak gelen mektupta kimse ondan bahsetmiyordu. Onun olmaması kimsenin umrunda değildi, ve mektupta ismi geçmiyordu. Mektubu getiren kişiye altın vererek özellikle kendisi hakkndaki bilgileri öğrenmeyi istedi.
Odasına bir gün rahip geldi. Onun gelmesi yalnızlığına çok iyi gelmişti. Biraz oturduktan sonra rahip gitti ve onu da dvet etti. Madame de Pride ise bu teklifi heen yerine getirdi. Ve oda ona gitti. Gttiğinde bir delikanlıyı ders çalıştırırken gördü. Delikanlı kelimeleri bir araya getiremiyordu, çekingendi. Madame de Pride, delikanlının özelliklerini sınamak için yarın yanına gelmesini istedi. Delikanlı geldiğinde onunla muhabbet etti. İlerleyen zamanlarda artık delikanlınınn o çekingen tavrı gitmiş, küstahlaşmıştı.
Sonrasında kavga ettiler ve delikanlı daha gelmedi. Madame de Pride, artık bu yalnızlığı kaldıramıyordu. Saraya geri kabul etmesi için yalvarıyordu. Ama kabul etmiyorardı. 3-4 yıl içinde kabul edilebilirdi. Buna dayanamazdı. Ölmeye karar verdi. Ama bu da çok gizemli olmalıydı. Ardından herkes bunu konuşmalı, ölümü ölümsiz olmalıydı. Bunun için bütün servetini harcadı. Davetler verdi. Herkes geliyordu. Herkese 7 Ekim'de öleceğini söyledi ma kimse inanmadı. Bir oyun oynanacaktı ve Madame de Pride'de oynuyordu. Ordaki rolünde de ölüyordu. Ama kimse ciddiye almıyordu.
Ölümüne bir gün kala, delikanlıyı odasına çağırdı. Delikanlı, onun sevgilisi olup bütün davetlere katılamadığı için kendini suçluyordu. Delikanlıya, eğer onunla bir gün geçirirse bir yere iş için göndereceğini söyledi Delikanlı tekrar kibirlenmişti. O günün sabahı Madame de Pride, bir gün daha kalıp kalamayacağını sordu. Eğer kalsa ona bütün servetini bırakacak ve ölümünü erteleyecekti. Delikanlı ise bunu reddetti. Gitmem lazım dedi. Bunun üzerine servetinin kutusunu ona birine götürmesi için verdi. Delikanlı habersiz yola çıktı. Elinde servet olduğunu ve hayali birişten bahsettiğini bilmiyordu. Madame de Pride, ardından hayatına son verdi. Gülerek ölmek istiyordu ama onu bulduklarında yüzünde acı bir ifade vardı, dudakarı çığlık atmak istemiş gibi açıktı.
Ardından kimse konuşmadı, az bir süre konuşuldu ve hemen unutuldu. Yazgısı, önemsiz olayların tozuyla dumanının altında kalmıştı. Çünkü, insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi.
Bir çöküşün öyküsü, Bir çöküşün öyküsü özet, Bir çöküşün öyküsü konusu, Bir çöküşün öyküsü yazarı
FACEBOOK YORUMLAR